9 Soruda Boko Haram ve Nijerya

Dünyanın gözü, 300′e yakın kız öğrencinin 14 Nisan gecesi İslamcı terör örgütü Boko Haram tarafından kaçırıldığı Afrika ülkesi Nijerya’da.

Afrika’nın en büyük ekonomisi, kıtanın en büyük, dünyanın da 12. büyük petrol üreticisi konumundaki Nijerya, özellikle ‘Batı yanlısı’ eğitim kurumlarını hedef alan Boko Haram’ın şiddetinden kurtulamıyor.

Peki kız öğrenciler niçin kaçırıldı, Boko Haram örgütünün var oluş nedeni ne?

Diken'den Işın Eliçin mercek altına aldı...

1- Kaçırma olayı nasıl gerçekleşti?

Nijerya’nın kuzeydoğusundaki Borno eyaletine bağlı 60 bin nüfuslu Çibok kasabası, 14 Nisan gecesi yaklaşık 200 kişilik silahlı bir grup tarafından hedef alındı. Beş saat boyunca kasabada terör estiren Boko Haram militanları, kasabadaki ortaöğretim okulunun yurdunda kalan ve yaşları 15-18 arasında değişen en az 300 kız öğrenciyi de silah zoruyla kamyonetlere yükleyip beraberlerinde götürdü.

Boko Haram’ın son dönemde özellikle okulları hedef alan saldırıları nedeniyle, eyaletteki devlet okullarının çoğu kapalıydı. Çibok’taki okulsa, hemen ertesi günü yapılacak final sınavları için bir günlüğüne açılmıştı. Militanlar Kamerun sınırına uzanan 60 bin kilometrekarelik Simbosa Ormanı’na doğru gitmişlerdi. Aileler de, ellerinde ok ve yaylar, palalar, bıçaklar çocuklarının peşine düştüler ama orman girişinden dönmek zorunda kaldılar.

2- Tam olarak kaç öğrenci kaçırıldı?

Tam sayı kesinleşmiş değil. Saldırıdan üç gün sonra bir askeri yetkili 129 öğrencinin kaçırıldığını ama ‘neredeyse tamamının’ kurtarıldığını duyurdu. Ailelerin kurtarma haberini yalanlaması üzerine ordu özür dilemek zorunda kaldı; bu arada yerel kaynaklardan alınan bilgilerle, kaçırılanların sayısının çok daha fazla olduğu anlaşılmaya başladı.

Okul yönetimi baskın sırasında evraklar da yakıldığı için tam sayı veremeyeceğini söylüyor. Bazı ailelerinse korkudan kayıp bildirimi yapmamış olabileceği varsayılıyor.

Son bilgiler, yaklaşık 50 öğrencinin kendi imkânlarıyla kaçmayı başardığı, 276 öğrencininse hâlâ rehin tutulduğu yönünde. AP haber ajansı, Boko Haram militanlarıyla temas kuran biri aracılığıyla, iki öğrencinin yılan sokması sonucu öldüğünü, 20’sinin hasta olduğunu duyurdu.

3- Boko Haram kız öğrencileri neden kaçırdı?

Örgütün lideri Ebu Bekir Şekau, pazar günü yayınlanan video kaydında, eylemi resmen üstlenirken kızları ‘pazarda köle olarak satacağını’söylüyordu. Şekau geçen mayısta yayınlanan bir başka videoda da, güvenlik güçlerinin Boko Haram militanların eş ve çocuklarını hedef alan taciz ve gözaltı uygulamalarına misilleme amacıyla kaçırma eylemlerine başlayacaklarını duyurmuştu. Nitekim daha önce de genç kızların kaçırıldığı ve Boko Haram’a atfedilen vakalar oldu. Ayrıca, 4 Mayıs’ta yine Borno eyaletindeki Warabe adlı köyden 12-15 yaşları arasında 11 kız çocuğu daha kaçırıldı.

4- Boko Haram nasıl bir örgüt? Ne zaman, ne amaçla kuruldu?

Örgütün orijinali Arapça olan resmi adı, ‘Davet (Tebliğ) ve Cihad İçin Ehli Sünni Cemaati’. Eski İngiliz sömürgesi Nijerya’da Batılı tarzda eğitim sistemine karşı son dönemde okulları yakıp yıkmaya ve öğrencileri kaçırıp öldürmeye varan sert tepkileri nedeniyle, halk arasında ‘Batılı Eğitim Haramdır’ anlamına gelen ‘Boko Haram’ ismiyle anılıyor.

Kurucusu Muhammed Yusuf, 1990’larda Borno Eyaleti’nin başkenti Maiduguri’de Şebab-ül İslam adlı Selefi bir cemaatten yetişmiş bir molla. Kendi cemaatini 2002’de kuran ve vaazlarında ülke yönetimini yolsuzlukla suçlayıp, şeriat çağrısı yapan Yusuf bölgenin en yoksul gençleri arasında popüler oldu; hatta bölge valisine rakip bir alternatif yerel yönetim modeli bile oluşturdu.

2008’den bu yana güvenlik güçleriyle daha sık karşı karşıya gelmeye başlayan Boko Haram militanları, 2009 yazında da Maiduguri ve kuzeydeki diğer birkaç kentte bir İslam devleti kurmak üzere topyekûn silahlı isyan başlattı. Polis karakolları ve askeri lojmanları hedef alan saldırılara güvenlik güçleri de kadın çocuk ayırmadan karşılık verince, birkaç gün içinde çoğu Boko Haram üyesi 800’den fazla kişi hayatını kaybetti. Birkaç gün sonra Yusuf ve önde gelen diğer üyeler tutuklandı ve karakolda şaibeli bir biçimde öldü.

Örgüt 2010′da Ebu Şekau liderliğinde tekrar örgütlenip şiddet eylemlerinin dozunu artırdı, hedef ve menzilini genişletti. Hükümet binaları, kışlalar ve karakollar dışında, pazar yerlerini, kilise ve camilerle okulları hedef alan, köyleri yakıp yağmalayan Boko Haram, 2014’ün ilk üç ayında en az 1500 kişinin ölümünden sorumlu tutuluyor.

5- Boko Haram El Kaide ile ilişkili mi?

ABD, Boko Haram’ın El Kaide’nin Batı Afrika’daki uzantıları ve Mali’deki aşırılıkçı gruplarla ilişkili olduğunu ileri sürüyor. Nitekim örgütü Haziran 2012′de terör örgütleri listesine aldı.

Ancak Boko Haram’ın El Kaide’yle bağının ne kadar güçlü olduğunu belirlemek güç. Örgütten kopan Ansaru adlı bir başka örgüt, geçen kasımda El Kaide liderleri Eyman El Zevahiri ve Molla Ömer’e bağlılık ilan etmişti. Ülkedeki yabancıları ve orduyu hedef alan Ansaru da ABD’nin terör örgütleri listesinde.

6- Nijerya hükümeti kaçırılan kızları kurtarmak için ne yapıyor?

Başta kaçırılan kızların aileleri olmak üzere, Nijeryalılar da bu soruya yanıt arıyor… Borno eyaletinde geçen mayıstan bu yana olağanüstü hal uygulanıyor. Dolayısıyla bölgedeki asker sayısı artırılmış durumda. Ayrıca bölgedeki gençlerin kurduğu, merkezi hükümet destekli milis güçleri de var. Ancak aileler etkin bir çalışma yapılmadığını söylüyor ki, haksız değiller.

Zira Boko Haram saldırılarını sürdürüyor. 5 Mayıs’ta Borno/Gambarou Ngala’da en az 300 kişi öldürül. Üstelik, Nijer-Çad sınırına yakın bu kente, Boko Haram’ın kaçırdığı kızların izini sürmek üzere yeni bir grup asker de gönderilmişti. Fakat saldırı günü gelen bir istihbarat üzerine askerler yer değiştirdi; Boko Haram militanları bir saat içinde girdikleri kenti 12 saat boyunca yakıp yıkıp yağmaladı, önlerine çıkanı öldürdü.

Nijerya Devlet Başkanı Jonathan Goodluck’ın, kızların kaçırılmasına dair açıklama yapması için tam üç hafta beklemesi de, işin aileleri haklı çıkaran bir başka boyutu. İstihbaratı getireceklere 312 bin dolar ödül vaad edildi; ancak bu da sadece iki gün önce yapıldı. Aynı gün ABD de, askerlerden ve rehine pazarlığında uzman sivillerden oluşan özel bir heyet gönderdi. İngiltere, Fransa ve Çin de ilk yardım teklif eden ülkeler arasında yer aldı.

7- Halk gelişmelere nasıl tepki veriyor?

Kızları kaçırılan aileler ve onlara destek veren insan hakları savunucuları, üç haftadır gösteri ve protesto eylemleriyle hem konuyu gündemde tutmaya çalışıyor, hem de yetkililerin üzerinde baskı yaratarak onları adım atmaya zorluyor.

Kaçırma olayından bir hafta sonra twitter’da #bringbackourgirls (kızlarımızı geri getirin) etiketiyle başlatılan kampanya özellikle uluslararası medyanın ilgisini çekmede başarılı oldu.

8- Gelişmelerin 2015’teki devlet başkanlığı seçimleriyle ilişkisi olabilir mi?

Goodluck 2012′de Boko Haram’ın devlete sızdığını ileri sürmüş, polis ve ordunun yanı sıra yasama, yürütme ve yargı içinde de örgüt üyeleri olduğu iddiasıyla şaşırtıcı bir çıkış yapmıştı.

2015’teki seçimlerde ikinci bir dönem için aday olması beklenen Goodluck, daha sonra bu iddiayı pek dillendirmedi. Buna karşılık, bazı muhalif politikacılar Goodluck’ı Boko Haram’ı desteklemekle suçladı. 

Uluslararası Kriz Grubu’nun geçen ayki raporunda da, Goodluck’ın kuzeyde güçlenen yeni bir muhalefet partisi nedeniyle, bölgedeki oylamayı baskı altında tutmak isteyebileceğine dair iddialar yer alıyor. Nisan başında eski genelkurmay başkanı Dagaş ve eski maliye bakanı Ciroma’nın, ‘Boko Haram’ın kalesi sayılan bazı ücra bölgelere helikopterlerle erzak atıldığından’ nasıl olup da yetkililerin haberdar olmadığına dair basın toplantısı düzenlediğini de hatırlatmalı.

9- Boko Haram nasıl engellenebilir?

Nijerya’nın Boko Haram’ı durdurmak için öncelikle yoksulluk ve yolsuzluğun önüne geçmesi gerektiği düşünülüyor. Zira Nijerya, petrol zenginliğinin karşılığında milletvekillerinin yüksek maaşları ve yolsuzluklarıyla anılan bir ülke.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün 2013 tarihli yolsuzluk listesinde, 177 ülke arasında 144. sıradaydı. Son skandallardan birinde, 2012-2013 arasında Devlet Petrol Şirketi’nin kazancının 20 milyar dolar’lık bölümünün ‘kaybolduğu’ ortaya çıkmıştı.

Nijerya bir yandan da, 174 milyona yakın nüfusuyla Afrika’nın en kalabalık ülkesi. Ve bu petrol zengini ülkede nüfusun yaklaşık yüzde 70′i, yoksulluk sınırının altında, yani günde 1 dolar 25 cent’ten az bir gelirle yaşıyor. Günde 2 doların altında gelirle yaşayanların oranıysa yüzde 85.

Dünya Bankası Nijerya’yı geçen ay, Hindistan ve Çin’den sonra dünyanın en çok yoksul barındıran üçüncü ülkesi ilan etti. Fakat Devlet Başkanı Goodluck ülkesine haksızlık edildiği kanaatinde.

Goodluck 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda yaptığı konuşmada, kendisini şöyle savundu: “Nijerya yoksul değil. Dünyada en çok seyahat eden halk bizimkisi. Nereye gitseniz Nijeryalıları görürsünüz. Gayrisafi milli hasılamız yarım trilyon doları geçti, ekonomik büyüme yüzde 7′ye yakın… Dünyanın en zengin 25 kişisi arasına girmiş işadamımız var… Özel uçak sahipliğinde dünyada ilk 10′a gireriz… Bize dünyanın en yoksul ilk beş ülkesinden biri olduğumuz söyleniyor. Ama sorunumuz yoksulluk değil, zenginliğin dağılımı.”

Goodluck’ın iyimserliğini Nijeryalıların ne kadarı paylaşıyor bilinmez ama salt askeri yöntemlerin işe yaramayacağına kuşku yok.

  • Işın Eliçin | Diken

Popüler İçerikler

İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"