9 Çocuklu Ceo Başarıyı Nasıl Yakaladı?

Newton Fund Management şirketinin CEO'su olan 48 yaşındaki Helena Morrissey, erkek egemenliğinde olmasıyla bilinen bir sektörde en tepeye çıkmayı başarmış bir kadın.

Bir kadının iş dünyasında yönetim kurulu başkanlığına dek yükselmesi hala ender görülen bir durum.

Londra Borsası'nın gösterge endeksi olan ve 100 şirketten oluşan FTSE 100 endeksinde yer alan şirketlerin yönetim kurullarında kadınların oranı sadece yüzde 22,8.

FTSE 250 endeksindeki daha küçük ölçekli şirketler arasındaysa bu oran yüzde 17,4'e kadar düşüyor.

Kadın CEO'ların oranıysa daha da az; İngiltere'deki en büyük 100 şirkette yalnızca 5 kadın yönetici görev yapıyor.

Newton Fund Management'ın başında yer alıp 50 milyar sterlinlik fon yönetiminden sorumlu olan Helena Morrissey, aynı zamanda 9çocuk annesi.

'Önceliklerimi acımasızca belirliyorum. Ama zamanımı da son derece sıkı bir kontrol altında tutumam gerekiyor' diyor Morrissey. Helena Morrissey'in dadısının olduğunu ve eşinin de evde oturduğunu belirtmek gerekiyor.

Hem ev, hem iş hayatını sürdürebilmesinde işindeki kıdeminin yardımcı olduğunu söylüyor Morrissey; 'CEO olmak sorumluluklarım arasında gidip gelme konusunda daha büyük özgürlük sağlıyor' diyor.

Morrissey, ev-iş sorumluluklarının daha iyi dengelenebilmesi için kadınların yüksek mevkilere getirilmesi gerektiğini savunan tek yönetici değil.

Yahoo CEO'su Marissa Mayer, dev internet şirketinin başına geçtikten birkaç ay sonra doğum yapmış ve çalışma odasının hemen dibine kişisel bebek odası yaptırmıştı.

Kadınlara yönelik 'Sınırlarını zorla' adlı bir kitap yazan Facebook'un baş işletme görevlisi Sheryl Sandberg de, kadınların iş yerlerinde daha fazla sorumluluk almasıyla kadın liderlerin de artacağını ve bunun sonucunda, tüm kadınlara daha adil davranılacağını söylüyor.

Sandberg, 'Bu kadar işi nasıl yapabilirim diyen diğer kadınları cesaretlendirmek istiyorum. Biraz daha fazla kontrol sahibi oluncaya dek ilerlemeye devam etsinler.' diyor.

Helena Morrissey ise, yönetim kurullarında belli oranda kadın bulunması uygulamasına karşı çıkıyor ama daha çok sayıda kadının yönetici düzeyine yükselmesi için yoğun çaba harciyor.

Morrissey, kadın yöneticilerin sadece % 12,5 oranında olduğu 2010 yılı Kasım'ında, İngiliz şirketlerin yönetim kurullarında daha çok kadın yer alması için '% 30 Kulübü' adı altında bir kampanya başlattı. Hedefi 2015 sonuna dek FTSE 100 yöneticilerinin yüzde 30'unu kadınların oluşturmasıydı.

Morrissey ayrıca 20 yılı aşkın zamandır işyerinde cinsiyet eşitliği için çalışan ve kadınların daha fazla başarılı olmasını hedefleyen Opportunity Now adlı grubun da başkanı.

Zaten gün boyunca yürüttüğü zorlu görevinin yanı sıra bu tür kampanyalar da çok zamanını alıyor. Ama müşterilerinin kendisini desteklediğini ve yaptıklarının, şirketinin yatırım alanındaki yaklaşımına uygun düştüğünü belirtiyor; 'çeşitliliğin önemini kavramış olan şirketler, genellikle diğer konularda da öne geçmiş oluyor' diyor.

Thomson Reuters habercilik kuruluşu, 2008-2013 yılları arasında incelediği 4100 şirkette, yönetim kurullarının oluşumuyla performansları arasında güçlübir ilişki bulunduğunu saptadı.

2012-2014 yılları arasında dünya çapında 3.000 şirketin performanslarını inceleyen İsviçre bankası Credit Suisse, yönetim kurularında an az bir kadın bulunan işletmelerin, kadın yöneticisi olmayan şirketlere kıyasla yılda ortalama % 2 daha başarılı olduğunu belirledi.

Şirketlerin yönetim kurullarında kadın sayısının artırılmasının önemi giderek daha fazla ortaya çıksa da işin pratik yönünün o denli kolay olmadığı da açık. Morrissey, kadınların medyada öne çıkarılan isimleri 'gerçekçi bulmadığını' söylerken, kendi yoğun hayatıyla ilgili olarak ne kadar açıklama yapabileceği konusunda bocalıyor gibi.

'İş ne derece dürüst olmanız gerektiğinde yatıyor. Eğer insanlar beni çamaşır sepetlerini sürükler halde düşünürse, bu herhalde onları mesleklerinde ilerlemekte ısrarcı olmaya yöneltmez.' diyen Helena Morrissey, ancak kendisinin, şirketi içinde bazı kesin kurallar koymak zorunda kaldığını vurguluyor.

İki kızının doğum günüyle aynı günde ABD'de bir toplantıya gitmesi planlanmışsa, bunu gerçekleştiremeyeceğini açık bir şekilde ortaya koyduğunu söyleyen Morrissey, aslında kendisini doğal bir lider olarak görmediğini ama bu görevin hoşuna gittiğini anlatıyor.

BBC Türkçe

Popüler İçerikler

Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
TikTok Fenomenleri Çağla ve Cansu Arasında ‘Erkek’ Kavgası Çıktı: Cansu, Çağla’yı Silahla Vurdu
Acun Ilıcalı Futbol Yatırımlarına Devam Ediyor: Yeni Takımı Slovenya'dan