Büyük bir kitle tarafından çok sevilen Starbucks mağazalarından birinde geçtiğimiz günlerde skandal bir olay yaşandı. Irkçılık olaylarıyla gündemden düşmeyen Amerika Birleşik Devletleri, bu kez kahve zincirinde yaşanan talihsiz olayla sosyal medyanın gündemine bomba gibi düştü. Starbucks şubesine giden siyahi bir kadın, gördüğü muamele karşısında neye uğradığını şaşırdı. Gelin, akıllara durgunluk veren bu olayın öncesinde ve sonrasında yaşananları mercek altına alalım.
Starbucks'a hiç gitmeyen birisi bile bu zincir mağazalardaki servis usulünü biliyor. Herhangi bir içecek talep ettiğinizde görevliler tarafından adınız soruluyor ve bardağa yazılıyor. Oldukça popüler olan bu uygulama, sosyal medyada yayılmasıyla birlikte pek çok farklı marka tarafından da tercih edilen bir hizmet hâline geldi. Monique Pugh'ın yaşadığı ırkçılık da tam bu noktada başladı.
O gün Starbucks'a giderek bir içecek almak isteyen Monique Pugh, kendisine yakın şubelerden birini tercih etti. Girdikten sonra sıra bekledi ve siparişini verdi. İçeceğini beklerken çalışanlarla ya da müşterilerle herhangi bir gerginlik yaşamadı. Ancak devamında gerçekten çok üzüleceği ve kırılacağı bir olay meydana geldi.
Amerika'daki ırkçılık olayları yıllardır dünyanın gündeminde. Irkçılık olayları son bulmak bir yana git gide artmaya başladı ve bu, büyük bir güvenlik problemi yaratıyor. Amerikalı siyahi vatandaş Monique Pugh da bunun son kurbanlarından. Bir kahve satın almak isteyen kadın, hiç beklemediği bir tavırla karşılaştığında mağazada kendisinden başka siyasi olmadığının altını çiziyor.
Pugh, siparişi hazır olduktan sonra bardağını eline aldığında ilginç bir manzarayla karşılaştı. İsmini söylemesine rağmen ismi bardağa 'monkey' yani 'maymun' olarak yazılmıştı. Bunu gören Pugh, ilk önce oldukça şaşırdı. Deyim yerindeyse neye uğradığını şaşırdı. Sonrasında mağazadaki tek siyahinin kendisi olduğunu hatırlayarak bunun neden yapıldığının farkına vardı. Bu tabir, siyahiler için sıklıkla kullanılan hakaretlerden biri.
Monique Pugh, hemen kendisine içeceği hazırlayan ve adını bardağa yazan personelin yanına gitti. İlk etapta iyimser davranarak bir yanlışlık olabileceği ihtimali üzerinde durdu ve içeceğinin yeniden hazırlanmasını talep etti. Personele neden böyle bir şeyle karşılaştığını sordu. Aldığı cevap karşısında tekrar şaşırdı. Çünkü karşısındaki personel sadece omuz silkti ve ona küçük bir yanlışlık olabileceğini belirtti. Ayrıca Pugh'ın iddiasına göre personel oldukça kavgacıydı ve kendisine bağırmıştı.
Herkesin ona baktığını ve çok utandığını söyleyen Pugh, konuyla ilgili olarak yetkili kişilerle görüşmek istedi. Bu tartışmayı orada sonlandırıp gitmek yerine yapılan ırkçılığın tüm boyutlarını herkesin görmesi için harekete geçti. Monique Pugh, utanmanın yanı sıra çok üzüldüğünü de belirtiyor. Verdiği röportajda 'O an kalbimin teklediğini hissettim.' dedi. İçeceğin yanlış isimle hazırlandığını söylediğinde kendisinden ilk etapta özür dilenmemiş, yalnızca içeceğe ödediği para iade edilmiş.
Pugh'ın ilk iletişime geçtiği personel sonrasında şube müdürü olaya dâhil olmuş. Monique Pugh'ın sinirli ve kırgın hâlini gören işletmeci, kendisine bedava bir içecek ve bir sandviç teklif etmiş. Ancak olayın sonrasında soruşturma başlatılmış ve bu süreç küçük çaplı da olsa duyulmuş. Bunun üzerine Starbucks ekibi, Monique Pugh ile iletişime geçmek için gerekli hamleleri yapmış. Starbucks, Pugh'dan özür dilese de çalışanında herhangi bir kusur bulmamış. Bu etiketlemenin yanlışlıkla olduğunu düşündüklerini özür metinlerinde de dile getirmişler. Pugh ise bu konunun ve benzeri olayların gündem olması gerektiğini savunarak büyük markaların çalışma prensiplerindeki tutarsızlıklara değiniyor. Peki, siz yaşanan bu ırkçılıkla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Siz buna ırkçılık mı diyorsunuz bence hayvanlık adilik....
He he, biz de yedik. Aklinca dava acip milyonlari goturecek
ne diyosunuz la ? sikiyim abd yi de starbucks ı da bana ne la ?