Gerçekten korkunç bir ölüm! 😱
Gerçekten korkunç bir ölüm! 😱
1986 yılında Ukrayna'da yaşanan Çernobil Faciası zaten nükleer santrallerin tehlikelerini gün yüzüne çıkarmıştı fakat insanlar durmadı ve daha fazla santral açmaya başladı.
Japonya'da yaşanan facia kadar sonrasında faciadan etkilenen kişilerin hikayesi daha korkunç!
Yakıt üretim tesisinde çalışan görevlilerin güvenlik kurallarını ihlal etmesi ve sıvı uranyum çözeltisini karıştırması sonucunda büyük bir kaza meydana geldi.
Kazada 3 kişi çok fazla radyasyona maruz kalmıştı ve onlar için zorlu bir süreç başlamıştı.
Kazadan sonra tedavisine başlanan gencin vücudundaki kromozomlar çok fazla zarar görmüştü, bu da onu yavaş yavaş öldürüyordu. Her gün vücudu 20 litreye yakın suyu kaybediyor ve çok daha kötü bir hale geliyordu.
Bu süreç içerisinde derisi de organlarından ayrılmaya başlamıştı. Zaten kazadan dolayı vücudu tamamen yanmış bir durumdaydı ve yapılabilecek hiçbir şey yoktu.
Yani tam 83 gün boyunca Ouchi makineye bağlı bir şekilde yaşam mücadelesi vermiş, ağrılar çekmiş ve insanların onun üzerinde deneyler ve araştırmalar yapmasına izin vermek zorunda kalmıştı. Hatta buna izin vermek de diyemeyiz...
83 gün boyunca zorla yaşatılan Hisashi Ouchi makinelere bağlı bir şekilde yaşarken korkunç ağrılar ve acılar çekti. Bu 83 günlük eziyetin sonunda radyasyonun insan vücudu üzerindeki etkileri eğer gün yüzüne çıktı mı bilemiyoruz ama hala nükleer santraller çalışmaya devam ediyor.
Yoğun bakımlarda çalışan bir hekim olarak dramatize edilen bu hadiseyi hemen hemen her gün yaşandığımızı rahatlıkla söyleyebilirim. İşin romantizmini bozmak istemem ama "toplamda 49 dakika kalbi durdu" dediği durum komik. Bizim serebral palsili yavrularımız geçirdikleri enfeksiyonlarla o kadar sık yoğun bakıma yatar ve makineye bağlanırlarki, kalp durması ve kalp masajı bazen rutinin bir parçası haline gelir. 49 dakika çok basit bir rakam, 40 gün takip ettiğim hastamın 3-5 günde bir ve bazen günde 2-3 defa 30 dakika canlandırmasını kendi ellerimle yaptım. Eğer DNR yani "yeniden canlandırma yapılmaz" protokolünde değilse biz o yavruları bırakmayız. Her birinde sanki sapasağlam bir çocuğun ilk defa kalbi durmuş gibi davranırız. Ama siz hekimlerinize sövüp sonra bu tür hikayelerde romantizm aramaya devam edeceksiniz. Bu iki yüzlülük bizim umurumuzda olmayacak. (NOT: "Sizler" den kastım sağlıkçıya şiddet gösteren ve bunu normalleştirenlerdir)
Böyle durumlarda ötanazi bir hak olmalı..
Adamı ölüm döşeğinde deney adı altında bildiğin eziyet çektirmişler