Maddenin başlangıcı şöyledir: 'Basın hürdür, sansür edilemez.'
Basın özgürlüğünün başladığı ve bittiği noktaları, istisnai olarak alınabilecek yayın yasağından tutun da basılı eserlerin toplanmasına kadar birçok düzenleme içerir.
Normal şartlar altında böyle işler.
Bu savcılık kararının yetkili Sulh Ceza Mahkemesi tarafından ivedilikle görüşülüp tekrar bir karar çıkması ya da yasağı kaldırması gerekir.
Kanunun 7. maddesinin ilk fıkrası şöyledir: 'Savaşlar, terör amaçlı saldırılar, doğal afetler ve benzeri olağanüstü durumların ortaya çıkardığı kriz zamanlarında da ifade ve haber alma özgürlüğü esas olup, yayın hizmetleri önceden denetlenemez ve yargı kararları saklı kalmak kaydıyla durdurulamaz. Ancak, millî güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hâllerde yahut kamu düzeninin ciddî şekilde __bozulmasının kuvvetle muhtemel olduğu durumlarda, Başbakan veya görevlendireceği bakan geçici yayın yasağı getirebilir.'
Örneğin; 17-25 Aralık sürecinde, soruşturma gizliliğinin ihlal edilmemesi ya da masumiyet karinesinin zedelenmemesi sebebiyle yayın yasağı konmuştu.
Veriler ve ilgili mahkeme kararları, RTÜK'in web sayfasında halka açıktır.
yayın yasağı için artık günümüzde danıştaymış savcıymış bunlara gerek yok ne yazıkki artık tek bi kişinin hayır demesine bakıyo bu iş.
Arkadaşlar tamam haklısın bazen saçma sapan sebeplere basın yasağı getiriliyor birde şöyle düşünün ; bu terör olaylarında amaç tüm ülkenin psikolojisini bozmaya çalışmaktır. Ülke insanlarını bu olayların içinde tutmak ne kadar doğru sizce ?
yavuz HIRSIZ ev sahibini bastırırmış.