ABD, Güney Kıbrıs'a 33 yıldır uyguladığı silah ambargosunu kaldıracağını ve işbirliğini artıracağını duyurdu. Açıklamaya, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs'tan tepki geldi...
ABD, Güney Kıbrıs'a 33 yıldır uyguladığı silah ambargosunu kaldıracağını ve işbirliğini artıracağını duyurdu. Açıklamaya, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs'tan tepki geldi...
BBC'nin haberine göre ABD'nin, Güney Kıbrıs'a yönelik 33 yıllık silah ambargosunu kaldırdığını, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo duyurdu.
Mike Pompeo'nun açıklamarı şu şekilde:
'Kıbrıs Cumhuriyeti Doğu Akdeniz'de kilit ortağımızdır. Güvenlik işbirliğimizi derinleştireceğimizi duyurmaktan memnuniyet duyuyorum. Gelecek mali yılda, Kıbrıs Cumhuriyeti'ne uygulanan öldürücü olmayan savunma malzemeleri ve hizmetlerinin satışına getirilen kısıtlamaları kaldıracağız'
Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, ABD'nin Kıbrıs Cumhuriyeti Büyükelçisi Judith Gail Garber ile telefonda görüştü.
Görüşmede, kararın doğru yönde atılmış bir adım olmadığını belirten akıncı ABD'nin kararının Kıbrıs'ta kapsamlı çözüme ulaşılması yönünde cesaretlendirmediğini ve barışa hizmet etmeyeceğini, aksine 'Rum tarafının müzakere masasının dışında kalmasına yardımcı olacağını' ifade etti.
Kuzey Kıbrıs Başbakanı Ersin Tatar ise 'ABD'yi kınıyor, derhal bu yanlıştan dönmeye davet ediyorum. Ancak herkes şunu bilsin ki, Türkiye ve onun desteklediği KKTC asla haklarından vazgeçmeyecektir. Yapılması gereken gerginliği artırmak değil, gerçekleri görerek barış yoluna gelmektir' yorumunu yaptı.
Dışişleri Bakanlığı, konuyla ilgili yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
'Doğu Akdeniz'de gerginliğin azaltılması amacıyla çaba harcanan bir dönemde, ABD'nin bölge barış ve istikrar ortamını zehirleyen bu tür bir kararın altına imza atması müttefiklik ruhuyla da bağdaşmamaktadır.
ABD'nin bu kararını gözden geçirmesini, bölgede barış ve istikrarın tesisi için mevcut çabalara destek vermesini bekliyoruz.
Aksi takdirde Türkiye, garantör ülke olarak, hukuki ve tarihi sorumluluğuna uygun olacak şekilde Kıbrıs Türk halkının güvenliğini garanti altına alacak gerekli mukabil adımları kararlılıkla atacaktır.'
Türkiye'ye "containment" yani etrafını sarma stratejisi uygulanıyor, ek olarak RTE'ye sosyal medya ve medya üzerinden Saddam ve Kaddafi'ye yapılan "kötü adam" "diktatör" portresi çiziliyor. Onlar saldırdıkça, bizimkiler saçmalıyor, kontrolü kaybediyor ve adamlara daha fazla malzeme veriyorlar. Bu işin sonu ne yazık ki memleketimiz için kötü olacak.
Tabi para lazım salgından dolayı sıkıntı var ne yapalım ? Kafası çok çalışmayan iki üç ülke bulalım kışkırtalım silah satalım..Bizimkiler savunma sanayini geliştirmemiş olsalar bizimkilere de abanacaklar silah alın diye.
Kıbrıs'taki 1980'lerden beridir yapılan yanlış uygulamaların sonucunda alınmış başka bir uluslararası karar. Günümüzde yaşanan Akdeniz çekişmesinin de, bu tarz kararların da nedenleri Kıbrıs'ta 1980 darbesi ve 1983 seçimlerinde başa gelmiş olan dış işleri sorumlularının beceriksizliğinden kaynaklanmakta. 37 yıldır aynı kafayla yönetiliyoruz ve hepimiz bu beceriksizliği kanıksamış durumdayız. Öyle ki günümüz yönetimine muhalif olanlar bile "haklı davamız"dan öteye taşıyamıyor bu konuyu. Şu an haklı falan değiliz, 1980'lerde yapılan yanlışları düzeltmeden de haklı falan olmayacağız. Tüm geçmişi tane tane çözümleyecek diplomatlar yerine Merve Kavakçı gibi, Egemen Bağış gibi diplomatlarımız olduğu sürece de sorunlar daha da büyüyecek ve biz de Osmanlı'nın Girit'i kaybetmesi gibi Akdeniz'i kaybedeceğiz. İyi uykular Türkiye.