Yoğun bakımlarda çalışan bir hekim olarak dramatize edilen bu hadiseyi hemen hemen her gün yaşandığımızı rahatlıkla söyleyebilirim. İşin romantizmini bozmak istemem ama "toplamda 49 dakika kalbi durdu" dediği durum komik. Bizim serebral palsili yavrularımız geçirdikleri enfeksiyonlarla o kadar sık yoğun bakıma yatar ve makineye bağlanırlarki, kalp durması ve kalp masajı bazen rutinin bir parçası haline gelir. 49 dakika çok basit bir rakam, 40 gün takip ettiğim hastamın 3-5 günde bir ve bazen günde 2-3 defa 30 dakika canlandırmasını kendi ellerimle yaptım. Eğer DNR yani "yeniden canlandırma yapılmaz" protokolünde değilse biz o yavruları bırakmayız. Her birinde sanki sapasağlam bir çocuğun ilk defa kalbi durmuş gibi davranırız. Ama siz hekimlerinize sövüp sonra bu tür hikayelerde romantizm aramaya devam edeceksiniz. Bu iki yüzlülük bizim umurumuzda olmayacak. (NOT: "Sizler" den kastım sağlıkçıya şiddet gösteren ve bunu normalleştirenlerdir)
Yoğun bakımlarda çalışan bir hekim olarak dramatize edilen bu hadiseyi hemen hemen her gün yaşandığımızı rahatlıkla söyleyebilirim. İşin romantizmini bozmak istemem ama "toplamda 49 dakika kalbi durdu" dediği durum komik. Bizim serebral palsili yavrularımız geçirdikleri enfeksiyonlarla o kadar sık yoğun bakıma yatar ve makineye bağlanırlarki, kalp durması ve kalp masajı bazen rutinin bir parçası haline gelir. 49 dakika çok basit bir rakam, 40 gün takip ettiğim hastamın 3-5 günde bir ve bazen günde 2-3 defa 30 dakika canlandırmasını kendi ellerimle yaptım. Eğer DNR yani "yeniden canlandırma yapılmaz" protokolünde değilse biz o yavruları bırakmayız. Her birinde sanki sapasağlam bir çocuğun ilk defa kalbi durmuş gibi davranırız. Ama siz hekimlerinize sövüp sonra bu tür hikayelerde romantizm aramaya devam edeceksiniz. Bu iki yüzlülük bizim umurumuzda olmayacak. (NOT: "Sizler" den kastım sağlıkçıya şiddet gösteren ve bunu normalleştirenlerdir)
Böyle durumlarda ötanazi bir hak olmalı..
Adamı ölüm döşeğinde deney adı altında bildiğin eziyet çektirmişler