Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu.
Bahçeli, “Bize verilen ana muhalefet görevi koalisyon arayışlarına karşı durmak demek değildir” dedi.
AKP-HDP ve AKP-CHP koalisyonlarına yer verdiği konuşmada “Eğer ki tüm alternatifler tüketilir, siyasi istikrarsızlık baş gösterirse, Türkiye’yi namerde muhtaç etmeyiz, sorumluluktan kaçmayız” ifadelerini kullandı.
Bahçeli, toplantı sonrası açıklamasında Meclis Başkanı seçimine ilişkin '4. tura bizim adayımız kalmazsa 80 geçersiz oy çıkar' dedi.
Bahçeli’nin konuşmasından satır başları şöyle:
Cumhuriyetin kuruluş ilke ve yapısını tartışmaya açmanın, etnik köken tartışmaları başlatmanın bize göre adı ihanettir.
* Türkiye cumhuriyeti adıyla, Türk milleti kimliğiyle beraberce yaşayabilmemizin asgari kuralları 29 Ekim 1923 tarihinde Atatürk ve kurucu kahramanlar tarafından konulmuştur. Başkentimizin Ankara, dilimizin Türkçe, bayrağımız ay yıldız, milli marşımız İstiklal Marşı’dır. Anayasamız tarafından güvence altına alınmıştır. Buradan ilan ediyorum ki, Türkiye milleti egemenlik unsurlarıyla tektir ve üniter bir devlettir. Türk milleti ayrılık kabul etmeyen bir bütündür.
Milli birlik ve bölünmez bütünlüğü, tek millet tek devlet tek vatan ve tek dil ülküsüdür. Bizim uzlaşma ancak bunlara saygı ve riayetle mümkündür. MHP’nin ayrılıkta bölünmede çözülmede mutabakat araması asla ve asla mümkün değildir.
Mevcut anayasa ve parlamenter sistem içinde, bir partinin tek başına güvenoyu alamaması halinde, iktidar için iki yöntem mevcuttur. Bunlardan birisi azınlık hükümeti, diğeri ise koalisyon hükümeti kurulmasıdır.
AKP tek başına iktidar olma vasfını kaybetmiştir. Türkiye’nin önüne koalisyon zorunluluğu çıkmıştır. Artık siyasette yeni bir durum vardır. Bundan sonra ülkemizin koalisyon hükümetlerine alışması lazımdır. Siyasi tarihimizdeki tecrübeler yeteri düzeyde vardır ve ortadadır.
Uyum ve işbirliği temelinde bina edilmesini dikkate aldığımızda, ilk formül AKP ve HDP’nin bir araya gelmesi akla en yatkın seçenektir. Madem çözülme süreci her şeyin önündedir, madem Erdoğan çözüme başını koyacak kadar inanmıştır, o zaman AKP ile HDP’nin önüne geçen yoktur.