8 Soruda AYM'nin Dershane Kararı: Şimdi Ne Olacak?

Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği düzenleme neyi öngörüyordu?

Dershaneler 1 Eylül 2015 tarihine kadar ya özel okula dönüşecek ya da bu tarihten itibaren tüm faaliyetlerine son verecekti.

İptal edilen yasayı kim, hangi koşullarda çıkarmıştı?

17-25 Aralık soruşturmasının ardından hükümet ile Fethullah Gülen cemaati arasında bir gerilim yaşandı.

Türkiye'de cemaatin en güçlü olduğu alanların başında da dershaneler geliyor.

Yasa, geçen yasama döneminde AKP tarafından çıkarıldı.

Yasanın iptali için kim, neden başvurdu?

CHP yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu.

Parti, eğitim hakkı ve girişimcilik hükümlerinden hareketle, düzenlemenin anayasaya aykırı olduğunu savundu.

Bugün görüşlerine başvurduğumuz CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla bir yanlıştan dönüldüğünü söylüyor ve ekliyor:

'Dershaneler bir ihtiyaç. Biz 'Eğitimde bu ihtiyacı kaldırın' demiştik. Nitelikli eğitime ulaşım sorunu varken dershaneler kapanınca kaotik bir ortam oluştu.'

3 bin lira dershane parası veremeyenlerin buraların kapatılmasıyla birlikte dershane müfredatı uygulayan özel okullara 30 bin lira vermeyle uğraşmaya başladığını, bunun da ailelere ayrıca yük getirdiğini aktaran Altay, 'tam bir karmaşanın yaşandığı bir ortamda mahkeme kararını olumlu bulduklarını' paylaştı.

CHP Grup Başkanvekili Altay kurulacak yeni hükümetle eğitim sorununun ele alınmasının kaçınılmaz olduğunu da vurguladı.

Şimdi ne olacak?

Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararının Resmi Gazete'de yayınlanmasının ardından dershanelerin 1 Eylül'de faaliyetlerine son verme zorunluluğu ortadan kalkacak ve faaliyetlerini sürdürebilecekler.

Ancak gerekçeli karar henüz yayınlanmadığı için bunun nasıl formüle edileceği, Milli Eğitim Bakanlığı'nın nasıl bir strateji izleyeceği henüz belirsiz.

Anayasa Mahkemesi kararını hangi gerekçelere dayandırdı?

Temel olarak anayasada düzenlenen eğitim ve öğretim hakkı ile hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına ilişkin hükümler karara dayanak oldu.

Düzenleme ayrıca çalışma özgürlüğü ile girişim hakkına da aykırı bulundu.

Kaç dershane dönüşüm için başvurmuştu?

Yasanın çıkışından sonra 2 bin 288 dershane özel okula dönüşüm programına müracaat etti.

Başvuranlardan 2 bin 259'u dönüşüm programı kapsamına alındı.

Kapsama alınmak özel okul yetkisi almak anlamına gelmiyor.

Bakanlık, başvurucuları, özellikle cemaatçi olup olmadıkları yönünden de mercek altına alıyor.

Kaç dershane özel okula dönüşebildi?

Yasal başvuruyu yapan ve tüm incelemeleri tamamlayarak özel okula dönüşmeye hak kazanan dershane sayısı 829 olarak kayıtlara geçti.

Bunlardan 727'si temel lise oldu. 91'i özel ortaokul, 6'sı özel ilkokul, 3'ü özel anadolu lisesi, 2'si ise özel okul öncesi eğitim kurumu olarak hizmet vermeye başladı.

Bunların yeniden dershaneye dönüşmeye çalışıp çalışmayacağı, öyle olursa buralara kayıt yaptırmış çocukların akıbetinin ne olacağı belirsiz.

Uzmanlar ve taraflar ne diyor?

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı Cem Gülan, mahkemenin gerekçeli kararını görmeden söyleneceklerin havada kalabileceğine işaret ederek, asıl önemli olanın Milli Eğitim Bakanlığı'nın eylem planı olduğunu belirtiyor.

Hükümetin hükümetin kurulmamış olması nedeniyle yeni yasa çıkartılmasının güçlüğünü de değerlendiren Gülan 'Ortalık toz duman. Bekleyeceğiz' sözleriyle durumu özetliyor.

Gülan'a göre önemli olan Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararından çok, MEB'in nasıl bir yol izleyeceği .

Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir ise AKP döneminde dershanelerin iki kat arttığını hatırlatıyor ve AKP hükümetini, 'paralel hareketle' mücadele bahanesiyle özel okulları dönüşmeye zorlarken, devlet okullarına kaynak vermemekle eleştiriyor.

Mahkeme kararıyla sadece tabela değişikliğiyle dönüşümün gerçekleştirilebileceğine ve yine dershanecilik faaliyeti yapılabileceğine işaret eden Demir, 'Milli Eğitim Bakanlığı, özel liselere kayıtlar tamamlanmış olduğundan, bu okullara kayıtlarını yaptıran çocukların mağdur olmaması için devlet liselerine geçişlerini sağlamalıdır' önerisinde bulundu.

Demir eğitimin taraflarının bir araya gelerek ezberci, eleyici, seçkinci, sınav odaklı eğitim sistemine son vermek için çözüm önerileri geliştirmesi gerektiğini vurguladı.

Eğitim-İş'e göre, nitelikli bir eğitim için öncelikle piyasacı ve özelleştirmeci eğitim anlayışı terk edilmeli, eğitimin her aşaması parasız olmalı.

Popüler İçerikler

Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
Göç İdaresi Başkanlığı Duyurdu: Türkiye'deki Suriyeli Sayısı Açıklandı
Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi