Luminere ile olan bağını açıklamaya devam etti: ' Onlar (avizeler) tarafından sevildiğimi hissediyorum, sadece açıklayamayacağım muhteşem bir bağ bu. Onlar çok güzeller.' Neredeyse 100 yaşındaki avizeyi gördükten sonra Amanda onu 'iki hafta boyunca aklından çıkaramadığını' ve sonunda Almanya'dan getirttiğini söyledi. Şimdilerde ise onunla evlenmeyi planlıyor. 'Evlilik dediğimde, bunu başka bir insanın evliliğiyle karşılaştırmak istemiyorum. Bu daha çok bir bağlılık, sadece sevgimin bir ifadesi ve bir kutlama.' diye açıkladı Amanda. Amanda'nın bazı arkadaşları ve ailesi onun nesnelerle olan bağlantısını tam olarak anlayamasalar da, nihayetinde Amanda mutlu olduğu için ve kendini iyi hissettiği için mutlular. Amanda, 'Bence hayatta en önemli olan şey mutlu olmak ve sevildiğini hissetmek.' dedi.
Ee şimdi başka ışık kaynakları eve gelince Luminere kıskanmıcak mı yani? Ben olsam mum bile yakılsa kıskanırım. Hoş, mum geçici bir heves ama yine de gururum kırılır ve kendimi daha az seksi hissederim asdfghjk Neyse Animatizm bir din olsa da küçük çocuklarda da görülür. Annesi masayı cezalandırınca ağlamayı keser örneğin. Bu dönemde takılı kalan insanların beyni dönem dönem bunu iyileştirmek için o kısmı açar ve insanın duyguları ön plana çıkar. Aslında beyin dönemin atlatılmadığını anlatmaya çalışır ama dili olmadığı için kişi kendini bu durumda bulabilir veya bu dine mensup olur. Olay bu. Ödip döneminde saplananların başkalarının karı-kocalarını ayartması gibi, evli kişileri daha çekici bulması gibi örneğin. Halbuki beynin mesajı 'sen burada takıldın'dır. Kişi ise tam tersi yönde harekete geçer ve terapi aramaz. Sadist ailelerin çocuklarının gidip özellikle psikopatlarla evlenmesi gibi yani.
E akıl hastası hanım, akşamları ne yapsan? Şamdanı mı sokacan?
Mumlari yakip da gerdeğe girmezsin umarim ablacim.