ABD'de aynı liseye giden yaklaşık 100 kişide ilerleyen yaşlarda beyin tümörü görüldü. Sosyal medya sayesinde keşfedilen bu garipliğin okul yakınındaki uranyum santrali ile bağlantısı araştırılıyor.
ABD'de aynı liseye giden yaklaşık 100 kişide ilerleyen yaşlarda beyin tümörü görüldü. Sosyal medya sayesinde keşfedilen bu garipliğin okul yakınındaki uranyum santrali ile bağlantısı araştırılıyor.
ABD’nin New Jersey eyaletinde nadir görülen beyin kanserine (glioblastoma) yakalanan Al Lupiano (50) aynı hastalıktan kız kardeşini de kaybetmişti. Kardeşi Angela DeCillis henüz 44 yaşında, bu şubatta öldü. Eşi Michelle de beyin kanserine yakalandı. Aileden hastalık mirası yoktu. Lupiano, bunun tesadüf olamayacağını düşündü.
Üçü de aynı Colonia Lisesi'ne gitmişti. Geçen ay Facebook’tan bir grup kurdu. Aynı okula giden diğer insanlarda da benzer vaka olup olmadığını sordu. Altı hafta içinde o liseye giden veya orada çalışmış en az 94 kişide daha beyin tümörü olduğunu öğrendi.
Bu olay TikTok’ta da paylaşılınca 24 saatte 2.2 milyon izlendi. Yetkililer, okulun toprağından örnek almak için harekete geçti. Çünkü okulun 20 kilometre uzağında artık kapalı olan uranyum işleme tesisi Middlesex vardı.
Dünyanın ilk atom bombası için uranyum cevherini eritmek, kurutmak ve depolamak için kullanılan tesisteki toprağın okul bahçesinde kullanıldığı veya bir şekilde toprağa bulaştığı düşünülüyor.
Vakalar en çok 1975-2000 mezunları arasında görülüyor. 2014 mezunlarına kadar varıyor. Okulun mevcut 1300 öğrencisi inceleniyor.
Karanlık sular isimli bir film var buna benzer gerçek bir davadan esinlenip film olarak yayınlandı.. Tavsiye ederim..
Aynı bölgede yaşadıkları için olmasın
Erin Brokovic filmi de buna benzer bir konu işliyordu. Bu tarz kimyasallar üreten fabrikalar maalesef çevreye ciddi olarak zarar vermekle kalmıyor, bütün canlıların hayatını karartıyor. Kapanması yetmiyor, kapandıktan sonra bile etkileri devam ediyor.