Adam Sandler Bile Bilim Kurgu Dramı Olan "Spaceman"i Kurtaramıyor

Güneş Sistemi'nde bir yerde, uzayın derinliklerinde, bir 'Uzay Adamı' var, hem de başrolde Adam Sandler var! Ancak film, bilim kurgu filmleri arasında kaybolmuş gibi görünüyor. 'Spaceman', genellikle uzayın sonsuzluğunda dolaşan heyecan verici bilim kurgu yapımlarından beklenen sürükleyicilikten biraz uzak kalmış gibi görünüyor. Peki, bu film diğer bilim kurgu yapımlarından nasıl ayrılıyor? Detaylar aşağıda 👇

Spaceman, Jaroslav Kalfař'ın 2017 bilim kurgu romanı Bohemya'nın Uzayadamı'na dayanıyor.

Bir adamın sevgi, hırs ve öz keşifle dolu kozmik bir macerasını anlatan film, küçük bir çocukken yetim kalan, sevgi dolu büyük anne ve büyük babası tarafından Çek kırsalında yetiştirilen Jakub Procházka'yı (Adam Sandler) merkezine alıyor. Başrol Jakub küçük bir bilim adamından ülkenin ilk kozmonotu oluyor. Venüs'te gerçekleşecek tehlikeli bir solo görev, hem hayalini kurduğu kahramanlık şansını hem de babasının bir Komünist ihbarcısı olarak işlediği günahları kefareti verme fırsatını sunuyor. jakub cesurca bilinmeyenin derinliklerine doğru ilerliyor. Ancak bu şekilde, sadık karısı Lenka'yı geride bırakıyor. Uzayda yalnız kalan Jakub, belki de hayal ürünü olduğunu düşündüğü dev bir uzaylı örümcek keşfediyor, bu da onun beklenmedik bir şekilde arkadaşı oluyor. Aşk, yaşam ve ölümün doğası üzerine felsefi sohbetlerle, bu ikili yoğun ve duygusal bir bağ kuruyor. Jakub gizli Rus rakiplerle çatışmaya giriyor ancak Lenka ile ikinci bir şans için güvenle Dünya'ya geri dönebilecek mi?

Ancak Jakub uzayda tek başına değil, çünkü Çekler, kozmik toz bulutuna ulaşmaya çalışan Koreliler tarafından yakından takip ediliyor.

Özgür Çek Cumhuriyeti'nin ilk kozmonotu olma ünü ve şanıyla, Jakub evdeki hamile eşi Lenka'yı düşünmemek için kendisini engelleyemiyor. Film, Jakub'un yalnız araştırma görevine altı ay sonra katıldığında, gemisinin derinlerinde saklanan beklenmedik bir yolcuyu keşfetmesiyle başlıyor. Hanuš, zamanın başlangıcından geldiği söylenen büyük boyutlu bir uzaylı örümcek, sonunda Jakub'a müttefik oluyor ve fiziksel ve duygusal yolculuğunda ona rehberlik ediyor.

Adam Sandler, kendi yaratımının içinde bir zihinsel yalnızlıkta sıkışmış, kaba ve sorunlu bir kaşif rolünü canlandırıyor.

Aktör, Uncut Gems ve Hustle gibi filmlerde olduğu gibi, alışılmışın dışında daha dramatik bir performans sergiliyor. Sandler'ın Jakub'u ilk başta deli ve kaybolmuş gibi görünse de, sonunda filmdeki gizemli yaratık Jakub'a yardım ettiğinde görevinin iyice farkına varıyor. Uzayın dış derinliklerinden gelen devasa bir örümceği Paul Dano seslendiriyor; bu örümcek Jakub'ın duygusal durumunu algılıypr ve ona yardım etmek istiyor. Tuhaf, kozmik örümcek felsefi ve bilge bir karakterdir, bu da onu şaşırtıcı derecede sempatik bir arkadaş yapıyor. Dano'nun örümceği yumuşak bir tonla konuşuyor ancak film bütçesi büyük olmadığı için yetersiz görsel efektlerle hayata geçiriliyor.

Kabul etmek gerekirse, bir uzay aracında dolaşan devasa bir uzaylı örümceği görmeye alışmak zor olabilir, ancak görsel kontrast beklenen etkiyi vermiyor.

Jakub'un alışılmadık rehberi ona sıkıntılarından özgürlük bulmayı ve Lenka'nın durumunu anlamayı öğretiyor, ancak Spaceman'in en büyük sorunu, bu ikisinin her şeyi açıkça ifade etmesi. Filmde izleyicinin düşünmesi için çok az şey bırakılıor. Jakub ve Hanuš sürekli olarak sözel olarak düşünürken, açıkça olanı biteni ifade ediyorlar, bu da izleyiciye düşünmesi ve merak etmesi için bir şey bırakmıyor. Senarist Colby Day, Jakub'un içsel travmasını kimsenin anlamayacağını düşündüğü için, izleyicinin düşünmesine izin vermemiş gibi duruyor.

Filmde Carey Mulligan'ın karakterini pek tanımak mümkün değil.

Bu yüzden ona herhangi bir bağ kurmak veya açıkça yaşadığı ciddi acıya sempati duymak zor. Lenka Procházka yetersiz yazılmış ve gerçek bir varlık eksikliği içeriyor. Mulligan'ın Maestro ve Promising Young Woman gibi Oscar'a aday gösterilen filmlerdeki performanslarından sonra bu kadar hafif bir rolde görmek şaşırtıcı. Ne yazık ki, Lenka sadece Jakub'u varoluşsal krizine itmek için bir anlatı aracı olarak kullanılıyor.

Spaceman'de her şey çok yavaş ilerliyor.

Bilim kurgu filmi olmasına rağmen, konsepti çok radikal değil. Filmin derinliklerine inmeyi beklemeyin, çünkü Spaceman bu tür bir film değil. Türü ve içerdiği garip unsurlar göz önüne alındığında, beklentiyi karşılamıyor. Hikayenin bazı büyük bölümleri ilgi çekici değil, sadece felsefi düşüncelerle ilerliyor ve senarist, izleyiciyi gerçekten nasıl etkileyeceğini anlamamış gibi duruyor.

Yüksek potansiyeli olabilecek bir senaryo gerçekten çöpe atılmış gibi duruyor.

Neyse ki, tüm Çek olmayan oyuncular aksan denemelerine girişmiyorlar. Hollywood, aksanları doğru düzgün getirmeyi neredeyse imkansız bulduğu için, yerli konuşmacılar oynatılmıyorsa denemekte bir anlam bulunmuyor. Spaceman açıkça Çek kaynak malzemesinin Amerikanlaştırılmış bir versiyonu, Çeklerin neden dahil edilmediği biraz kafa karıştırıcı, ancak yine de Hollywood işleri kendi içinde tutmayı seviyor, bu yüzden bir sürpriz değil. Johan Renck'in son filmi olan Spaceman'de beğenilecek pek bir şey yok. Chernobyl'deki uyarlama yeteneğini getiremediği için biraz üzücü. Ancak, filmin sonuna geldiğinizde, Spaceman'ın senaryosu tarafından da eşit derecede engellendiği açık. Burada çok büyük bir potansiyel ziyan edilmiş durumda.

Siz bu kısır kalan bilim kurgu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım 👇

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Ne Tommy Shelby Ne de Oppenheimer: Cillian Murphy "28 Days Later"ın Jim'ini Özlemiş!
Margot Robbie ve Colin Farell'ın Başrol Paylaşacakları "A Big Bold Beautiful Journey" Çekimleri Başladı!
Oppenheimer'ın 2024 Oscar Ödülleri Töreninde En İyi Film Ödülünü Kazanacağına İşaret Eden 8 Harika Neden

Popüler İçerikler

"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
Önce Meydan Okuyup Sonra R Yapmıştı: Murat Övüç "Bülentinkiler Sahte" Dediği Diva'nın Eteklerine Kapandı!
Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
YORUMLAR
04.03.2024

Son zamanlarda şöyle Fringe gibi adamakıllı bir bilimkurgu dizisi çekemiyorlar. Eski dizileri tekrarlayıp duruyorum. Yaratıcı senaryo yazarı kalmamış çok yazık.

04.03.2024

Adam gibi bilimkurgu filmine hasret kaldık ya,radikal olacağım tarz yapacağım diye zırto senaryolar ,sonra gişe yapmadı millet beğenmedi.Tv nin siyah beyaz olduğu yıllarda bile harika bilimkurgu filmleri dizileri olurdu zevkle seyrederdik,insanlara istediğini vereceksin başka gezegen koy yaratık koy ,düzgün birşeyler yap...

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ