Seri katillerin problemli insanlar olduğunu öne sürmek pek de yanlış bir ifade olmaz diye düşünüyoruz, bu problemlerden biri de takıntılı olmaları. Çoğu katil kurbanlarını belli bir kalıba göre seçiyor, ancak bazılarının kurbanlarını seçme yöntemleri biraz absürd.
Monica Mossaro cinayeti sonrasında yakalanan Adam Lane'in kurbanlarını seçme yöntemi bir hayli ilginç. Lane, birini öldürmek istediğinde rastgele bir bölgeye gittiğini ve tek tek tüm kapıların kilitli olup olmadığını kontrol ediyor, kilitli olmayan bir kapı bulduğundaysa içeri girip cinayet işliyormuş.
Coulston'ın kurbanlarını seçme şekli de bir hayli garip, kendisi öldüreceği kişileri ilanlardan seçiyormuş. Bir gün yine aynı şekilde Kerryn Henstridge ve Anne Smerdon adlı iki kişinin 'Oda arkadaşı arıyoruz' ilanı üzerine evlerine giden Coulston, o an ikiliyle beraber evde olan bir kişiyle beraber üçünü de silah zoruyla etkisiz hale getirip bağlamış ve teker teker öldürmüş.
Heteroseksüel olan Ireland ise kurbanlarını gey barlardan seçiyormuş. Özellikle BDSM seven geyleri, daha da özellikle bağlanmayı seven geyleri hedef olarak seçen Ireland, kurbanlarını etkisiz hale geçirmek için bundan daha harika bir fikir olmadığını söylüyormuş.
Olabildiğince fazla kadın öldürmek istediğini belirten Ridgway ise bu nedenle öldüreceği kadınları seks işçileri arasından seçiyormuş. En fazla bu şekilde kadın öldürebileceğini düşünmesinin sebebini kendi ağzından dinleyelim: 'Onların ortadan kayboluşu pek dikkat çekmiyor, ayrıca ortadan kayboldukları anlaşılsa bile polisler onlar için o kadar da fazla zaman ayırmayacaktır.'
Sowell'in prensibi ise kendi deyimiyle 'kimsenin özlemeyeceği kadınlar'ı seçmekmiş. Bu nedenle hedef olarak kendine uyuşturucu bağımlısı, seks işçileri ve kaçak kadınları seçiyormuş.
2011 yılında tam 77 kişiyi öldüren Breivik'in kurban seçmedeki yöntemi ise liberal insanları hedef almakmış. Üstelik yöntemi her ne kadar politik olsa da Liberal Parti'nin düzenlediği yaz kampında bile herkesi değil, en liberal tipli insanları hedef alıp öldürmüş. Bu konudaki bir cevabında aynı yaz kampında sırf gözüne o kadar da liberal tipli gelmediği için birini öldürmekten vazgeçtiğini söylemiş.
Tam 30 yıl boyunca insanları katletmeye devam eden Rader, kurbanlarını dış görünüşlerine hayran kaldığı kadınlar arasından seçiyormuş. Gözüne hoş gelen kadınları bir süre takip eden Rader, en uygun olduğunu düşündüğü bir gün gidip öldürüyormuş. Bir seferinde öldürmek için evine gittiği kurbanının o gün şans eseri eve gelmemesi neticesinde Rader eve 'Eve gelmediğin için çok şanslısın, çünkü ben gelmiştim' şeklinde bir not bırakmış.
Gençliğinde çok fazla kız tarafından reddedildiği için bir nevi balataları sıyıran Hansen, bu nedenle güzel bulduğu her kadını öldürmeye karar vermiş. Kurbanlarını önce kaçırıp, sonra Alaska'ya götüren Hansen; burada onları serbest bırakıp kaçmalarını bekliyormuş. Kaçtıklarında ise peşlerine düşüp avlıyormuş. Bazense kaçırdıktan ve tecavüz ettikten sonra, eğer polise ihbar etmeyeceklerini düşünürse kurbanlarını serbest bırakıyormuş.
6 kişiyi önce öldürüp, sonra kanlarını içen ve vücutlarının bazı yerlerini yiyen Chase ise rastgele sokaklarda gezip evlerin kapılarını kontrol ediyormuş. Kapı kilitliyse ayrılan, değilse içeri girip cinayet işleyen Chase bu durumu şöyle açıklıyor: 'Eğer kapı kilitliyse içerideki insan beni misafir etmek istemiyor demektir, bunu anlarım, eve girmem. Ancak kapı kilitli değilse ev sahibi beni içeri davet ediyor demektir.'