94 Krizinde Yaşananlar Neden Unutulmuyor: Benzer Bir Kriz Kapıda mı?

Türkiye'de son dönemde yaşanan kur krizi, enflasyon yükselişi, ekonomistler tarafından ekonomi yönetimi ve popülist politikaların yol açtığı krizlerin en önde gelen örnekleri arasında gösteriliyor.

Son olarak 'kriz' olarak adlandırılan dönemlerini en son 20 yıl önce yaşamış olan Türkiye'de son yıllarda 'adı konulmamış' ekonomik durumu, 94 yılında yaşanan krize benzeten ekonomistler, o dönemde yaşananları anlatırken bu dönemin nasıl sonlanacağı da merak konusu oluyor. 

1994'te ne olmuştu?

1990'lı yıllarda devlet ağırlıklı olarak harcamaları için kamu bankalarından borç kullanmaya başladı ve zaman içerisinde çok ciddi bir borç yükünün altına girdi. Özel bankalarda yüksek faiz vererek mevduat topladı ve kamuya da yüksek faizle krediler verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın hayatını kaybetmesinin ardından yerine Süleyman Demirel'in seçilmesiyle Tansu Çiller de 1993 yılında başbakanlık koltuğuna oturdu. Çiller, ekonomi yönetiminde söz sahibi olan tüm kamu kurumlarını kendine bağladı.

1993 yılı sonlarında ve 1994 başında hem bütçe hem de cari açık çok ciddi düzeylere yükselmişti.

Hükümet, kamunun borç yükünü azaltmak için faizleri indirmeyi hedefleyen bir dizi adım attı. Bunlar arasında Hazine'nin borçlanma ihalelerinin iptali ve tahvil ile bonodan elde edilen faiz gelirleri üzerindeki vergi oranlarının artırılması da yer alıyordu.

Borçlanma ihalelerinin iptaliyle yaşanan gelir kaybını engellemek için hükümet 'PTT'nin T'sini satmaya' karar verdi. Telefon hizmetlerinin özelleştirilmesi için ihale süreci başlatıldı.

O dönemde Türkiye'nin toplam borcu 40 milyar dolar civarında bulunuyordu. Özelleştirmeden beklenen gelir için de 35-40 milyar dolar biri sayılar telaffuz ediliyordu.

Ancak, bu özelleştirme süreci Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Bunun üzerine Türkiye'den çok ciddi sermaye çıkışı görülürken, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları da not düşürdü.

Sermaye çıkışıyla birlikte Ocak 1994'te dolar bir günde yüzde 14 değer kazandı. Ocak ile ekonomik bir dizi önlemin alındığı Nisan ayları arasında lira, dolar karşısında yüzde 160'ın üzerinde değer kaybetti.

Çiller başbakanlığındaki hükümet, 5 Nisan 1994 tarihinde bir ekonomik önlem paketi açıkladı.

Bu kararlar kapsamında lirada devalüasyona gidilirken, başka TEKEL ürünleri ve akaryakıt olmak üzere vergi oranlarında çok ciddi artışlar yapıldı. Türkiye, Mayıs 1994'te Uluslararası Para Fonu (IMF) ile 14 aylık bir stand-by anlaşması imzalandı.

Kaynak: BBC Türkçe

Merkez Bankası Eski Başkan Yardımcısı ve Borsa İstanbul Eski Başkanı İbrahim Turhan 94 Krizini ve günümüzdeki benzerlikleri ise şöyle açıklıyor👇

Sizce sonu nasıl gelecek?👇Yorumları bekliyoruz!

Bu içerikler de ilginizi çekebilir...

Döviz Riskinde Dikkat Çeken Rakamlar: Hazine'nin Yükü Artıyor!
Mahfi Eğilmez: 'Borç Alanı Ödüllendirerek Cari Açık Kapatılamaz'
BDDK'dan Kur Korumalı Hesaplar Yeni Karar: Ne Zaman Açıklanacak?
Varlık Fonu, Kamu Bankalarına Para Akıtacak!
Kavcıoğlu Kritik Görüşmede Ne Demek İstedi: Döviz Üstünden Baskı Gelir mi?

Popüler İçerikler

İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
YORUMLAR
10.02.2022

94 unutulmuş bence. yoksa o dayılar teyzeler akla aykırı yorum yapmazlardı.

10.02.2022

Dalga mı geçiyorsunuz kardeşim... "Benzer Bir Kriz Kapıda mı?" demek ne demek? Yıllık enflasyonun %50 (gerçeği %100 'ün üzerinde) olduğu, aylık enflasyonda dünya 1. si olduğumuz bir dönemde "kriz yok" demek için neyin kafasını yaşamak gerekiyor...

Hala siyasete tekrar girmeyi düşünüyormuş hanımefendi tabi anladı oda bu milleti siken yaranıyor

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ