İncelemenin ardından savcılık, doktor ve hastane açısından herhangi bir ihmal bulunmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. Sert ailesi ise karara itiraz etti.
Çocuğunu mezarlık yolundan yeniden alıp hastaneye götürdüğü süreci anlatan Hasan Sert, “Doktorların ilk dediği, çocuğun sinirsel bir refleksle ağladığı yönündeydi. Bana koyun örneği verdiler: ‘Koyunu kestikten sonra 2 saate kadar sinirsel refleks gösterir’ diyerek çocuğumu bu örnekle bir tuttular. Ben de ısrar edip çocuğun ağladığını söyleyince kalp ve nabız testi yaptılar. Test sırasında yaşadığı anlaşılınca tedavi altına alındı. Fakat ömrü bir haftalıkmış, daha sonra vefat etti” dedi.
Hastane ve doktorların ihmali olduğunu düşündükleri için şikayette bulunduklarını belirten Sert, “Yaşayan bebeğe ‘ölü’ diyenlerin ‘ihmali yok’ denilmesine anlam veremedik. Takipsizlik kararına itiraz ettim. Prosedüre göre çocuk 20 haftalıktan küçük ya da 400 gramın altında doğarsa yaşama şansı olmadığı kabul edilip aileye teslim edilebiliyormuş. Ancak yaptığımız araştırmada; çocuğumuz 400 gramdan düşük ya da 20 haftalıktan küçük olsa dahi nabzının dinlenmesi gerektiğini öğrendik. Buna rağmen savcımız takipsizlik kararı verdi” diye konuştu.
nefes almayan çocuk nasıl ağlasın???