Hatay'da Gezi eylemleri sırasında polisin attığı gaz fişeğiyle yaşamını yitiren Abdullah Cömert’in davası Balıkesir 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Sanık polis A. K.’nin tutuklanması talep edildiği duruşmada mahkeme heyeti, talebi reddederek A.K.’nin tutuksuz yargılanmasına devam etmesine karar verdi ve davayı 12 Haziran tarihine erteledi.
Davanın 3'üncü duruşması bugün saat 09.00'da Balıkesir 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Sabah saatlerinde çok sayıda polis adliye çevresinde güvenlik önlemi aldı. Dava öncesinde Abdullah Cömert'in kardeşi Adnan Cömert, ağabeyi Zafer Cömert, babası Edip Cömert, annesi Hatice Cömert ile Balıkesir Adliyesi'ne geldi. Ellerinde Abdullah Cömert'in fotoğrafını taşıdı. Geçen iki duruşmanın aksine Cömert ailesine destek için adliyeye gelenlerin sayısındaki düşüş dikkati çekti. Basın mensupları davanın görüleceği salona duruşmanın başlamasına yakın zamanda mahkeme başkanının izni ile alındı. Aile dahil içeriye girenler kimlik kontrolünden geçirildi.
15 SAATLİK YOLDAN GELDİK
Adliye koridorunda konuşan anne Hatice Cömert, 'Balıkesir'e 15 saatlik yoldan geldik. Yorgunuz. Hatay'da, Antakya'da mahkeme yok mu var. Ama bizi Balıkesir'e kadar sürükledi. Bugün üçüncü duruşma yapılıyor. Bu mahkeme adaletsiz. Adalet olsaydı bu mahkeme Hatay'da olurdu. Ben yaşlı başlı insanım. Daha önce Antakya'da mahkeme oldu, dosya kaçırdılar. Bugün 1 Nisan. Bu hakim, bu hükümet 1 Nisan şakası yapıyor.'
Kardeş Zafer Cömert de bugün karar çıkmayacağını belirterek şunları söyledi:
'Bugün sorgu süreci başlayacak. Sorgu sürecini tamamlamaya çalışacaklar. Bugün bitmezse yarına sarkacak. Amaçları mahkemeyi kısa sürede bitirerek 3- 5 sene ceza verip 'evlerinize dağılın' diyecekler. Ali İsmail Korkmaz'daki gibi, Ethem Sarısülük'teki gibi bir karar almaya çalışıyorlar. Biz de bunu engellemeye çalışacağız. Deliller sağlam, olaylar belli, müebbetle yargılanması için elimizden geleni yapacağız.'
Avukatlar duruşma salonuna tek tek kimliklerine bakılarak alındı.
SANIK POLİS YİNE SEGBİS'LE DURUŞMAYA KATILACAK
Adliye binası ile duruşma salonunda sesli ve görüntülü kayıt yapılmasına yine izin verilmedi. Davada, olası kastla öldürme suçundan 25 yıla kadar hapis istemiyle tutuksuz yargılanan polis memuru 30 yaşındaki A.K., yine savunmasını Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla yapacak. Bugün kararın çıkması beklenirken, celsenin uzaması halinde ara verilmeden duruşmaya 2 ve 3 Nisan'da devam edilecek.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Hatay'da 2013 yılının 2 Haziran gecesi Gezi Parkı protestoları sırasında polis panzerinden atılan biber gazı kapsülü başına isabet eden Abdullah Cömert yaşamını yitirdi. Adli tıp raporunda da Cömert'in, başına gaz fişeğinin isabet etmesiyle öldüğü belirtildi. Bunun üzerine savcılığın başlattığı soruşturma 14 Nisan 2014'te tamamlandı. Hatay 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianameyle, sanık polis memuru A.K. hakkında 'olası kastla insan öldürmek' suçundan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Ancak ilk duruşma günü olan 4 Temmuz 2014 tarihinden önce sanık polis memuru A.K.'nin avukatı, güvenlik gerekçesiyle davanın başka bir kente nakli için savcılığa başvurdu. Hatay Valiliği ile İl Emniyet Müdürlüğü'nün de aynı yönde görüş bildirmesi üzerine Savcılık, geçen 27 Mayıs'ta 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurarak dosyayı istedi. Dosya, nakil için karar verilmek üzere Adalet Bakanlığı'na gönderildi. Bakanlık da dosyayı Yargıtay'a gönderdi. Yargıtay 5'inci Ceza Dairesi davayı, Balıkesir'e nakletti.
SANIK GEÇ KALINCA DAVA 55 DAKİKA GEÇ BAŞLADI
Hatay'daki Gezi Parkı protestoları sırasında başına isabet eden biber gazı kapsülüyle yaşamını yitiren Abdullah Cömert'in davasına, aileye destek için Eskişehir'deki gezi eylemleri sırasında öldürülen Ali İsmail Korkmaz'ın annesi Emel Korkmaz da katıldı. Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile davaya katılan tutuksuz sanık polis memuru A.K.'nin Mersin adliyesine geç gelmesi nedeniyle duruşma, saat 09.00 yerine saat 09.55'de başladı. Mahkeme Başkanı, duruşmada sesli ve görüntülü kayıt yapılmaması için salonuna girenleri uyardı. Mübaşir ve sivil polisler, davayı izleyenleri ve basın mensuplarının kayıt yapıp yapmadıklarını kontrol etti. Basın mensuplarının duruşmada verilen beş dakikalık arada bile salon dışına çıkmasına izin verilmedi. Duruşmada olayın meydana geldiği güne ait CD görüntüleri izlendi.
BİLGİSAYAR GERGİNLİĞİ
Mahkeme başkanı daha önceki duruşmalarda mahkeme görüntülerinin medyada yayınlandığını öne sürerek avukatların bilgisayarlarının kapatmasını istemesi, salonda gerginliğe yol açtı. Cömert ailesi adına davaya müdahil olan avukatlar Can Atalay, Hakan Topaloğlu ve Ersen Akay salonunu terk etti. Salondaki diğer avukatlar ise mahkeme başkanına itirazını sürdürdü. Balıkesir Baro Başkanı Avukat Yaşar Meyvacı, mahkeme başkanının ve savcının teknolojiyi kullanmasına rağmen avukatların bu haktan mahrum edilmesini eleştirdi. Avukat Hatice Can da duruşma sırasında sanık polis memuru A.K.'ye soracakları bütün soruların bilgisayarda kayıtlı olduğunu, ayrıca olay tutanakları ile ifadelerinin de büyütülmüş bir şekilde bilgisayarda bulunduğunu vurgulayıp itiraz etti. Bilgisayarların gerektiği zaman kullanılmasını talep etti. İlk olarak talebi kabul etmeyen mahkeme başkanı daha sonra avukatların 5 dakika ara istemesi sonrasında bilgisayarın gerekli durumda açılmasına karar verdi.
SANIK SORULARI YANITLADI
Çapraz sorgu sırasında sanık polis memuru A.K.'ye müdahil avukatları, olay gününün görüntüleri eşliğinde sorular sordu. Av. Hatice Can, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün gaz sıkma talimatını hatırlatarak sanık polis memuru A.K.'ye kaç atış yaptığını sordu. Sanık A.K. olay günü emniyet müdürünün emriyle 30-35 atış yapmış olabileceğini belirtti. Olay günü olan 3 Haziran'da neler yaşandığını tam olarak hatırlamasının mümkün olmadığını belirten A.K. sorulan soruları yanıtladı.
ANNE YÜREĞİ DAYANMADI
Abdullah Cömert'in ölümüyle ilgili davada; olay anı görüntüleri izlenirken, anne Hatice Cömert ve baba Edip Cömert biran da ağlamaya başladı. Silah sesleri, vurulma anı ve 'Abdullah' haykırışları anında ise anne Hatice Cömert fenalaştı. Oğulları Adnan ve Zafer Cömert ile Ali İsmail Korkmaz'ın annesi Emel Korkmaz, acılı anneyi teselli etmeye çalıştı. Çocuklarının koluna girdiği Hatice Cömert, salon dışına çıkarıldı. Acılı anne 'Oğlum bir şey yapmadı. Ne yaptı da onu öldürdünüz' diye feryat etti. Baba Edip Cömert de SEGBİS savunma yapan sanık polis A.K.'ye tepki göstererek, 'Devletin şerefini bitiriyor' diyerek salonu terk etti.
HASTANEYE KALDIRILDI
Cömert ailesinin salondan çıkmasının ardından duruşma sürdü. Cömert ailesinin avukatlarından Hatice Can, Abdullah Cömert'in sanık polis memuru A.K.'nin kullandığı silahla yaptığı atış sonrası öldüğünü ileri sürdü. Sanık avukatı İbrahim Uzun ise gaz tüfeğiyle direk hedefe atış edilemeyeceğini savundu. A.K.'nin ölümle ilgili bir payının olmadığını öne sürdü. Bu arada tansiyonun 21'e fırlayan tansiyon hastası Hatice Cömert, ambulansla Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastaneye gitmek istemeyen acılı anne Hatice Cömert, erkenden dönecekleri yönünde ikna edilerek hastaneye götürüldü. Hatice Cömert'e oğlu Zafer Cömert ile Emel Korkmaz eşlik etti.
EMİR GELİNCE ATEŞ ETTİĞİNİ SÖYLEDİ
Duruşmada avukatların çapraz sorguda sorularını yanıtlayan A.K., 'Ben beyaz akrep adlı zırhlı aracın içindeydim. Ancak aracı ben kullanmıyordum. Gaz atışını da amirlerimin emirleri doğrultusunda yaptım. Gece karanlığında zırhlı aracın içinde kesinlikle görüş olanağı yoktu. Kesinlikle hedef belirleyerek ateş etmedim' dedi. Ailesinin avukatları da Cömert'in akrep adlı araçtan yapılan atışla yaşamını yitirdiğini ispatlamak için tanık ifadeleri, görüntü ve fotoğrafları mahkemeye sundu.
TUTUKLANMA TALEBİ REDDEDİLDİ
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde ise daha önce ifadesi alınan tanıkların beyanları okundu, dosyadaki CD çözümleri ve adli tıp sonuçları gibi belgeler tekrar incelendi, davaya müdahillik talepleri değerlendirildi. Ailenin davaya katılımını kabul eden mahkeme, Antakya, Balıkesir ve Aydın barolarının taleplerini ise reddetti.
17.45’te ise davanın ara kararının verilmesi için duruşmaya ara verildi. Katil polisin tutuklanmamasının toplumun vicdanını olumsuz etkilediği belirtilerek tutuklanması ve mahkemenin Antakya’da keşif yapması talep edildi.
Mahkeme ara kararında tutuklanma talebini reddetti.
Duruşma 12 Haziran’a ertelendi.
Hilmi DUYAR- Coşkun YAMAN/BALIKESİR, (DHA)