Adalet Dediğimiz Olgu Nedir?

“Başkasını ıslah etmeye kalkışmadan önce kendini ıslah etmeye bak.” (Hz. Ömer) 

Adaletten özünde tarafsız olması, şeffaf, etkin olması, hukuk kurallarına uyması, eşitlik ilkesini benimsemesi beklenir. Tam olarak temelinde vicdan ve dürüstlük yatar. Adalet beklemek, adaleti talep etmek kişinin önce kendisinin adaleti bilmesi, adaleti temsil etmesi gerekliliğinden doğmalıdır. Fertlerin adil yaşama istekleri, devleti sorumlu tutmak için de bir güçtür. 1789 Fransız İhtilali ve 1980 yılındaki Polonya dayanışma hareketi buna en güzel örneklerdir.

Toplum içinde yaşayan insanların yasalarla sahip olduğu haklar kullanılırken hukuk kurallarına uygunluğunun önemi kadar din ve ahlak kurallarına da uygunluğu önemli olmaktadır.

Engin Gençtan’ın “Hayat” isimli kitabında “Dünyadan sorumluyum, çünkü ben dünyayım.” dediği gibi, insanoğlu, “Adaleti talep edebilirim, çünkü ben adaletim.” diyebildiğinde ilk düğümü çözmüş olacaktır.

Doğa, hayvan, çocuk, kadın vb. uzayıp giden kavramlarda insanın saygıya olan yakınlığı, kalbiyle bunları bilmeye, bunlara karşı erdemli davranış geliştirmeye ve bunları ruhuna indirip benimsemesine bakarak adalet istemeye hakkı olup olmadığının ilahi dengesi kurulabilir.

Her şey niyetle başlar ya hani. Adaleti kendi içinde ne kadar tanımladığınla, peşine düştüğün adaleti kendi özünde ne kadar var edebildin ya da edemediğinle orantılıdır aslında. Adaleti savunan savaşçı insanoğlu diliyle söylediğini kalbiyle söyleyemezse sözler hep havada kalacak sonra da uçacaktır. Kendinin hep haklı olduğunu savunan insan karşısındakinin de kendini haklı bulma halini kabul etmekte hep zorlanır. Oysaki toplumun genel çıkarını ve fertlerin ortak iyiliğini sağlamak üzere kurulan adalet sistemi egodan uzak, adil yasa yapıcılar ve uygulayıcılarla hakkı teslim etmeli ve cezasını da verebilmelidir.

İçsel dünyasında adaletli duramadıkça birey, öfkeli bir propagandist gibi devamlı diğer insanlar üzerinden adaleti tanımlayan, hep başkalarını adaletli olmaya, adaleti yerine getirmeye çağıran bir çığırtkandan öteye gidemeyecektir.

Mahatma Gandhi adaletin önce kendi içinde başlamasına vurgu yapmıştır Hindistan’da yıllar önce.

Adaletin bir insanın içinde başlayacağına dair söylemlerle Nelson Mandela’da bu konuda Güney Afrika’da kişisel adalet ve toplumsal adaletin birleşimini temsil eden liderlerdendir. Eski Yunan filozofu Sokrates de “İçinde adaleti bulamayan, dış dünyada adaleti aramasın” söylemleriyle ünlü bir düşünürdür.

Hak ve hukukun yerine gelmesi adaletse eğer, insanı kırmayan Hakk’ın dilini kendine disiplin edinmedikçe, adaleti tanımak da imkansızlaşıyor haliyle. Diline özrü, teşekkürü yerleştirmedikçe nefsani ve şımarıkça bir serzenişte çalkalanan adalet isteği yerine hiç ulaşmayacaktır.

Adaletin asaleti insanın çıktığı yolda öğrendikleri, geliştirdikleri ile gelişecektir. Bu yol yüzyılların bilgelerini anlamak için katedilen kıymetli bir yol olacaktır. Evet bu yol uzun olacak belki bitmeyecek ama yol boyu, yaşam boyu kendine ispat ettiklerinle gelişecek olan insanın kendisi ile yolculuğuna dönüşecek, içindeki adaleti güçlendiren insan istediği adaletin de farkında olacaktır.

“Canı bildiğinde gücü bileceksin.” diyor erenler. Ne istiyorsan o olabildikçe, insansı halden gerçek insan olma haline geçtikçe savaşında galip gelebilecek adaletin yerine geldiğine de şahit olabileceksin.

Adalet denilen soyut kavramın sakat zihniyetler elinde beklenmesi, sonuca ulaşması, tecelli etmesi zor ve karmaşıktır. Devletin tepesi, kendisi, sosyal devlet birlikte hareket etse de bu soyut kavramdaki zafer kişilerin tanımları başkasının üzerinden tarif etmeyi bıraktıkça, ben de başlar biz de biter bilincine çıktıkça, kendini aydınlığı ve karanlığı ile tanıştıkça, gücüne, kudretine vakıf oldukça ve farkına vardığı erdemlerini öze indirdikçe adaletin nasıl da tecelli ettiğine şaşırıp kalacaktır.

Karşısındakilerinin haklı haksız adalet hikayelerinde oyalanmayacak kendi adil hikayesini yazacaktır.

Sefiller’in yazarı Victor Hugo’nun da dediği gibi:

“İyi olmak kolaydır, zor olan adil olmaktır.”

Berna Kiper

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Popüler İçerikler

"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi