Konumuz; Mükemmel olma baskısıyla yıpranan kadınlar! Düşünsenize… Kadınlar yıllardır “İyi bir anne ol, kusursuz bir eş ol, iş hayatında başarılı ol, sosyal hayatında aktif ol, kendine bak, hep güzel görün, duygusal ol ama fazla da değil” gibi yüzlerce beklentiyle büyüyor. Yetmiyor, bir de “Yaşını belli etme, yaşlanma, kariyerinde zirveye oyna ama evine de yetiş” baskısı var.
Peki biz ne zaman sadece insan olabiliyoruz? Ve her şeye yetişmek gerçekten mümkün mü?
Bu ne ya şaka mı? Yani tamam bu ünlü kadınların "zor" koşullardaki sosyal rollerinden bahsediyorsunuz ama asıl yasal annelik izninin süresinden, işe alınırken genç kadınlara sorulan evlilik, çocuk planlarından, bu sebeple ise alınmamalarından, çocuklarını tek başına yetiştirmeye çalışan boşanmış kadınların yaşadıkları zorluklardan bahsetsenize. Ne kadar yüzeysel, çiğ, basit haber ya. Sanırsın ülkedeki en büyük kadın derdi, sanki bütün kadınlar ünlülerle aynı şartlara sahipmiş ya da ancak bu sıkıntılarla sınırlıymış gibi...
Onedio’nun bugüne dek hazırladığı en iyi içerik. Elinize sağlık, her kelimesine katılıyorum. Kadın olmanın neredeyse ayıplandığı, her olayda günah keçisi seçildiği bir dünyada bizim cesurca üzerimizdeki baskıyı konuşabilmemiz gerekir. Çünkü çok zor.