Her yerde aşk var, her yerde! Yolda yürürken duyduğunuz, her araba radyosunda çalan şarkılar aşk temalı, reyting rekorları kıran televizyon dizilerinin hepsi ama hepsi aşk ilişkilerine dayalı, -ki sadece sanatsal üretimlerde değil, hayatın içinde de aşk var! Bir arkadaşınızla buluştuğunuzda anlatılan anıların, dedikoduların çoğu aşka dair, her hafta sonu bir yerlerde birilerinin düğünleri var... İşte bunlar hep aşk! En temel üreme dürtümüzü göz önünde bulundurunca aslında pek şaşırtıcı da değil...
Peki üstüne bu kadar düşmemize rağmen, aşk neden bok gibi?
Gelin biraz konuşalım bunu...
Ben pek bu işlerin insanı değilim, anlamam etmem, daha önce hiç kız arkadaşım da olmadı. Yaşım oldu 21. Ama, bir insan sevdiğini nasıl yakabilir amk. Sevgi değildir o, saplantıdır. Üç senedir platonik takıldığım, geceleri zor uyuduğum, iki kez net bir şekilde "olmaz," cevabını aldığım bir leydi var. Ama bir kez olsun kötülüğünü istemedim, düşünmedim bile. Bilemiyorum Altan. İnsan denen sikik canlılar bir tuhaf, kendimi onlardan ayırıyorum.
İnsan gibi , mertçe, güzel kalple sevse, Veysel gibi sevse yeter.
Kadınlar toplumumuzun bir kesiminde hala bir birey değil bir mal olarak görülüyor. Kocasının, ailesinin malı.