Synthwave müzikler eşliğinde hiç durmadan parkur yaptığımız Ghostrunner, düşmanların bizi tek vuruşta alt edebildiği zorlayıcı seviyeler sunuyor. Başarılı görselliği ve insanın içini kıpır kıpır eden müzikleriyle Ghostrunner'ı siberpunk türünün hayranlarına şiddetle öneriyoruz.
Neon estetiği ve synthwave müzikleriyle bizi bizden alan OutDrive'da oyuncuların sibernetik kalbi arabaya bağlanmış yaralı kadını hayatta tutması gerekiyor. Yolun hiç bitmediği OutDrive'da neon şehirlerin arasından geçerken gazı hiç kesmemeli ve kadının yaşam desteğini hep yüksek tutmalısınız.
Oyun dünyasının klasiklerinden olan Hotline Miami'de çeşitli mekanları kan kırmızısına boyuyor, sonu gelmeyen efsanevi müzikler eşliğinde aksiyonunun zirvesine varıyoruz. Sadece müzikleriyle bile gönlümüzü fetheden Hotline Miami serisine bir şans vermenizi öneriyoruz.
Furi'de yıllar süren esaretten kurtulmuş bir karaktere hayat veriyor, birbirinden zorlayıcı düşmanların karşısında kılıcımızı kuşanıyoruz. The Toxic Avenger gibi dev isimlerin yer aldığı şarkı listesi ise gücümüze güç katıyor ve öfkemizi üst seviyeye taşıyor.
Synthwave ve retrowave gibi müzik ve sanat akımları siberpunk adındaki bilim kurgu alt türüyle el ele yürür. Elbette türün doğrudan adını taşıyan Cyberpunk 2077 de bugüne dek gördüğümüz en synth oyunlardan biri olarak öne çıkıyor.
Cyberpunk 2077, Neuromancer ile başlayan ve Blade Runner ile filizlenen siberpunk türünün adını taşıyor ve distopik geleceği başarılı bir şekilde tasvir ediyor.
Narita Boy'da oyuncular oyun dünyasının içine yolculuk ediyor ve Dijital Krallık'ı kurtarmak için Tekno-kılıç'ı elde etmeye çalışıyor. Müthiş görselliğiyle 80'lerin arcade oyunlarını tekrar karşımıza çıkan Narita Boy, sunduğu nostaljik macerayla sizi unutulmaz bir metroidvania serüvenine davet ediyor.
VR seti olanların kesinlikle kaçırmaması gereken Synth Riders ise retrowave parçalarınn ardı arkasının kesilmediği bir ritim oyunu olarak öne çıkıyor. Sanal gerçeklik sistemine sahip olan oyunculara şiddetle önerdiğimiz yapımın müziklerine keman virtüözü Lindsey Stirling eşlik ediyor.
Doğrudan türün adını taşıyan Retrowave ise oyuncuları hiç yaşanılmamış 80'lere götürüyor. Dönemin en havalı araçlarını palmiye ağaçlarının ve parlak şehirlerin arasında sürüyor, sonsuz otobanda drift yaparak puan toplamayı amaç ediniyoruz. Müthiş müziklerin eşlik ettiği yapımda synthesizer sesiyle mest olmamak mümkün değil.
Katana ZERO'da hayat verdiğimiz samuray ise kulaklık takarak çeşitli retrowave parçalar dinlerken karşısına çıkan herkesi kılıçtan geçiriyor. Bu süreçte kendi kimliğine dair bir yolculuğa çıkan samurayımız, müzik listesinden synthesizer sesini; kılıcından da düşman kanını eksik etmiyor.
Bizce Far Cry serisinin en başarılı halkası olan Far Cry 3: Blood Dragon ise nükleer bombaların atıldığı 2007 yılında 80'lerin aksiyon filmlerini aratmayan bir macera vadediyor. Power Glove tarafından yapılan müzikler ise oyunun ağzından lazer püsküren ejderlerle dolu dünyası tarafından tekrar tekrar büyülenmemizi sağlıyor.
Yıllardır heyecanla devamını beklediğimiz yapım synthwave/retrowave türünün severlerinin gönlünde taht kurmayı başardı.
Vay arkadaş hiç birini bilmiyorum, millet bunları oynarken ben ne yapıyordum acaba?