Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaş sonrasında AB'nin Rus gazına bağımlılığını hızla azaltmak için çözümler aradığını anımsatan Popov, Rusya'nın Ukrayna saldırısını enerji güvenliği açısından 'şiddetli bir alarm' olarak nitelendirdi.
Popov, bu alarmın enerji güvenliği konusunda ciddi şekilde düşünülmesini gerektirdiğini belirterek, şunları kaydetti:
'Enerji güvenliğinin doğası da değişiyor. Enerji güvenliği sadece gaz, petrolle ilgili değil. Yenilenebilir enerjide tedarik zinciri, bataryalar, güneş panelleri ve rüzgar türbinleri için ihtiyaç olan kritik mineraller hepsi buna dahil. Enerji güvenliğiyle ilgili ilk nokta, artık enerji güvenliğinin gaza erişimden çok daha fazlası olduğunu düşünmeye başlamamız gerektiği. Enerji dönüşümü, doğal gazdan gelecek 10-20 yıl içinde bir şekilde vazgeçeceğimizi açıkça gösteriyor. Bu nedenle, doğal gazın 'geçiş kaynağı' olarak görülen rolünü de yeniden düşünmek gerekir. Gaz bir geçiş kaynağı değil.'
Gelişen teknolojiler ve mevcut gelişmeler ışığında Türkiye ve AB'nin iş birliği yapmasının kritik olduğunu vurgulayan Popov, 'Bu iş birlikleri sonucunda enerji güvenliğinde birçok yeni çözümler oluşabilir. Eminim ki (Türkiye ve AB) birlikte çalışırsak, ithal gaza bağımlılığı, özellikle de Rus gazına, hızlıca düşürebiliriz ki bu şu anda en temel hedef. Aynı zamanda Rus petrolüne de.' dedi.