Açlık Grevi Yapan Bir İnsanın Vücudunda Günbegün Neler Olduğunu Anlatıyoruz!

Keşke tüm bunlara gerek kalmamış olsa...

Öncelikle açlık grevlerinin neden yapıldığını ve tarihçesine göz atarak başlayalım isterseniz.

Tarihte bilinen ilk açlık grevi Roma döneminde gerçekleşmiş. İmparator Tiberius döneminde çok fazla işkence ve cinayet işlenmesine karşın ünlü bir avukat ve Tiberius'un da arkadaşı olan Nerva imparatorun yaptıklarını düşünmesi için yemek yemeyi reddetmiş ve açlık grevine girmiş. Ölüm orucu olarak da bilinen bu grevlerin asıl amacı ölmekten ziyade suçlunun utanma duygusunu uyandırmak.

Hıristiyanlık'tan önce İrlanda'da sıkça yapılan ve 1900'lü yılların başlarında da kadınların özellikle de seçme ve seçilme haklarını kazanmaları için yaptıkları bu grevlerin belki de en önemli temsilcisi Mahatma Gandhi.

Gandhi, İngiltere'nin Hindistan üzerinde tahakküm kurma isteğine bir direniş göstererek açlık grevi yapmıştı hatırlarsanız.

Peki bu grev süresi boyunca eylemi yapan kişi hiç mi beslenmiyor diye soruyor olabilirsiniz. Hemen yanıtlayalım.

Öncelikle bu noktada açlık grevi ve ölüm orucu arasındaki farka değinmemiz gerekli. Ölüm orucu yapan biri yalnızca su içerken açlık grevi yapan kişi limonata, şeker ve tuz tüketebiliyor. Ayrıca ölüm orucunda beynin hasar görmesi engellenmek için B1 vitamini de alınıyor.

Tabii bu beslenme biçiminden kaynaklı olarak da vücutta çeşitli fizyolojik hasarlar meydana geliyor.

Biliyorsunuz ki vücudumuzun enerji depolayabilmesi için karbonhidrat, yağ ve protein tüketmek durumundayız.

Açlık grevi yapan kişi karbonhidrat tüketemediğinden vücut önce harcanacak enerji bulamamaya başlar.

Vücuda herhangi bir enerji girişi olmadığından dolayı da kişi kilo vermeye başlar. Zaten aslında temel anlamda acıkmamızın nedeni de budur.

Peki gelelim asıl sorumuza; açlık grevi yapan birinin vücudundan neler oluyor?

Öncelikle ilk günlerin hayati bir önem taşımadığını belirterek başlayalım. Bu grevlerde ölümler 6-8 hafta arasındaki süreçlerde gerçekleşir ama tabii bağışıklığın da düşmesiyle eylemi yapan kişi çeşitli hastalıklara yakalanabilir ki bu da kendisinin 3. haftada vefat etmesine neden olabilir...

Açlık hissi ilk günlerde çok yoğun olmasına karşın üçüncü günün sonunda kişi tamamen açlık hissini kaybeder. Yani aslında vücut bu duruma kendini adapte etmeye başlar.

Vücut ilk üç günde kendini tüketmeye başlar. Peki bu ne demek?

Size az önce de bahsettiğimiz gibi vücudumuz karbonhidrat tüketmediği için glikoz üretemez. Durum böyle olunca proteini yakmaya başlar. Bu proteinler de kaslarımız oluyor. Bu nokta da kan basıncı sürekli olarak düşer ve kişi bayılır veya yürürken başı sürekli döneceğinden oldukça zorlanır.

2 hafta sonra durumun rengi iyice değişir diyebiliriz. Artık grevi gerçekleştiren kişinin sürekli olarak başı dönmekte ve ayağa kalkamamaktadır.

Nabız çok yavaş atmaya başlar. B1 vitamini vücutta çok az olduğundan kişi kaslarını zorlar zorlamaz istifra eder. Ayrıca görme kaybı ve bilinç sorunları da ortaya çıkabilir.

4. ve 5. haftalarda ise durum gittikçe tehlikeli bir hale gelerek kişide çift görme ve baş dönmesi sıklığını çoğaltır.

Açlık grevinin süresi 1 ayı geçerse kişinin kilosu %18 oranında düşeceğinden bu ani değişimi vücut kaldıramaz ve çeşitli hastalıklar ortaya çıkmaya başlar.

Artık grevi yapan kişi istese de yemek yemekte ve yutmakta zorlanır. Solunum yolları zarar göreceğinden nefes almakta zorlanır ve duyma ve görme konusunda ciddi sorunlar yaşamaya başlar.

Peki şu anda açlık grevleri nasıl gerçekleşiyor?

Günümüzde yapılan açlık grevlerinde eylemcilere B1 takviyesi yapılıyor. Bu şekilde de aslında organların iflas etmesinin önüne bir miktar da olsa zaman konabiliyor. Tabii bu grevi kolaylaştıran veya riskini azaltan bir durum asla değil...

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

10 Yaşındaki Çocukların 70 Yaşında Gibi Gözükmesine Neden Olan Progeria Sendromu’nu İnceliyoruz

👇

Dünyanın Farklı Bölgelerinde İlk Kez Regl Olan Kadınlara Uygulanan Gelenekleri Öğrenince Çok Şaşıracaksınız!

👇

Bir Kabin Görevlisinden İtiraflar! Hava Yolu Şirketlerinin Yolculardan Sakladığı Şeyleri Anlatan Kadın

Popüler İçerikler

Dilber Yine Yürek Hoplattı: Yeni Pavyon Dansı Geldi!
Koşun Kaos Var: Demet Akalın Programına Gülben Ergen'i Konuk Edince Seren Serengil'in Tepkisi Sert Oldu!
Halay Başkanı Mahmut Tuncer'in Estetikli Yeni Görüntüsü Sizi Çok Şaşırtacak
YORUMLAR
07.02.2021

Yanlış içerik. Bu konuyu daha önceden incelemiş birisi olarak gönderdiğiniz linklere tekrar baktım, ve makaleniz yanlış. Durum şöyle ki; vücut, kullanım fazlası olan yağ karbonhidrat (şeker de karbonhidrattır) ve proteini depolamak için yağ formuna çevirir. dolayısıyla açlık durumunda enerji tüketimi için ilk yakılacak kaynak yağlar olmaktadır. Yağ bitmeye başlarken vücut kas yapısını kullanmaya başlar ve asıl kas erimesi yağların sonunda olur, önce değil. Ve gerisi organ yetmezliği diye devam ediyor. Açlık sınırı olarak da yaklaşık vücudun %30'luk kütle kaybı öngörülür, buradan sonrasında geri dönüş zor olmaktadır. Açlık grevi yapan kişilere şekerli su, mineraller dışında vitamin takviyesi de yağılmaktadır. Böylece insanın protein yakma aşamasına gelmesine kadar hayatını idame ettirmesi sağlanır.

azıcık araştırıp yapsaydınız keşke içeriği.. o kadar yanlış bilgilendirme var ki kriz geçirecektim okurken.

08.02.2021

Organlar iflas etmeye başladıktan sonra geri dönüş imkansız (ay sahalara geri döndüm yorum yapmayı özlemişim)

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ