Adlarını İlklere Yazdırmalarına Rağmen Pek Fazla Tanınmayan 10 Cesur Kadın

Dünyayı bir kulpunu uydurup keşfeden, adını ilklere yazdıran, ancak adı sanı pek bilinmeyen kadınlar var yüzyıllardır. İşte geçmişten günümüze onlardan bazıları…

1. Aimée Crocker

5 Aralık 1864’de Amerika’da doğan Aimée Crocker, bohem bir mirasyediydi. Uzakdoğu’daki abartılı maceraları ve San Francisco, New York ve Paris’te verdiği şaşaalı partiler, koca ve aşık koleksiyonu ile evlatlık çocuklarıyla ünlüdür. 

1890’larda Uzakdoğu’da on yıl geçirir, Java ve Borneo’nun iç bölgelerini gezer. Otobiyografisi gezilere dair tutarsızlıklar içerir: Bazen yalnız başına, bazen ikinci eşiyle gezmekte, başka erkeklerle de birlikte olmaktadır. 

Borneo’da yamyamların elinden kaçar, Hong Kong’da zehirlenir, Bhurlana’da haremde üç gün geçirir. Bir boğa yılanıyla tuhaf, şehvetli bir deneyimden söz eder. 

New York’a döndükten sonra vücudunda dövmeler ve boynuna sardığı yılanlarla göründüğü partilerde Buda’ya aşkını ilan eder. 7 Şubat 1941’de ölmüştür.

2. Annie Smith Peck

9 Ekim 1850’de dünyaya geldi. Yunanca lisans ve yüksek lisanstan sonra Michigan Üniversitesi’nde ders vermeye başladı. Dersleri tırmanışlarının masraflarını karşılamak için veriyordu. 

İsviçre Apleri’ndeki Matterhorn dağına tırmandıktan sonra, daha yükseğe çıkma tutkusuyla doldu. Güney Amerika dağlarını hedef aldı. Bolivya’daki Huascarán’a tırmanıp Güney Yarımküre’de en yükseğe çıkan kişi oldu. Tırmandığı zirveye ondan esinle “Cumbre Aa Peck” denmeye başlandı. 

Kadınların oy kullanma hakkının büyük savunucularından olan Annie, Peru Coropuna’nın zirvesine “Kadınlar İçin Oy Hakkı” yazılı bir flama yerleştirdi. 

Ölümünden kısa bir süre önce 85 yaşında iken Atina’daki Akropolis’e tırmandı. Maceracı ruhu ve kararlılığıyla kadın dağcılara ilham oldu.

3. Alexandra David-Neel

24 Ocak 1868’de Fransa’da doğan Alexandra David-Neel, Beat kuşağı olarak adlandırılan akımın kurucuları Jack Kerouac ve Allen Ginsberg’ü en çok etkileyen kişidir. Sebebi Hindistan ve Nepal’e yaptığı geziler sonucunda edindiği felsefi ve ruhani fikirler hakkında yazdıklarıyla kendisinden sonra gelen kuşaklar üzerinde büyük etki yaratan 30’un üzerinde kitabıdır. 

Alexandra’yı ünlü yapan asıl sebepler ise Tibet yabancılara kapalıyken burada kalmasına izin verilen ilk Batılı olması ve 13. Dalai Lama ile bizzat yüz yüze görüşüp Budizm hakkında birebir tartışabilmiş olmasıdır. 8 Eylül 1969’da hayata veda etmiştir.

4. Octavie Coudreau

1870’de doğan Octavie Coudreau ünlü gezgin coğrafyacı Henri Coudreau’nun eşi ve asistanı olarak tanındı. Brezilya hükumetinden aldığı yetki ve görevle Amazon’u gezmekte olan Henri öldüğünde; Octavie, ekibi yarı yolda bırakmamış ve liderliği eline alıp ekibin tüm görevlerini yerine getirmesini sağlamıştır. 

Memleketi Fransa’ya döndüğünde eşi Henri’nin görevini ona teklif ettiler. Böylelikle işvereni devlet olan ilk Fransız kadın gezgin oldu. Amazon bölgesi, Brezilya ve Fransız Guianası hakkında yazdığı dört kitabı mevcuttur. 1938’de ölmüştür.

5. Osa Helen Johnson

14 Mart 1894’de dünyaya geldi. 1910’da Martin Johnson ile evlendi. Bu evlilik ikisinin de hayatını değiştirecekti. Macera tutkunu çift, 1917’de çıktıkları Solomon Adaları turunda karşılaştıkları Big Namba adlı kabileyle yaşadıklarını görüntüledi ve ilk belgesellerini yayınladılar. Sonra 13 belgesele daha imza attılar. 

Martin Johnson bir uçak kazasında 1937’de öldü. Osa Johnson aynı uçak kazasından kurtulanlar arasındaydı. 1940 yılında Osa Johnson’ın otobiyografik romanı Macerayla Evlendim yayımlandı. 1953’de ise dünyanın ilk vahşi doğa belgesel serisi olan Osa Johnson’ın Büyük Oyun Avı yayınlanmaya başladı. 

Osa ve Martin belgeselleriyle birçok insanın dünyayı algılayışını değiştirdiler. Osa 7 Ocak 1953’te kalp krizinden öldüğünde 58 yaşındaydı.

6. Annemarie Schwarzenbach

İsviçreli yazar, gazeteci, fotoğrafçı ve gezgin Annemarie Schwarzenbach 23 Mayıs 1908’de doğdu. Almanya'nın Nazi öncesi çok içen, tehlikeli yaşayan ve gün doğmadan uyumayan gençlerindendi. 

Nazi’lerin yükselişi ile şaşaalı gece hayatı sona eren Annemarie, bulunduğu durumdan rahatsız olup dünyayı gezmeye karar verdi. Avrupa'nın birçok ülkesi, Kongo, Rusya ve Ortadoğu’ya giden Annemarie 2. Dünya Savaşı öncesi faşizmin yükselişini fotoğrafladı. Faşizmin yıktığı hayatlar hakkında yazdı. 

Hayatı boyunca boğuştuğu uyuşturucunun sebebi olarak belirlediği annesi, yazdığı mektupların ve günlüklerinin günümüze ulaşmasına engel oldu. 7 Eylül 1942’de bisikletten düşen Annemarie’nin yanına hiç kimseyi yaklaştırmayan annesi, bir arkadaşında bulunan fotoğraf ve yazıları dışında her şeyini 15 Kasım günü Annemarie öldüğünde imha etti. 

Faşizm karşıtı fotoğraf ve yazılarıyla tanınan Annemarie 2. Dünya Savaşı sırasında büyük kayıplar veren sivil halklar için bir kahramandı.

7. Beryl Smeeton

1905’de doğan Beryl Smeeton askeri bir ailede büyüdü. Ailesinin işi gereği dünyayı genç yaşta dolaşma fırsatı buldu. Bu gezilerini anlattığı 'Yıldızlar Battaniyem' ve 'Baharda Kış Ayakkabıları' adlı kitabı 1930’da Beryl Miles adıyla yayımlandı. 

1938’de Miles Smeeton ile evlendi. Ertesi yıl birlikte Himalayalarda bulunan Tirich Mir’e tırmanmayı denediler. Başarısız olsalar da, ulaştıkları yükseklik bir kadının tırmandığı en yüksek yer olarak tarihe geçti. 

1951’de Tzu Hang (Denizcilerin koruyucu tanrıçası Guanyin’in koruması altında anlamına gelir) adlı bir yelkenli satın aldılar. Horn Burnu’nu dolaşmak için yola çıktılar. 50’lerde küçük botlarla bu geziyi tamamlayabilen sadece birkaç insan vardı. İlk denemelerinde burnu geçerlerken bir fırtına sonucu devrildiler ve acilen karaya çıktılar. Tamir ettirdikleri Tzu Hang ile ikinci denemeleri de kötü hava koşullarından dolayı başarısız oldu. 

Maceralarını kaleme aldıkları kitapları 'Bir Kere Yeter' ile ün kazandılar. 1968’deki son denemelerinde geziyi tamamlayabildiler. 

1972’yi soy tükenmesi tehlikesi altında olan canlıların çoğaltılması amacıyla kurdukları Cochrane Ekoloji Enstitüsü’nde geçirdiler. Enstitünün ilk başarısı ova tilkisi türünün doğadaki sayısını artırmak oldu. 1979’da Beryl Smeeton Cochrane’de hayata veda etti.

8. Wanda Rutkiewicz

Her dört tırmanıştan birinin ölümle sonuçlandığı K2’ye başarıyla tırmanan ilk kadın unvanlı Wanda Rutkiewicz, 4 Şubat 1943’de doğdu. 8000 milin üzerinde yüksekliği olan dağların 14’üne birden tırmanmayı hedefleyen Wanda bunların 8’ini gerçekleştirdi. 

Son olarak, 1992’de, 9. dağ Kangchenjunga’ya tırmanış sırasında canlı görüldü. Dağın zirvesine ulaşıp ulaşmadığı bilinmeyen Wanda’nın bedeni hâlâ bulunamadı. Eğer Wanda Kangchenjunga’nın zirvesine ulaşmışsa, daha önce Everest’e de tırmandığından, en yüksek üç dağın da zirvesine ulaşmış ilk kadın olacak.

9. Gertrude Ederle

23 Ocak 1905 doğumlu Amerikalı yüzücü Gertrude Ederle, İngiltere ile Fransa arasında bulunan “İngiliz Kanalı” olarak bilinen kanalı yüzerek geçen ilk kadındır. Dalgaların Kraliçesi olarak anılır. 

Tarihe geçen yüzüşünden sonra “İnsanlar Kanal’ın bir kadın tarafından geçilemeyeceğine inanıyordu, onların yanıldığını kanıtladım” demiştir. 

Doğuştan az duyan Gertrude, 35 yaşından sonra işitme yetisini tamamen kaybetmiştir. Ölümüne dek hayatını işitme engelli çocuklara yüzme öğreterek geçirmiştir. 1965’de Uluslararası Yüzme Onur Listesi’ne Onursal Yüzücü olarak dahil edilmiştir. 30 Kasım 2003’de hayata gözlerini yummuştur.

10. Krystyna Chojnowska-Liskiewicz

Temmuz 1936’da doğdu. 29 yaşında Kanarya Adaları’ndan botuyla tek başına yola çıkıp 401 gün sonra tekrar geri döndü. 

57.719 km yol kat eden Krysyna, Joshua Slocum’un 1898’de gerçekleştirdiği Dünya etrafında tek başına deniz yoluyla dolaşma başarısını gösteren ilk kadın oldu.

Popüler İçerikler

Ali Koç, Fenerbahçe Tesislerinde Sıkıyönetim İlan Etti
İstanbul Boğazı'nın En Pahalı Yalısında Fiyat Güncellemesi: Değeri Tam 120 Milyon Euro
Kasımpaşa’nın 18 Yaşındaki Futbolcusu Yasin Özcan 8 Milyon Euro’ya Aston Villa’ya Transfer Oluyor
YORUMLAR
08.03.2022

10. Krystyna Chojnowska-Liskiewicz 1936da doğup 1898 de gösterdiği başarı için bir de zaman yolcusu ilk kadın olma başarısını göstermiştir.

08.03.2022

1. Aimée Crocker , bu ne layn , vah kadıncağıza hayvanat bahçesinde Gang Bang yapamadan göçmüş , üzüldüm şimdi.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ