ABD'li Senatörlerden Trump'a Mektup: Cemal Kaşıkçı İçin Yaptırım Talebi ve 'Magnitsky Yasası' Çağrısı

ABD Senatosu'ndan ABD Başkanı Donald Trump'a gönderilen mektupta, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı olayının 'Magnitsky Yasası' kapsamında soruşturulması talep edildi. 

Detaylara bakalım... 

22 ABD'li senatörün gönderdiği mektupta "İhlalde rolü olan kişilere yönelik yaptırım uygulama konusunda karar vermenizi talep ediyoruz" ifadesi kullanıldı.

AA'nın aktardığı bilgiye göre, Kentucky Senatörü Cumhuriyetçi Rand Paul dışında tüm komite üyelerinin imzaladığı mektupta, 'Küresel Magnitsky İnsan Hakları Sorumluluk Yasası kapsamında Sayın Kaşıkçı'ya ilişkin herhangi bir ihlalde rolü olan yabancı kişilere yönelik yaptırım uygulama konusunda karar vermenizi talep ediyoruz' ifadesi kullanıldı.

Peki Magnitsky Yasası nedir?

Magnitsky Yasası, Dışilişkiler Komitesi'nden talep gelmesi durumunda ABD Başkanı'nın 'ifade özgürlüğü hakkını kullanan bir kişiye yönelik yasa dışı infaz, işkence ve diğer ağır insan hakları ihlallerini' soruşturma şartı getiriyor.

Kongrenin 2016'da yaptığı düzenlemeyle söz konusu yasa, ABD yönetiminin dünyanın herhangi bir ülkesindeki insan hakları ihlalleri kapsamında ilgili kişi ve kurumlara yaptırım kararı alabilmesine imkan tanıyacak şekilde genişletilmişti.

Trump'ın yaptırım konusunda karar vermek için 120 günü var.

Yasaya göre ABD Başkanının, komitenin talebinden itibaren 120 gün içinde söz konusu taleple ilgili bulguları içeren rapor ve varsa insan hakları ihlallerine karışmış yabancı kişi veya kişilere yönelik yaptırım kararını açıklama zorunluluğu bulunuyor.

Hermitage Capital Management Fonu avukatlarından Sergey Magnitsky'nin, 2009 yılında Rusya'da gözaltındayken hayatını kaybetmesinin ardından ABD ve Avrupa ülkeleri, Rusya'nın gözaltı süresince gerekli önlemleri almadığını savunarak sorumlu bürokratların cezalandırılmasını istemişti.

Bu kapsamda 2012'de ABD'de kabul edilen Magnitsky Yasası, insan hakları ihlallerinde bulunduğu belirtilen Rus bürokratların ABD'ye girişinin engellenmesi de dahil bir dizi yaptırım getirmişti.

Washington Post gazetesinde köşe yazıları yazan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim tarihinde Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girmiş ve sonrasında kendisinden haber alınamamıştı.

Kayıp Gazeteciden Hâlâ Haber Yok: Suudi Arabistan Büyükelçisi, Dışişleri Bakanlığı'na Çağrıldı

Reuters haber ajansı, Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul'daki başkonsolosluğunda öldürüldüğünün değerlendirildiğini duyurmuştu.

Reuters: 'Türk Polisi Kayıp Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Öldürüldüğünü Düşünüyor'

Suudi Arabistan'ın Ankara büyükelçisi, kayıp gazeteci Kaşıkçı ile alakalı olarak iki defa Dışişleri Bakanlığı'na çağrılmıştı.

Erdoğan'dan Cemal Kaşıkçı Açıklaması: "Konsolosluk Yetkilileri 'Buradan Çıktı' Demekle Kendini Kurtaramaz"

Kaşıkçı hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Başkonsolosluk yetkilileri 'buradan çıktı' demekle kendini kurtaramaz' demişti.

Popüler İçerikler

10 Kasım 1938’de Hayatını Kaybeden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Son Sözü "Aleykümesselam" Oldu
İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
Emir Berke Zincidi'den Yıllar Sonra Gelen Öyle Bir Geçer Zaman Ki İtirafı!
YORUMLAR
11.10.2018

Hala aklım almıyor, başka bir ülkeden gelen 15 kişilik tam donanımlı ekip, elini kolunu sallaya sallaya konsolosluğa giriyor, adamı ortadan kaldırıyor ya da artık kaçırıyor neyse, tekrar elini kolunu sallaya sallaya ülkesine dönüyor. Neyiz kardeşim biz Muz Cumhuriyeti miyiz ? Bu kadar mı ezik kaldık dış ilişkilerde, hiç mi caydırıcılığımız kalmadı, hiç mi saygınlığımız yok. Hiç mi kozumuz yok bu ülkelere karşı. Ben kesinlikle inanmıyorum ki Türk istihbaratının haberi olmadan böyle bir olay gerçekleşsin. Hükumetimize bu operasyona yeşil ışık yakması için ne gibi vaatler verildi ya da vaatler verilmediyse tam tersi ne gibi şantajlar uygulandı. Asıl önemli olan konu budur. Gazeteciliğe gönül vermiş kişilerin yıllar sürse de bu olayın peşini bırakmaması lazım. Bu olay Cumhuriyet tarihimizin kara bir lekesidir. Allah da bizi bu duruma düşüren AKP'nin belasını versin. Er ya da geç hepsi yargı önünde hesap verecektir.

11.10.2018

Tamamen saçmalıktan ibaret söylediklerin. Böyle bir şey var mı arkadaşım ? Hadi yiyorsa ABD deki herhangi bir büyükelçilikte böyle bir cinayet işlensin bakalım. Öyle elini kolunu sallaya sallaya çıkıp gidebiliyor musun ? Ayrıca bunu herşeyden önce politik açıdan yapamazsın. O ülkenin yaptırım gücünden ve ya karşı hamlesinden çekinirsin. Tamam elçilikler, elçilik verdiğin ülkenin toprağı sayılır ama bu senin orada cinayet işlemeni sağlamaz, sağlayamaz. Böyle bir saçmalık var mı ya. Neden bu adamı yolda yürürken öldürmediler ya da neden evinde soygun süsü verip öldürmediler ? Ya da neden masum bir trafik kazasına ya da kalp krizine kurban gitmedi ? Neden büyükelçilik ? Neden tüm dünyaya gösterdiler ? Bunları bi düşün sen önce

11.10.2018

Turuncu palyaconun da umurundaydi.

11.10.2018

Yine neler dönüyor acaba

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ