AKP, ‘Yeni Türkiye’ sloganıyla Türkiye’de yeni bir dönem başladığını savunurken, AB Türkiye’nin Kopenhag Kriterlerinde geriye düştüğü görüşünde. Bu ‘geriye gidiş’ görüş, 2014 yılı İlerleme Raporu’nda da yer alacak.
Tayyip Erdoğan’ın 12 yıllık dönemin ardından Köşk’e çıkmasıyla “Yeni Türkiye” sloganıya yeni bir dönem başlatma iddiasını ortaya koyan AKP iktidarı. ilk sınavını Ekim ayında açıklanacak AB İlerleme Raporu ile verecek. Büyük oranda hazır olan İlerleme Raporu’nda, Türkiye için hükümetin “yeni” iddiasının tersine “geriye gidiş” tespiti yer alıyor. AB’li kaynaklar rapora ilişkin, “Son dönemde Türkiye’de olumlu yönde nasıl bir gelişme var ki pozitif bir dil kullanılabilir” değerlendirmesini yapıyor. Raporda, AB’nin 17 Aralık sonrası türkiye’de en kritik tartışma konusu olan ‘güçler ayrılığı’nın önemine vurgu yapacağı öğrenildi.
AB’nin İlerleme Raporu Ekim ayının ilk yarısında yayınlanacak. Raporun büyük oranda tamamlandığı belirtilirken, son 1 yılda Türkiye’deki gelişmelerin raporda yer alacağı belirtildi. Kaynaklar, geçtiğimiz yıla göre daha olumsuz bir içerik taşıyacağını belirttikleri raporda, üyelik için siyasi kriterler anlamında Türkiye’deki gelişmelerin ‘objektif’ olarak yer verileceğini belirtti. Bu çerçevede ‘çoğulculuk, demokrasi, hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı, insan hakları, medya özgürlüğü’ gibi konuların raporun Kopenahag Siyasi Kriterleri bölümünde yine ağırlıklı yerini koruyacağı kaydedildi.
AB'nin kaygıları
Ayrıca, 30 Mart yerel seçimleri ve bu seçimlere yönelik iddialarla, 10 Ağustos’taki cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin de raporda yer alacağı belirtildi. Edinilen bilgilere göre raporda yer a lacak, AB’nin kaygılarına ilişkin başlıklar ise şöyle:
“Yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ve ifade ve – internet de dahil olmak- üzere basın özgürlüğü, polis teşkilatı, yargı ve iç işlerinde yaşanan çok sayıda yer değişiklik ve görevden almalar..”
HSYK yasası ve Twitter yasağı
2013 yılı raporunda, polisin göstericilere yönelik aşırı şiddet kullanması ve gösteri hakkına izin verilmemesini eleştiren AB, bu yıl da Gezi Protestoları sırasında hayatını kaybeden, yaralanan ve yargılananların davalarına yer verecek. Gezi’deki ölümlerden sorumlu polislerin serbest yargılandığına işaret edilirken, Gezi’de hayatını kaybedenlerin davaları sırasında ‘polis ablukası, hakimlerin uyuması, sanık polislerin bıyıkla çıkması, Emniyet’in olay anlarına ilişkin kamera kayıtlarını vermemesi’ gibi birçok hukuksuzluk yaşanmıştı.
Raporda, HSYK yasası ve twitter yasağının kaldırılması başyta olmak üzere Anayasa Mahkemesi’nin hükümetin büyük tepkisini çeken iptal kararlarına da işaret edilmesi bekleniyor. Hrant Dink cinayetiyle ilgili etkin soruşturma yapılmadığına yönelik kararın da raporda yer alacağı belirtiliyor.
Rapor, AB’nin Genişlemeden Sorumlu üyesi olarak Stefan Füle’nin Türkiye ile ilgili son raporu olacak. Raporda, son dönemdeki gelişmelere de yer verileceği ve analizinde de, ‘kriterlerin karşılanmasına’ değinileceği belirtilirken, 3’ncü ve 4’ncü reform paketlerinde yer alan ancak gerçekleşmeyen hükümlere de gönderme yapılması bekleniyor. Raporda, Kürt sorunu ile ilgili çözüm sürecine yönelik olumlu değerlendirmenin yer alacağı, ayrıca son dönemde IŞİD’e katılmak için Türkiye’den geçenlerle ilgili Batı ile yapılan işbirliği ve Geri Kabul Anlaşması ise yine olumlu değerlendirmeler arasında sayılacağı kaydedildi.
Yolsuzluklar soruşturulmalı
“Raporda tamamen Türkiye’nin son bir yıldaki performansı yer alacak” diyen Batılı kaynaklar, Kopenhag kriterleri arasındaki ‘yargı bağımsızlığının, yolsuzlukların soruşturulması ve şeffaflığın’ önemine işaret ediyor. AB’nin, 17 Aralık’tan başlayarak polis, hakim ve savcı atamalarından HSYK’deki oylama sürecine kadar gelişmeleri yakından takip ettiğine işaret edilirken, raporda bu atamalarla birlikte ‘etkin yolsuzluk soruşturması yapılmadığı’ kaygısı da yer alacak. AKP’nin, Fethullah Gülen ile kavgasına da yer verilecek raporda, hükümetten gelen ‘paralel’ ve ‘darbe’ argümanlarının yer alması ise beklenmiyor. Raporda, Youtube ve Twitter’de uygulanan yasakların ve internet yasasında devlete takip hakkı veren son düzenleme de yer alacak.
Bu arada, Komisyon’un yeni yapılanması için kulisler hızlanırken, Genişlemeden Sorumlu Komiserliğin görevini sürdürmesi bekleniyor. Füle, Komisyon’dan yıl sonunda ayrılacak, yerine ise üye ülkeler adaylarını bildirecek. Genişleme Komisyonu’na şu an için görünen tek adayın Macaristan olduğu belirtilirken, Batılı kaynak, “Son dönemde hiç de demokratik adımlar atmayan Macaristan’a genişlemenin bırakılmasını beklemiyoruz” dedi.
Cumhuriyet