1990'larda Özel Harekat Polisi olarak Şahin'le birlikte çalışan ve Topal cinayetinde adı geçen Ayhan Çarkın, 2011'de Kazlıçeşme'deki Nevruz kutlamalarında görüntülendi. Birçok kişi için sürpriz olan bu görüntüler sonrası Çarkın, 1990'lı yıllarda PKK ile mücadele kapsamında işkenceler yapıldığını ve devlet eliyle cinayetler işlediklerini söyledi.
Olaylarla ilgili 1990'ların sonundaki raporlarda sıklıkla adı geçen İbrahim Şahin, aynı yıl Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'nin başlattığı faili meçhul cinayetler soruşturması kapsamında ifade verdi.
Radikal gazetesinin o dönem ele geçirdiği ifadelere göre Şahin, 'Kesinlikle Kürt iş adamları bürokratlarına yönelik benim bildiğim bir ölüm listesi yoktur. Sadece şahsımda kimin getirdiğini bilmediğim, Kürt Ulusal Meclisi üyelerine ilişkin bir liste bulunmaktaydı. Bu kapsamda yurt dışına giden PKK ile toplantı yapan kişileri belirtir bir liste vardı.' dedi.
Soruşturma, 2013'te biri Mecit Baskın, diğeri diğer 18 cinayetle ilgili iki iddianameye dönüştü. İki dosya birleştirilerek dava açıldı.
İddianamede, sanıklar Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Korkut Eken, Ayhan Çarkın, Ayhan Akça, Ziya Bandırmalıoğlu, Ercan Ersoy, Ahmet Demirel, Ayhan Özkan, Seyfettin Lap, Enver Ulu, Uğur Şahin, Alper Tekdemir, Yusuf Yüksel, Abbas Semih Sueri, Lokman Külünk, Mahmut Yıldırım, Nurettin Güven ve Muhsin Korman'ın 'cürüm işlemek için oluşturulan silahlı teşekkülün faaliyeti kapsamında insan öldürmek' suçundan cezalandırılmaları talep edildi.
Sanıkların tamamının tutuksuz yargılanmasına karar verildi.
Şubat 2014'teki duruşmada dinlenen Ağar, 'Aleyhime hiçbir somut delil yok. O dönemde faili meçhul olayların aydınlatılmasında da yüzde 90 oranında başarı sağlanmıştır. Bilerek suç örgütü kurmam, suçluyu kayırmam, suça yönlendirmem mümkün değildir. Böyle bir şey olmamıştır. Suç işlemesi için kimseye emir vermedim. Öldürüldüğü iddia edilen kimselerle ilgili benim herhangi bir ilgim, bilgim yok' dedi.
Davanın 10 Nisan 2015 tarihli duruşmasında, tanık olarak dinlenen Mehmet Eymür, '1994'te Tarık Ümit'in kendisine öldürülecek 29 Kürt iş adamının ismini verdiğini, listenin sonradan 54 kişiye çıktığını ve Ümit'in bu kişilerden bazılarını öldürdüğünü' söyledi.Listenin Ağar ve Şahin'le birlikte hazırlandığını savundu ve ilk aşamadaki 29 kişiyi mahkemede okudu. Basına yansıyan ifadeye göre listede Mehmet Emin Soydaş, Cihat Tokat, Mustafa Bayram, Cahit Kocakaya, Hakkı Aksoy, Hurşit Savaş, Abdullah Cantürk, Hüseyin Baybaşin, Lazem Esmaili, Lokman İranlı, Nizam Bayramoğlu, Varujan Kumdagezer, Cumhur Demir, Fırat Tuncelili, Hurşit Han, Hamdi Yağan, Şükrü Koray, Adil Durmaz, Askar Smitko İranlı, Hasan Kuş, Mehmet Kaygısız, Doktor Cabbar, Nafiz Bostancı, Rado Rash, Kadri Parmaksız, Sıddık Kaya, Raguend İranlı, Dursun Karataş ve Nezir Karakuş vardı.
kürt oldukları için mi öldürüldüler yoksa terör örgütüne destekten mi ulaşçım? boş yapma. kürtlük üzerinden hareket etmek istiyorsan yarın ben de kürt ağlaklığı diye gönderi açayım da böyle dezenformasyonlarınızı tek tek göstereyim. çok istersin dimi faşist çocuğum? istersen istediğin dilden de konuşuruz sıkıntı yok.