20'inci yüzyılın en önemli yönetmenlerinden Kubrick'in ölümünden kısa bir süre önce verdiği iddia edilen röportaj tarihin en büyük komplo teorilerinden birini aydınlığa kavuşturabilir.
20'inci yüzyılın en önemli yönetmenlerinden Kubrick'in ölümünden kısa bir süre önce verdiği iddia edilen röportaj tarihin en büyük komplo teorilerinden birini aydınlığa kavuşturabilir.
Film yapımcısı T. Patrick Murray, Mart 1999'da Stanley Kubrick'le ölümünden sadece üç gün önce görüştüğünü söylüyor. Bu röportajda NASA'nın aya inmediğini çünkü o görüntüleri kendinin çektiğini anlatan Kubrick, gerçekleri 15 yıl boyunca kendine saklaması için 88 sayfalık bir kontrat imzaladığını da bu videoda açıklıyor.
Ay'a inme görüntülerini çekmeyi herhangi bir filmi çeker gibi kabul ettiğini ancak görüntülerin yarattığı etki nedeniyle vicdanının rahat olmadığını söyleyen yönetmen, 1969'da ABD'nin Ay'a ayak basmasına dair her karenin Dünya'da, bir stüdyoda çekildiğini ve fikrin arkasında dönemin ABD başkanı Nixon'ın olduğu, Amerikan halkını daha fazla kandırmak istemediği gibi detayları paylaşıyor.
Defalarca anlattıklarının bir şaka olmadığının altını çizen 2001: Space Odyssey, A Clockwork Orange gibi filmlerinin deha ismi, aslında bu sahtekarlığın içinde yer almak istemediğini ama kelimenin tam anlamıyla rüşvete karşı koyamadığını ve bu hatanın onun sanatsal itibarını da zedelediğini dile getiriyor.
NASA'nın Ay'a inmediği, ABD'nin amacının soğuk savaş dönemindeki rakibi Sovyetler Birliği'ni gereksiz yatırımlara teşvik ederek zayıflatmak olduğu hatta astronot ve bayrak gölgelerinin Ay iklimiyle uyuşmadığı gibi iddialar yaklaşık yarım asırdır konuşuluyordu. 2012 yapımı Jay Weidner imzalı belgeseli Room 237'da Kubrick'in 1980'de çektiği The Shining'in Apollo 11 sahtekarlığının itirafı olduğunu öne sürüyordu.