11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kendisinin de zihninin berrak olduğunu ve önceden haberdar edilmediği için, öğrendiğinde duyduğu ve etrafıyla da paylaştığı rahatsızlık yüzünden de unutmasının mümkün olmadığını söyledi.
HaberTürk yazarı Fehmi Koru'nun bugünkü yazısı şöyle:
Abdullah Gül'ün hoşnutsuzluğu, telefondaki sesine de yansıyordu. “Benim de zihnim berrak; ayrıca konu hakkında önceden haberdar edilmediğim için, öğrendiğimde duyduğum ve etrafımla da paylaştığım rahatsızlık yüzünden de unutmam mümkün değil” dedi.
Konuyu anladınız sanırım. Başbakan Ahmet Davutoğlu, kendisinin Pennsylvania’ya kadar gidip Fethullah Gülen’le görüşmesini kalemlerine dolayanlara cevap olarak, “Ben oraya dönemin Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ının onayıyla gittim” demişti de, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “O beyanın benimle ilgili kısmı yanlış; ben sonradan öğrendim” düzeltmesini yapmıştı.
Başbakan Davutoğlu ise Cumhurbaşkanı Gül’ün gidişten haberi olduğuna emin; zihninin berrak olduğunu özellikle belirterek, “Hiçbir görüşmeyi devlet kaydı dışında yapmadım” deme ihtiyacı duydu.
Ne oluyor?
Merak edip konuşmacılarından olduğu “3. Küresel Açık Toplumlar Forumu”toplantısı için gittiği Bakü’den henüz dönmüş olan 11. Cumhurbaşkanı Gül ile görüştüm. Konunun bu noktaya varmasından müthiş rahatsızdı. Bana şunları söyledi: “Birleşmiş Milletler Zirvesi için New York’a gittiğimizde gerçekleşmiş bu görüşme. Dışişleri Bakanı olarak Ahmet Davutoğlu da BM’deydi. Ben oradan erken döndüm. Döndükten bir hafta kadar sonra, geride bıraktığımız heyetten geçici olarak Cumhurbaşkanlığı’nda görevli biri, gidişin bilgisini benimle paylaştı.”
Davutoğlu’nun Pennsylvania’ya gitmesini gereksiz bulduğu için kızmış ve kızgınlığını ilk görüştüğü bazı siyasilerle de paylaşmış Cumhurbaşkanı Gül...
Giderken yanında Köşk’te görevli biri bulunduğu için Cumhurbaşkanı Gül’ün haberi olduğunu düşünüyor olabilir Başbakan Davutoğlu.
Ama Gül’ün kendisinin önceden haberi yokmuş işte...
New York’ta BM Zirvesi’ne katılan Cumhurbaşkanı Gül’ü izleyen gazeteciler arasındaydım. Gül, her gezisinde olduğu gibi, New York’ta da yanında götürdüğü gazetecilerle her gün bir araya geliyor ve programıyla ilgili açıklamalar yapıyordu. Tabii, kendisine yöneltilen soruları da cevaplayarak...
Fehmi Koru'nun yazısının tamamını buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.