İstanbul Adli Tıp Kurumu, 12 Nisan 2018'de Giresun'un Eynesil ilçesinde evinin önünde yaralı bulunduktan sonra kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Rabia Naz Vatan'la ilgili raporunu savcılığa iletti.
Raporda, 'Rabia Naz Vatan'ın vücudunda meydana gelen yaralanmaların çatıdan düşmeyle mümkün olduğu' belirtildi. Ailenin avukatı ise raporu kabul etmediklerini söyledi.
BBC Türkçe'den Berza Şimşek'in haberine göre, İstanbul Adli Tıp Kurumu Rabia Naz Vatan'la ilgili raporunu savcılığa iletti. Hazırlanan raporunun sonuç bölümünde, 'çocuğun ölümünün genel beden travmasına bağlı omur, pelvis ve ekstremite kemik kırıkları ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu' kaydedildi.
Hazırlanan rapor hakkında açıklama yapan Vatan ailesinin avukatı Emel Bodur Kılıç, 'Rapordaki, ölümün yüksekten düşmeye bağlı olabileceği yönündeki kabulü asla kabul etmiyorum' dedi. Kılıç, ölümün bir cinayet olduğunu ve cinayetin örtbas edilmeye çalışıldığını öne sürdü.
'Olayın cinayet olduğunu ve üstünün kapatılmaya çalışıldığını' öne süren Kılıç, 'Bundan sonraki süreçte Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında dosya ile ilgili özel mütalaalar alacağız ve dosyanın tıbbi açıdan değerlendirilmesi için dosyanın Yüksek Sağlık Şurası'na gönderilmesini talep edeceğiz' diye konuştu.
Kılıç, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun (HSK) incelemesine başladığını, ancak yeniden dinlenmesi kararı verilen 60 tanığın dinlenmesine henüz başlanmadığını da kaydetti.
Vatan ailesinin avukatlarının talebiyle Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Kurumu'ndan daha önce alınan mütalaada, 'ölümün araba çarpması nedeniyle meydana gelmiş olabileceği' belirtiliyordu. Raporun bulguları değerlendirirken olay yeri inceleme raporunu da dikkate almasını eleştiren Kılıç, 'Bu dosyada en sıkıntılı yer olay yeri inceleme raporuydu ve olay yeri inceleme ekipleriydi. Olay yeri inceleme polisleri hakkında soruşturma başlatıldığını tüm kamuoyu bilmekte' dedi.
Olay yeri inceleme raporunda, 'Olayın intihar mı yoksa kaza mı olduğu belirlenemedi' deniyordu.
Önceki raporda ayrıca, Rabia Naz Vatan'ın çantasında bulunan bir kitapta intihar ile ilgili bölümlerin 'ataşla tutturduğu' kaydediliyordu. Baba Şaban Vatan ise verdiği bir röportajda, 'Kızım ataş kullanmaz. Kitap ayracı kullanır' demişti.
Avukat Kılıç, daha önce yaptığı açıklamada ayrıca, görgü tanıklarının Rabia Naz Vatan'ın kayıp okul çantası evin çatısında bulunduğunda, olay yeri inceleme polislerinin çantanın yerini değiştirerek fotoğraf çektiğini de kaydetmiş ve bunun 'delillerin değiştirilmesine ilişkin bir suç' olduğunu söylemişti.
Baba Şaban Vatan'ın olayın üstünü örtbas etmeye çalışmakla suçladığı AKP Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli, Rabia Naz Vatan'a ne olduğunun ortaya çıkması için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasına ilişkin önerge verdiklerini açıkladı.
Kılıç ise, yaptığı açıklamada, 'Önergenin Adli Tıp Kurumu raporunun geldiği gün verilmesi bir tesadüf mü? diye sordu.
Şaban Vatan, Rabia Naz'a ne olduğuna ilişkin araştırmaları sürecinde Nurettin Canikli'nin korumalarının kendisini 'AKP karşıtı propaganda' yapmakla suçladığını söylemişti ve bu nedenle Canikli'yi 'olayı örtbas etmeye çalışmakla' suçlamıştı.
bankamatikçileri hiç bu gönderi altında yorum yaparken göremezsiniz. çünkü onlara göre hak ve hukuk gibi şeyler malum partiyi kötüleyip iftiralar atmakla oluyor. bu vatanın her bir evladı bu vatanın bir askeridir. illa asker olması gerekmiyor. öğretmeni polisi askeri milletvekili bakanı hepsi bu vatanın askeridir. gelecek nesile vatan sevgisi ve gelişme ülkeyi kalkındırma ve sağlığından tutun birçok şey de yer almalarına yardım edebilirler. bu kıza ilk gününden soruşturma açtırmayıp aradan bir yıl sonra raporları reddetmeleri açıkca gizlendiğini gösteriyor ve önerge vermeleri bu olayın aydınlanması için inandırıcı değil. neyse bankamatikçi sözde vatansever hak ve hukuk sever kardeşler şu masum kızcağız ve ailesi içinde konuşsunlar da görelim.
Babayı "akp karşıtı propaganda"yapmakla suçlamışlar.Evladının acısını yaşayan,ölümünün aydınlatılmasını isteyen bir babayı propaganda yapmakla suçluyorlar ya kabul edemiyorum.Birgün olur da adalet ortaya çıkarsa o vakit görürüz sizleri.
Adalet kavramı, hukuk karşısında eşitlik vs gibi değerlerin, bir de bağımsız denetleyicilerin ne kadar önemli olduğunu görmekteyiz. Normal bir demokraside, bu kurallar olduğu için bu tarz kurumların raporları da bağımsız olmakta. Ben açıkçası kurumun kararının doğru olduğuna inanmak istiyorum. Ama bir avukat çıkıp "bu açıklamayı asla kabul etmiyorum" diyor ve işin vahim kısmı olaydan haberdar insanların çoğu da bunu doğru kabul ediyorlar. Şimdi, o kadar olaydan, babayı ruh sağlığı nedeniyle hastaneye yatırmaya kadar varmış bir olay var elimizde, ve AKP'nin başvurduğu komisyon çözümü de bu işi çözmeyecek, zira halkın inanmayan kesimi hakikaten suçsuz olsa bile işin örtülmeye çalıştığına hükmetmiş durumda. Büyük bir ihtimalle AKP bu durumda suçlu ya da suçsuz birilerini feda edecek gibi duruyor.