ABD, Wisconsin'deki bir Hristiyan okuluna silahlı saldırı düzenlendi. Yaralıların ve hayatını kaybedenlerin olduğu saldırının, 'Samantha' adını kullanan Natalie Rupnow tarafından düzenlendiği ortaya çıktı.
Bir sosyal medya kullanıcısı ise Samantha'nın 6 sayfalık 'manifestosuna' ulaştığını iddia etti.
15 yaşındaki saldırganın manifestosunda 'ilham aldığı' 3 isim geçtiği görüldü.
Bunlardan biri de geçtiğimiz aylarda Eskişehir'de saldırı düzenleyen 18 yaşındaki Arda Küçükyetim.
Abundant Life Christian School'a düzenlenen saldırının 15 yaşındaki bir kız öğrenci tarafından düzenlendiği ortaya çıktı.
'Samantha' ismini kullanan saldırgan Natalie Rupnow'un kimliği tespit edildi.
Dedektifler saldırının nedenini araştırmaya devam ederken sosyal medyada ilginç bir paylaşım yapıldı.
Bir sosyal medya kullanıcısı, Samantha isimli saldırganın erkek arkadaşına ulaştığını iddia etti.
Samantha'nın erkek arkadaşıyla iletişime geçtiğini söyleyen kişi, manifestonun daha önce Samantha tarafından WhatsApp üzerinden gönderildiğini belirtiyor. Erkek arkadaşı ise Samantha'nın göndermiş olduğu manifestonun ekran kaydını alarak, bu sosyal medya kullanıcısına gönderiyor.
Manifestoda elde edilen bazı bilgiler şu şekilde;
Erkek arkadaşı onu Samantha Rupnow olarak tanıyordu. 'Samantha” ismini benimsemişti ve erkek arkadaşının söylediğine göre okul kimlik kartında da bu isim yazılıydı.
Abundant Life'ta öğrenciydi.
7 Kasım 2009 tarihinde doğmuştu.
Manifestosu “İnsanlığa Karşı Savaş” başlığını taşıyor.
Manifestosu ise 6 sayfa uzunluğunda.
7 Kasım 2009'da doğdum. Pekkas saldırısından tam 2 yıl sonra. Harikayım, değil mi?
Kimse bunu yaptığımı bilmiyor.
Silahları yalanla, manipülasyonla ve babamın aptallığı sayesinde aldım.
Bir süre önce kendimi öldürmeyi planlamıştım ama düşündüm ki belki bu sıkıcı bir intihar yerine, evrim için daha iyi bir seçenek olur. Umarım o noktaya ulaşırım.
Bunu kendim planladım. Başka kimse yok.
Tek başıma hareket ediyorum.
Olanları değiştirebilecek hiçbir yol yoktu.
Bunu asla bilemeyeceksiniz çünkü benim hakkımda hiçbir zaman bir şey bilmek istemediniz. Bilmediğiniz için mutluyum.
Manifestonun ikinci sayfasında ise saldırgan, nefretle ilgili tanımlamalar yapıyor. 'İnsanlardan ve toplumdan nefret etmeye başladım, bu tamamen benim hatam değil, asla da olmadı. Ama siz ve dünyanın bana yaptığı tek şey beni köşeye itmek, dalga geçmek ve bana hiçbir şekilde yardım etmemek oldu.' diyen saldırganın manifestosunun devamında yer alan bazı satırlar şu şekilde;
'Çocukken yapmak istediğim çok fazla şey vardı, ama kabul edebilirim ki diğer çocuklardan korkuyordum. Kendi ebeveynlerimle bile aynı şekildeydim ama onlara güvenmiyorum ve o yaşta bile güvenmiyordum, asla güvenmeyeceğim de.
Ailem pislik, onları benim gözümde iyi yapacak hiçbir şey yok, asla olmayacak. Güvenebileceğim hiçbir aile yok ve asla güvenemeyeceğim bir toplum var.
Değiştim ve asla, ASLA eski halime geri dönmeyeceğim. Artık sertleştim ve farklıyım.
Nüfusun nasıl düşündüğünden, büyüdüğünden ve konuştuğundan nefret ediyorum ve aşkı nasıl sahte yaptıklarından da. Keşke bazı günler halka açık bir idam yapabilseydik, bu çok gerekli olurdu. Bazı aptallara taş atmayı ya da uzaktan onların asıldığını izlemeyi umursamazdım.
Çoğu insan benim yapacağımı yapamaz çünkü. Ölüm, çoğu insanın kaçmak yerine kabullenip kucaklaması gereken bir şeydir.
Farklı olmaktan gurur duyuyorum. Nasıl resmi olmam gerektiğini biliyorum, sözcükleri nasıl kullanmam gerektiğini biliyorum...
Ben gerçek bir düşüncenin ve gerçek bir devrimin parçasıyım.'
Manifestosunu bu şekilde noktalayan saldırganın, aile yaşamını anlattığı satırlardan ön plana çıkan noktalar ise şu şekilde;
'Her zaman sessiz bir çocuktum. Ya da en azından etrafımdaki herkes öyle söylerdi...Etrafımdaki insanlara göre zeki değildim.
Bana kimse iyi gözle bakmadı. Yalnız olmayı seviyorum.
Terapistim berbat bir insan.
Sözde ailem beni hiçbir zaman dahil etmedi içine. Babam bana hep saygısızdı. Benim hakkımda hep kötü şeyler söyledi...
Annem ben 12 yaşındayken yüksek doz aldı. Bu beni pek etkilemedi. Hayatta kalıp kalmayacağı umrumda değildi. Hayatta kaldı, ama benim hayatımda değildi.
Hep köşeme sıkıştırıldım.
Sıkışıp kaldığım bu köşeden nefret ediyorum.
Bir gece etrafımda bir şeyler görüyordum ve hareket edemeyerek yerde yatıyordum. Bunalmış ve yorgundum. Nefesim kesildi. Bayılıyordum...Annem ise yan odamda erkek arkadaşıyla takılıyordu. Uyanıktı, ondan yardım istedim ama erkek arkadaşının yanına gitti...
Ailem beni istemediğini itiraf ediyor. Okuldan sonra da önce de sürekli odamdayım...
Sen ve sistem her zaman berbat olacaksınız. Bu yüzden bir devrime ihtiyacımız var. Ama kimse bunu anlamıyor.
Kurt, avını avlar ve başka morluk yaşamadan hayatına devam eder. Artık avcı ve av yok. Her şey yürüyen bir pislik...
Samantha, 6 sayfalık manifestosunda 'ilham aldığı' 3 kişiden bahsediyor.
Arda Küçükyetim
Pekka Eric Auvinen
Vladislav Roslyakov
Samantha, bu isimlere derin bir hayranlık duyduğunu belirtiyor.
Özellikle Arda Küçükyetim'i kendisi için büyük bir ilham kaynağı olarak niteleyen saldırgan, Türk saldırgandan 'nihai bir aziz' diyerek bahsediyor.
'Belki onu tanımıyordum ama o bana ilham oldu.' diyen Samantha, satırlarında Arda Küçükyetim'in 'doğru olanı yaptığını' sık sık belirtiyor.
Saldırı sırasında üzerindeki yelekte Nazilerin 'Kara Güneş' ambleminin bulunduğu görülmüştü. Arda Küçükyetim, saldırı anını sosyal medyada yayınlamıştı.
18 yaşındaki saldırganın, “skreewie” kullanıcı adıyla açtığı blogda 'manifesto' yayınladığı iddia edilmiş, o sözler sosyal medyada dolaşıma girmişti.
Kendisini 'nasyonal sosyalist” olarak tanımlayan saldırganın manifestosunda saldırı noktası, silah ve kıyafet seçimi, saldırı “ipuçları' ve 'ilham aldığı kişiler' yer alıyordu.
“Ortaokul bittiğinde ise büyük bir depresyona girmiştim. Hayat yaşamaya değer değildi, bu boktan sisteme köle olmak mantıklıca gelmiyordu. Fakat bu depresyonun üstüne insanlık nefreti eklenince artık hayat amacımı bulmuştum” diyen Arda Küçükyetim, “Mass Cleaner El Kitabı” adını verdiği manifestosunda saldırı için farklı grupları da hedef aldığını belirtiyor.
Anders Behring Breivik: Neo-Nazi
2011’de Norveç’te 77 kişiyi öldürdü
22 Temmuz 2011’de Oslo’daki kamu binalarının yakınında bir otomobile yerleştirdiği bombayı patlattı
Breivik, mahkeme salonunda Nazi selamı verdi.
Tarrant'ın online olarak yayınladığı 70 sayfalık manifesto, ırkçı yorumlardan oluşuyordu ve adı da “Great Replacement' (Büyük Yer Değiştirme) idi.
Aynı yıl, Polonya'da Müslümanlara yönelik gerçekleştirilen saldırılarda ise 'ilham kaynağı' olarak ismi geçmişti.
Saldırı, o tarihte 11 Eylül saldırılarından önce ABD’de meydana gelen en büyük terör saldırısıydı.
Benim 15 yaşında tek derdim haftasonu gelsinde sokakta bütün gün top tepikleyeyimdi
15 yaşında ki kız mı planlamış bu vahseti 🤯 Dün kimligi belirlenemiyordu bugün 1 Türk'ten ilham aldığı söyleniyor 😬
Hay aw. Bununda bize patlayacağı belliydi.