Elif'in her cümlesinde bağrımı yırtmak geçti içimden, gözlerim doldu. Bu nasıl bir kader?
Elif'in her cümlesinde bağrımı yırtmak geçti içimden, gözlerim doldu. Bu nasıl bir kader?
İlk 8 yaşımdayken öz babam tarafından istismar edildim. Yurt dışında çalışan bir insandı, senede en fazla iki kez gelirdi. Yine bir geldiğinde gece uykumdan bacak aralarım sıkılarak, okşanarak uyandığımı hatırlıyorum.
Olay anında aklından neler geçiyordu?
Kendimi öldürmek geçiyordu. Her defasında kendimi öldürmek istiyordum, onu öldürmek istiyordum. Bitmesini istiyorsun, korkuyorsun
Kimseye söyleme diye seni tembihliyor muydu?
İlk yaptığından sonra bana kimseye söyleme diye tembihlemişti. Bunun kötü bir şey olmadığını söylemişti. Daha sonra da tehdit etti kardeşini okutmam, seni okutmam, size para göndermem, anneni döverim...
Hiçbir şey olmamış gibi devam edebiliyordu ki o hayatına. Utanmıyordu bence, sıkılmıyordu. Oturup yemek yiyordu, oturup televizyon izliyordu. Hep korkan geri çekilen bendim. Onlara hiçbir şey olmuyor, utanmıyorlar yani!
Baban sana hiç tecavüz etmeye yeltendi mi?
Evet 17 yaşımdaydım. Okuldan geldim, evde hiç kimse yoktu. Onun da izinde olduğu bir zamandı. Annem falan evde yoktu. Odama girdim, üzerimi değiştirirken güm diye odaya daldı. Beni kolumdan tuttu, duvara dayadı. Pantolonunun fermuarını indirmeye çalışırken ben onu ittim. Tekme attım ve kaçtım. Orda o hareketi yapmasaydım tecavüz ederdi, eminim.
Bu durumu 16 yaşıma geldiğimde çok içselleştirdim, artık kaldıramıyordum. Kaldıramadığım zamanlardan birinde bir öğretmenime anlatmaya karar verdim. Tabii toparlayamıyorum konuyu, utanıyorum. Nerden başlayacağımı bilmiyorum. Öğretmenime şunu söylediğimi hatırlıyorum: 'Öğretmenim babam bana kötü davranıyor' diye başlıycam, konuyu açıcam. Öğretmenim de 'Babandır, döver de sever de' dedi. Orda bi kaldım ben. Cesaretimi toplayamadım bir daha, anlatamadım kimseye. Daha sonra bi gün sinir krizi geçirdim yine zorlandığım zamanlardan biriydi. Beni apar topar hastaneye kaldırdılar. Orda da bir hemşirenin elini tuttum. Dedim hemşireye 'babam bana cinsel istismarda bulunuyor' dedim. Hemşire de bana aynen şunu söyledi, hiç unutamıyorum. Kırıldığım noktalardan biri de oydu: 'Babandır, yaşıyor ya sen ona bak' dedi. Bu olaydan sonra açıkçası bir daha kimseye anlatma gereksinimi duymadım, kimseye de anlatma cesaretim olmadı.
Sanırım 11-12 yaşlarımda hissettim. Çünkü o benim babamdı ve bunu yapmaması gerekiyordu. Özel bölgelerime dokunamazdı, okşayamazdı, elleyemezdi. Artık bir şeyler yapmam gerekiyordu kendi adıma.
Ailenden birisinin sana böyle bir şey yapması nasıl bir his?
Güven eksikliği. Hani hep derler ya hayata 1-0 yenik başlamak diye, siz onu benim için 15,20-0 yenik başladı deyin. Çünkü küçük yaşlarda babasına bile güvenemeyen bi kız var. Küçük yaşlarda babasına güvenmemeyi öğrenmiş... Kime güvenebilir ki? Güven duygusu benim hayatımda hiçbir zaman olmadı ve nasıl bir şey bilmiyorum. Birine tam anlamıyla güvenmek nasıl bir şeydir ben hiç bilmiyorum.
Annem bana inanmadı. 'Anne' dedim, 'babam bana böyle böyle yapıyor' dedim, anneme anlatmaya çalıştım. Tabii annem de ben ona sorarım dedi. Gitti sordu, sormuş daha doğrusu. Tabii ki kabul etmemiş, kim kabul ediyor ki? 'O beni yanlış anlamıştır, ben senede bi kere geliyorum. Çocuğumu sevemeyecek miyim? Gece üstünü örtemeyecek miyim?' bu şekilde söylemiş. Kapandı gitti tabii, annem inanmadı. Bir daha da peşine düşmedi.
Yalnızlık, derin bir yalnızlık... Üniversiteyi kazandım, tek başıma kayıt oldum. Mezun oldum, neredeyse dereceyle mezun oldum. Mezun olamayan arkadaşlarım, alttan dersi olan arkadaşlarım kep fırlattılar. Ben onları uzaktan izledim çünkü aileleriyle gelmişlerdi, babaları yanlarındaydı. Çok güzel görünüyorlardı. Cesaret edemedim, geri döndüm. Doğu'ya gittim sınıra tek başıma gittim, hiç kimse yoktu. Yalnızdım... Evlendim daha sonra, yine yalnızdım. Düğünümde kimse hiç kimse yoktu. Biliyorum çocuğum olsa yine yalnız olucam. Derin bir yalnızlık aslında. Hiç kimseye güvenemiyorsun. Hiç arkadaşlık kuramıyorum mesela. Şu yaşımdayım hiç arkadaşım yok, hiç dostum yok. Nasıl arkadaş olunur bilmiyorum. İki kadın bir araya gelince neler konuşur bilmiyorum. Güvenemiyorum çünkü...
Şu anne baba kutsamasını artık bıraksanız. Evlatları hep borçlu hissettiriyorsunuz o seni dünyaya getirdi o sana bakıyor diye. Zaten zorunda anlıyor musunuz zorunda. O zaman dünyaya getirmeyecek. Hiçbir evlat kimseye beni dünyaya getir demedi kardeşim. Bakamayacağınız sevmeyeceğiniz çocuğu dünyaya getiremezsiniz. Bir şey olunca o senin annen o senin baban diyemezsiniz. İnsanların seçmediği bir şey yüzünden üstüne yük yükleyemezsiniz. Her doğuran doğurtan anne baba olamıyor anlayın bunu artık yeter. Çıkın şu kafadan. O öğretmenin de hemşirenin de annesinin de babasının da Allah bin türlü belasını versin keza bu kafada olan bu insanların sesini duymayan herkesin!
herkesin anne babası iyi değil maalesef. en sinir olduğum şeyde 'o senin annen veya baban öyle' , 'döver de , söver de ' denilmesidir. istismar edilen bir kıza nasıl öyle bir cümle kurulmuş yazık ya !!!
Kimsenin inanmaması göz ardı etmesi de çok kötü şerefsiz bir baba madur bir kız çocuğu senaryo hiç bir zaman değişmiyor çok yazık