Adaleti Görebilen Var mı? 1984'te Amerikan Şirket Yüzünden Hindistan'da On Binlerce Kişinin Öldüğü Facia

Bundan 36 yıl önce Amerika'ya ait bir böcek ilacı fabrikasından yayılan zehirli gaz Hindistan'da acıları silinmeyecek bir katliam yarattı... İnsan hayatı neden böyle ucuz!

Burası Hindistan'ın Bhopal şehri, muhtemelen adını bile daha önce duymadınız.

Şimdi hayat normalmiş gibi görünüyor olsa da bu şehrin hafızasında bir daha asla silinemeyecek bir facia yatıyor ve bu facia tarih kitaplarında pek sık anılmasa da Çernobil'den bile daha büyük bir parçalanmaya sebep olmuştu.

3 Aralık 1984, Amerika menşeili Union Carbide şirketine ait bir böcek ilacı fabrikasında garip şeyler olmaya başladı.

Bir sanayi felaketi yaklaşıyordu ve birkaç saat içerisinde her şey şehir için tepetaklak olacaktı.

Fabrikadan yanlışlıkla 40 ton metil isosiyanat gazı salındı ve binlerce kişi yaşamını yitirdi. Bazı kaynaklar sayının otuz bine yaklaştığını bile söylüyordu. Bir şehirden neredeyse on bin ailenin yok olmasından bahsediyoruz. Neden olmuştu bu felaket?

Yaşananların doğuracağı felaket aslında kendini uzun zaman önce belli etmişti. Fabrikadaki bu tehlikeli madde için denetimlerde "uygunsuz" raporları verilirken üretim hiç durmamıştı.

Bazı gazeteciler bu konuda bir farkındalık yaratma peşine düşmüş, sesini yükseltmeye çalışıyordu. Olmadı. 

Fabrikanın bel kemiği olan soğutma sistemi çalışmaz haldeydi. Peki uyarı sistemi? Sıcaklık düzeyinin tehlikeli noktaya gelip gelmediğini anlatan sesli uyarı sistemi devre dışı bırakılmıştı. Hiçbir önlem alınmıyordu. 

Bununla bitti mi? Sizin de tahmin edeceğiniz üzere, hayır.

Fabrikadaki vanalar eskimiş, iş görmez hale gelmeye o kadar yakındı ki facia hiç de saatler süren bir sızıntıyla oluşmadı. Ufak bir sızıntı gazın sıvılaşarak atmosfere yayılmasına yetti. 

Gökyüzündeki bu felaket bulutlarının temas ettiği herkes bir bir can vermeye başladı, sokaklar kısa sürede cansız bedenlerle doldu.

Ne olduğunu anlamayan insanlar hayatta kalmaya, sevdiklerini kurtarmaya çalışıyordu.

Size şöyle anlatalım, felaket öylesine büyüktü ki gazın atmosferle karşılaşmasının ardından ilk üç günde on bin kişi yaşamını yitirdi, bir hafta içerisinde ise bu sayılara bir on bin daha katıldı.

Sorumlu şirket felaket sonrasında maddenin adını açıklamaya bile yanaşmadı. Bu basit bir sır saklamadan çok farklıydı.

Çünkü hastaneye kaldırılan binlerce insan, bünyelerine tesir etmiş maddelerin bir türlü anlaşılamamasından dolayı herhangi bir tedaviye giremiyor, bir bir yaşamlarını yitirmeye devam ediyorlardı.

Şirket kendini korumak için insanların ölmeye devam etmesini bile umursamıyordu.

Peki, sorumlulara ne oldu?

Siz de tahmin ediyorsunuzdur muhtemelen, adalet asla yerini bulmadı.

Bir dava başlamıştı fakat bu dava herkesin beklediği adalet yerine şirketin yöneticisi Warren Anderson'un 2100 dolar kefalet ödeyerek serbest bırakılmasıyla sona erdi. Yirmi yıl sonra şirketin sekiz çalışanı iki yıl hapis cezası aldı ancak hiç kodes yüzü görmediler, cezaları ertelendi.

Mahkeme verilen zararın ödenmesi için bir karar verdi. Üç milyar dolarlık bir tazminat kararı verilmiş olsa da...

Binlerce canın tazminatı için bile bir pazarlık yapılmaya başlandı, sonuçta 500 milyon dolardan bile az tazminat kararı kabul edildi. Öyle ki ömür boyu izlerini silemeyecekleri bu olay sonrası zarar gören kişilere kişi başı 500 dolar bile düşmüyordu.

Şehrin doğası, havası, her şeyi geri dönmeyecek bir zararla karşı karşıyaydı.

Normalde bir şehrin toprağında ölçülmesi gereken zehirli maddenin tam altı milyon katı, bu şehir topraklarına yapışık kalmıştı. On beş yıl önce yapılan bir araştırmada, olayın gerçekleştiği günden bu yana 600 bine yakın kişinin felaketten etkilendiği de ortaya çıktı.

Yarım milyondan fazla insanın yaşamını etkileyen bir felaket, yarım milyarlık bir tazminatla telafi edilebilir miydi? Adalet bu ya, edilmişti. 

Popüler İçerikler

Daron Acemoğlu'nun Atatürk Hakkındaki Yorumlarına Gelen Tepkiler
Narin Güran'ın Babası Arif Güran İlk Mahkeme Sonrası Konuştu: "Kızımı Nevzat Bahtiyar Katletti"
Apar Topar Çıkarılmışlardı: Kızılcık Şerbeti'nde Giray ve Heves Ayrılığının Gerçek Nedeni Ortaya Çıktı
YORUMLAR
09.12.2020

abdyi ve ortaklarını neden hicbir zaman sevmediğimizin acı örneklerinden biri, bu gezegenin en büyük belası abd

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ