Abdullah Çatlı Neden Arkadaşlarıyla Kosta Rika'da Darbe Planı Yaptı?

1996'da yaşanan Susurluk Kazası, 90'lı yıllarda mafya, devlet, siyaset üçgeninin sorgulanmasına neden olmuş, kaza ifadesi yerini skandala bırakmıştı. Kamyon çarpan meşhur siyah Mercedes'te hayatını kaybedenlerden biri de mafya lideri ve geçmişte yaptıklarıyla tartışmalı bir figür haline gelen Abdullah Çatlı idi. 1970'lerde yaptıkları, derin devlet bağlantıları, yargılanması Çatlı'yı en çok konuşulan figürlerden biri yapmıştı. Abdullah Çatlı'nın hayatında pek çok kişinin bilmediği Kosta Rika detayı ise eski MHP'li Abdülkadir Ergil tarafından dile getirilmişti.

"Ne Kosta Rika, ne de Çin, ne de sambacı Brezilya..."

Orta Amerika'nın etliye sütlüye karışmayan ülkelerinden biri olan Kosta Rika hakkında ne biliyorsunuz diye sorulsa çoğu kişinin aklına 2002 Dünya Kupası'nda gruplarda rakibimiz olduğu gelir, coğrafi ve siyasi olarak oldukça uzak olduğumuz bu ülke hakkında bildiklerimiz haliyle sınırlıdır.

Alparslan Türkeş'e en yakın isimlerden olan, hatta MHP genel başkanlığı için bir dönem Devlet Bahçeli'ye rakip olan Abdülkadir Ergil'e göre ülkücüler bu şirin Orta Amerika ülkesinde bir darbe planı yapmışlardı.

Hatta bu girişimleri bir hayalin de ötesine geçmişti. Plana göre Çatlı ve arkadaşları Kosta Rika'da yönetime el koyarak bağımsız bir Türk devleti kuracaktı.

70'lerin sonu ülke tarihinin en kanlı dönemlerindendi. Hatta pek çok yakın tarihçiye göre ufak çaplı bir iç savaş provasıydı.

Araya cumhurbaşkanlığı krizi de girince askeri müdahale söylentileri de ayyuka çıkmıştı. 12 Eylül 1980 darbesinden önce olayları anlatan Erdil ve yakın arkadaşları Alparslan Türkeş'in tavsiyesi üzerine Almanya'ya geçmişti.

Darbe haberi Almanya'da bulunan ülkücüleri ilk başlarda heyecanlandırsa da gelen haberler bekledikleri gibi değildi.

Bavullarını toplayacak kadar heyecanlanan Erdil ve arkadaşları ihtilalin sadece solcu grupları vurmadığını öğrenince yurda dönemeyeceklerini anlamışlardı. Kendi tabiriyle 'yurt dışındalardı ve vatansızlardı'

Bir akşam bir toplantı esnasında gruptan biri oldukları durumdan dert yandı;

“Ülküdaşlar, vatansızlık nereye kadar. Kürşat, Çin’i kırk atlıyla ele geçirmiş. Biz burada dokuz kişiyiz. Kırk kişi olamıyor muyuz?” sözleri gruptaki diğer kişileri etkilemiş olacak ki haritalar açıldı, planlar yapıldı. Çekirdek kadroda 15 kişi olmak üzere toplam 650 kişilik bir liste çıkarıldı.

Erdil o toplantıyı şu sözlerle anlattı;

'Haritanın etrafına oturup haritadan işgal edip, yönetimine el koyarak Bağımsız Türk Devleti yapacağımız bir ülke aramaya başladık. Önce Angola’ya baktık. Angola iç savaş konusunda tecrübeliydi. Onu sildik. Küçük nüfuslu bir ülke arıyorduk. Kosta Rika üzerinde fikir birliğine vardık. O gece kuracağımız devletin kadrosunu, kabinesini hatta bürokratların isimlerini bile belirledik. Karşılarına isimlerini yazdık. Beni Cumhurbaşkanlığı’na layık gördüler. Hepsinin büyüğü ve tecrübeli isimdim”

İşgal ve ihtilal süreci ise oldukça netti;

165 kişi İsivçre üzerinden iltica için Kosta Rika’ya başvuracak. Sonradan kısa aralıklarla bu sayı 650’ye çıkacaktı. Bir sabah ülkenin milli radyosu basılarak yönetime milliyetçi bir grubun el koyduğu, ülkede ekonomik ve sosyal refahı artırmak amacıyla göreve geldikleri anlatılacaktı. Kürşad isimli arkadaşları yedi dil biliyordu. Radyoda o konuşacaktı. Onlara göre Kosta Rika’nın polisini, ordusunu ele geçrimek çok kolaydı. Yeni Türk Devleti için her şey tamamdı.

Erdil ihtilal heyecanını şöyle aktarıyor;

“O kadar inanmıştık ki, Abdullah Çatlı, araştırma-inceleme ve detaylı rapor hazırlamak için Kosta Rika’ya gitti. Altı ay orada kaldı. Bununla yetinmedi arkadaşlar. Rapor olumlu olunca, iltica dilekçesi hazırlandı. Planlandığı gibi İsviçre üzerinden Kosta Rika yönetimine resmen iltica için başvuru yapıldı.

Ama Kosta Rika’dan gelen cevap hayalleri yıktı.

Yapılan araştırmalarımız sonucu, 'iltica talebinde bulunan isimlerin kalabalık bir milliyetçi örgütün, tehlikeli militanları olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle talebinizin reddine karar verilmiştir’ deniyordu.

Papa suikastiyle tanınan Mehmet Ali Ağca'nın 1997 yılında Güneri Cıvaoğlu'na verdiği röportajda ise Çatlı Kosta Rika'ya eğitim için gitmişti.

'Çatlı yabancı servisler tarafından Kosta Rika’da antiterör eğitimi görmüştü. Kısa ve yoğun bir eğitim. Görevi Ortadoğu ve Türkiye’de komünist terör gruplarına karşı savaşmaktı… Askeri eğitim gördüğü belliydi. Bana Kosta Rika’da eğitim gördüğünü itiraf etti. Uluslararası çerçeve içinde”

1993 Yılından Trafik Çevirmesi: Görüntülerdeki Kişi Abdullah Çatlı mı?

Popüler İçerikler

Dudağınız Uçuklayacak: Hayatını Kaybeden Ferdi Tayfur'un Serveti Ortaya Çıktı!
Özgür Özel ‘Büyük Sürpriz’ini Açıkladı: Kırmızı Kart Gösterdi!
Magazin ve Dizi Sektörünü Ayağa Kaldıran Olayların Aslı Ne? Ayşe Barım ve Serenay Sarıkaya Bu İşin Neresinde?
YORUMLAR
09.01.2025

Ne zaman mantıkla hareket ettiler ki zaten 😏Bugün ülkücü kesimin geldiği nokta beni şaşırtmıyor açıkçası.

09.01.2025

Bunların bir tahtası hep eksi 😅

09.01.2025

Kosta Rika bir Karayipler ülkesi değil. Bu hikaye'yi bir yerlede okumştum, sanırım en önemli unsur, Kosta Rika'nın bir orduya sahip olmamasıydı. https://en.wikipedia.org/wiki/Article_12_of_the_Constitution_of_Costa_Rica he Article 12 of the Constitution of Costa Rica abolishes Costa Rica's army as a permanent institution, making Costa Rica one of the first countries in the world to do so as the current Constitution was enacted in 1949.[1] Costa Rica is one of the few countries without armed forces and, alongside Panama, one of the few that is not a microstate.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ