Açlık Sınırı Asgari Ücreti Çoktan Aşarken, Yoksulluk Sınırına 4 Asgari Ücret Yetmiyor: Gıdada Tehlike Büyüyor!

Türk-İş: Ağustos'ta gıda fiyatları aylık %0,73, yıllık %119,11 arttı

  • Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken “gıda için” harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre % 0,73 oranında gerçekleşerek (açlık sınırı)  6.889,76 TL’ye, 

  • Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 22.442,20 TL’ye, 

  • Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 8.999,13 TL’ye yükseldi.

  • Gıda enflasyonunda son on iki aylık artış oranı % 119,11, yılbaşında bu yana da değişim oranı % 68,13 oranında oldu. Kaynak: Türk-İş

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu da geçen günlerde açıkladığı "Açlık-Yoksulluk Araştırması" raporunda, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının 7 bin 282 lira, yoksulluk sınırının da 21 bin 784 liraya yükseldiğini belirtmişti

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık tarafından yapılan değerlendirmede şöyle denildi

Dört kişilik bir ailenin insan onuruna yaraşır bir şekilde yoksunluk hissi çekmeden yaşayabilmesi için yapması gereken gıda ile gıda dışı harcamaların toplam tutarını gösteren yoksulluk ağustosta 527 lira daha artarak 21 bin 784 liraya yükseldi. Yoksulluk sınırında, bu yılın ilk sekiz aylık döneminde 8 bin 236 liralık, son bir yılda ise 9 bin 351 liralık artış yaşandı.

Türk-İş'in değerlendirmesinde "Mevcut hayat pahalılığında, bir ay veya bir yıl sonra bu fiyatı bulamama endişesi, bireyleri ve şirketleri tedarik zinciri içerinde canlı kılarken bu talep de arzı diri tutuyor" denildi

Fakat son aylarda tüketici güven endeksi ile sektörel güven endeksleri arasında bir uyumsuzluk söz konusu olmakta. Tüketici Güven Endeksi 68, Tüketici ve üreticilerin genel Ekonomik Güven Endeksi 93 (100’ün altı kötümser durum). Üretici ve tüketici fiyat endeksleri arasındaki gibi bir makas burada da söz konusu ve bu koşullarda ya talep artacak ya da üretim yavaşlayacaktır. Reel gelirleri günden güne eriyen ve toplumun çoğunluğunu oluşturan dar gelirli ücretli, maaşlı ve yevmiyelilerin tüketimlerini nasıl arttıracakları ise meçhul…

"Giderin nasıl değiştiğine bakılmaksızın gelirin ne kadar arttığına bakmak yanıltıcı olabilir."

FAO Dünya Gıda Fiyatları Endeksi Mart’tan bu yana %19 gerilerken Ankara’da mutfak enflasyonu (TASE) son 5 ayda %40 arttı. Tarım Kredi Kooperatifleri Marketlerinde 33 üründe yapılması planlanan indirim kooperatifin zarar etmesine sebep olabilir. Ancak daha önemlisi bu indirimler önceki aylarda gıda fiyatlarındaki artışların durdurulmaya çalışıldığı KDV indirimleri, tanzim satışları, ithalat kapılarının açılması uygulamalarında olduğu gibi yetersiz ve geçici olacaktır. Çünkü tarladan sofraya üretim ve tedarik maliyetleri hızla artmaya devam ediyor. Asgari ücretli bekâr bir çalışanın Ankara’da gıda ve diğer yaşama maliyetlerini karşılayabilmesi için bu ay 3500 TL daha temin etmesi gerekiyor.

Süt, yoğurt, peynir grubunda, ortalama süt ve yoğurt fiyatı yüzde 11 oranında yükseldi. Peynir fiyatı geriledi.

Tüketiciler alışverişlerinde özellikle özel markalı (private label) ucuz süt ve süt ürünlerine kayıyorlar.

Et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller, yağlı tohum ürünlerinin bulunduğu grupta, aylık tabanda dana etinin fiyatı %6, yumurta %7 zamlandı. Kuzu eti fiyatı %10, balıketi %12, tavuk eti %5 azaldı. Baklagillerden nohut, kuru fasulye ve kırmızı mercimeğin fiyatları geriledi. Yeşil mercimek zamlandı.

Yağlı tohumlarda fiyat artışı ortalama %7 olarak tespit edildi. Kurban bayramında kesilen hayvanlarla birlikte bollaşan kırmızı etin fiyatında artış devam ediyor. Et ve Süt Kurumunun kuzu etinde %25 indirime gitmesi üreticiden ucuza satın alınmasına neden olurken, maliyetlerde zorlanan küçükbaş üreticisi daha yüksek besleme maliyetlerine katlanmaktansa damızlık koyunları kesiyor. İlerleyen süreçte koyun etinin daha pahalıya satın alınması tehlikesi ortaya çıkıyor.

Normal şartlarda kışın gerileyen yazın artan tavuk fiyatları kurban bayramı, mangal yasakları ve Mart, Nisan, Mayıs aylarındaki hızlı fiyat artışlarının getirdiği talep azalması gibi sebeplerle son 3 aydır düşme eğilimde.

Tavuk, indirim marketlerinde 29 TL’ye kadar gerilerken üreticiler maliyetleri karşılamada zorluk çekiyor. Eğer bu durum geçmiş yıllardaki örnekleri gibi iflasları getirirse önümüzdeki günlerde olması gerekenden çok daha pahalıya tavuk yenilmesi sonucunu doğurabilir. 

Baklagillerde indirim, marketlerde yeni mahsul ürünlere yer açmak için stoklarını tüketmeye gittikleri için gözlemlendi.

Aylık tabanda makarna %10 fiyat artışı yaşadı. Pirinç, bulgur, un ve irmik fiyatları da yükseldi. Ekmek fiyatı -şimdilik- aynı kaldı.

Ekmek ve tahıllarda, kuzey yarım küredeki buğday hasadı ve Karadeniz’den tahıl ihracının başlaması ayrıca küresel buğday, pirinç, arpa fiyatlarında gerileme olmasına rağmen bu ay Ankara’da tahılların tamamı zamlandı.

Taze sebze-meyvede, semt pazarlarında maydanoz, kıvırcık gibi salata yeşilliklerinin fiyatı yükseldi.

Pazı, ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzelerin fiyatları değişmedi. 

Patates ve kuru soğanın fiyatları da aynı kaldı. 

Domates, biber, salatalık, turp fiyatları düşüş yaşadı.

Şeftali, kayısı gibi çekirdekli meyvelerin ortalama fiyatları azaldı.

Karpuz %24 ile bu ay gıda sepetinde fiyatı en çok gerileyen ürün olarak tezgâhlardaydı. Çilek ortalama 27 TL’den satılırken en uygun fiyatlı meyve ortalama 10 TL’den alıcı bulan kırmızı erik oldu. Ortalama sebze kg fiyatı 13,01 TL, ortalama meyve kg fiyatı 15,96 oldu. Hesaplamada 21’u sebze ve 10’u meyve olmak üzere toplam 31 üründeki fiyat değişimi dikkate alındı. Ortalama meyve-sebze kg fiyatı 14,07 TL olarak tespit edildi.

Ayçiçek yağı ve zeytinyağının fiyatları artarken margarin ve tereyağının fiyatları geriledi.

Tuz fiyatı sabit kaldı. Çay %6, ıhlamur %32 zamlandı. 

Şeker, bal, reçel, pekmez ürünlerinin hepsi fiyat artışı yaşadı. Salça ise %40 ile bu ay fiyatı en çok artan ürün oldu. 

Yeşil ve siyah zeytinin fiyatı düştü. 

Raflarda özel şeker markalarındaki çeşitlilik sınırlı ve kamu üretimi şekerler de marketler geldiklerinden kısa süre içinde tükeniyorlar.

Popüler İçerikler

Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
YORUMLAR
29.08.2022

Dün BİM'den dilim kaşar aldım 49.5 TL! Gerçi bizim "geleneksel" Türk kahvaltısı da artık lüks olmuştu!

29.08.2022

Beter olalım.. Hala mevcut yönetimi destekleyenler var böyle devammm.

29.08.2022

Yoksulluk olmak bile zenginlik nasıl bir başlık?

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ