1913 yılında Roosevelt Güney Amerika'ya gitmiş ve orada hayvanlar ve kuşlarla ilgili birçok gözlem yapmış. Döndüğünde ise bunla ilgili bir kitap yazmış. Yazdığı bu kitapta piranalardan 'Dünya'nın en vahşi balığı' olarak bahsettiği için bu canlılar oldukça popüler hale gelmiş.
Birçok akvaryum balığı akrabaları vardır. Doğal yaşam alanı Amazon Havzası'dır.
Genellikle sürüler halinde birbirlerinden destek alarak kendi vücutlarından kat kat büyük canlılara saldırırlar. Küçük canlılara ise, önce 1-2 ısırık alıp geri çekilip, sonra bir anda saldırırlar.
Dişleri sürekli yenilenir. Eskiyen dişlerin yerine tıpkı köpek balıklarında olduğu gibi yenisi hemen çıkar.
2007'deki çalışmalara göre Amerikan Güney piranalarının yaklaşık 9 milyon yıl önce atalarından uzaklaştığı sonucuna varılmıştır. Yaklaşık 5 milyon yıl önce ise Atlantik Okyanusu yükselmeye ve (Amazon dahil) Güney Amerika'da akan nehirlerin taşkın ovaları içine genişlemeye başlamış. Bu yüksek tuzlulukta piranaların yaşaması mümkün olmadığından çoğunun da daha yüksek kesimlere göç ettiği biliniyor.
Piranalar sürü içinde başka bir balıkla mücadele edecekleri sırada gaz kesesi organlarıyla sesler çıkarıyorlar. Üstelik farklı frekanslarda. Dişlerini gıcırdattığında ise avının peşini bırakmayacağı anlamına geliyor.
Catoprion mento türü balık pulları üzerinden de beslenir. Proteinli mukus katmanları olan pulların, iyi bir besin kaynağı olduğu düşünülüyor.
Suya giren büyükbaşlara veya suya düşen kuşlara sürüler halinde saldırıyorlar. Sürüler halinde saldırdıklarında canlının ne kadar büyüklükte olduğunun bir önemi yok onlar için.
Gümüş ve kırmızı renklerden oluşan vücutları çamurlu sularda daha kolay kamuflaj sağlıyor. Böylelikle av olmaktan kurtuluyorlar. Yaşadıkları yere göre de türlerin renklerinde değişiklikler görebiliriz.
Sandığımız gibi kana doyumsuz bir yapıları yok. Diğer omnivor canlılar gibi bitki ve hayvanlarla besleniyorlar. Ancak çok aç durumdalarsa en ufak kan kokusu bile onları cezbedebilir.
Üst ve alt çenedeki dişler birbirine kenetlenebilir yapıdadır. Çene kemikleri o kadar kuvvetlidir ki 5-10 saniye içinde insan elini ezip, parçalayabilir.
Bir arada yaşayan canlılar olduklarından ailelerine de düşkünlerdir. Ama çok aç durumdalarsa onlara da acımayabilirler.
Piranalar leşler üzerinden de beslenirler. Filmlerde gördüklerimiz efsanedir (tıpkı köpek balıklarında olduğu gibi). Hiçbir canlı sizi durduk yerde parçalamaz.
akvaryumcu vitrininde gormustum, piranalara yem olsun diye attiklari koi baligi piranlarin arasina girmis suruye katilmis, piranalarda kendi surulerinden balik diye dokunmuyorlardi. hayvan "sus caktirma" modunda araya kayanamis :))
Ünide trakyalı bir ev arkadaşım vardı aynı bu pezevenk piranalar gibi yemek yerdi, şuursuzca saldırıyordu sanki önünden alan var bitecekmiş gibi -.-
Piranalar ölü değilseniz sizi yemezler. Pffft ben onların beni her türlü yiyebileceklerini düşünüyorum.