'Çok başka bir ruhtu. Bilge bir çocuktu. Herkese bir şeyler öğretti, ailede. Bana çok düşkündü, ben de ona. Beren’le olduğu gibi onunla da özel bir bağ vardı aramızda. Ponçik, galiba benim en yakın arkadaşımdı. O yüzden 'yarım' hissediyorum şu anda kendimi. Birbirimizin yansıması gibiydik biz. Tabii ki herkes düşkündür çocuklarına ama amansız bir hastalıkla mücadele ederken, 7/24 yanında oluyorsunuz. İkimiz ortak oda kullanıyorduk. Çünkü gece bakımı vardı. Alması gereken ilaçlar vardı. Hem annesi hem hemşiresi hem sırdaşı hem arkadaşıydım. Bana ilişkimle ilgili tüyo bile veriyordu, 'Şöyle yap, böyle yap!' diyordu. Matrak, hayat dolu, dünya tatlısı bir çocuktu. Şefkatli, sevecen. Bir gün bile bana sormadı, 'Ben ne zaman iyileşeceğim? Ne zaman diğer çocukları gibi okula gideceğim?' diye. 'Ben neden bu hastalığa yakalandım?' diye isyan etmedi. Çünkü üzmek istemedi, kimseyi. Hele beni… Asla! Gözümün içine bakardı bir mutsuzluğum var mı diye. Ben de onu üzmek istemezdim. Hastanede aşağı iner, tuvalette ağlayıp ağlayıp, sonra yüzümü toparlayıp, öyle çıkardım odasına ve gücümü toplayıp, 'Hadi şimdi Monopoly oynayalım!' derdim. Ama hisleri kuvvetli bir çocuktu. Biz, birbirimizin içini okurduk. Şu anda da saçma belki ama 'Üşüyor mu, aç mı?' diye düşünüyorum. Tabii ki makul bir açıklaması yok ama, 'Beni çok özler, o bensiz ne yapar ki?' diyorum. Ben ilaçlarını filan verirken, gözlerimin içine bakardı, o kadar güvenirdi bana. Şimdi tabi düşünmeden edemiyorum: 'Korkuyor mu? Üşüyor mu? Karanlıkta mı? Aydınlıkta mı? Nerede?' O yüzden, 'Ponçik benimlesin!' yazdım o gün. 'Nerede olduğunun hiçbir önemi yok. Annen seni bırakmayacak, hep yanında…''
Anneler evladının ayağına taş değse içi giderken bir anne evladını kaybetti . İçim yandı yine okurken . Biz okuyunca içimiz yanar Ebru şallı ömür boyu yaşayacak o iç yangınını . Allah sabırların en büyüğünü versin inşallah . Kimseyi de evlat acısıyla sınamasın ...
Şu kadını zerre sevmem ama yaşanması en zor şeyleri yaşıyor. Okurken gözlerim doldu. Bunun dışında Ayşe Armanın yaptığı acı istismarı gibi geliyor. Böyle durumlarda insanlar sormaya bile çekinir acısını tazelememek için. Kendisinin de röportajı kabul etmesi bilemiyorum...
ağladım ya :(( şöyle içeriklere emoji koymayın diye kaç defa söylenmesi gerekiyor o fındık beyninize girmesi için!!