Bugüne değin Hz. İsa'nın yaşadığı dönem ve öğretisi hakkında pek çok tartışma yürütüldü ve pek çok sahte eser ortaya çıkarıldı. Ancak Ürdün'de bulunan bu tabletler, olaya son yıllarda çok başka bir boyut getirdi...
Bugüne değin Hz. İsa'nın yaşadığı dönem ve öğretisi hakkında pek çok tartışma yürütüldü ve pek çok sahte eser ortaya çıkarıldı. Ancak Ürdün'de bulunan bu tabletler, olaya son yıllarda çok başka bir boyut getirdi...
Tıpkı bir klasör gibi metal halkalarla tutturulan bu kurşun tabletler, 2008 yılında İsrailli Bedeviler tarafınan ortaya çıkarıldı. Bulunduğu zamanlardan itibaren bilim insanları tarafından incelenen tabletlerin, Hz. İsa'nın yaşadığı düşünülen zamanlara, yani günümüzden 2,000 yıl öncesine dayandığı görüldü.
Uzmanlar tarafından tercümesi yapılan bu yazılara göre Hz. İsa kendi dinini başlatmıyor, kendinden 1,000 yıl önce yaşamış olan Kral Davud'un geleneğini yeniliyor ve aktarıyordu. Ayrıca tablette bulunan yazılarda, İsa'nın tapındığı Tanrı'nın hem erkek, hem de dişi olduğu ifade ediliyordu.
Tabletlerin orijinalliğinin tanınması ve koruma altına alınması için uğraş veren bu iki yazar, Protestan Kilisesi'nin tabletlerin sahte olduğu konusunda ısrarını sürdürdüğünü belirtiyor.
Profesör Roger Webb ve Profesör Chris Jeynes tarafından Surrey Üniversitesi laboratuvarlarında incelenen tabletlerin, bundan birkaç yıl önce bulunan ve Roma dönemine ait olduğu saptanan kurşun tabletlerle benzer olduğu ve hemen hemen aynı dönemlere ait olduğu iddia edilmişti.
2011 yılında İngiltere'ye gönderilen tabletler, burada arkeolog Peter Northover tarafından incelendi ve tabletler üzerinde yapılan kurşun analizi ile materyalin 2,000 yıl öncesine dayandığı doğrulandı. Diğer yandan Sheffield Üniversitesi'nin onursal profesörü Philip Davies, tabletler üzerinde metin analizi yaptıktan sonra tabletlerin orijinal olduğuna inandığını belirtti.
Tabletlerle polonyumdan kaynaklanan radyasyona rastlanmadı ki bu, modern kurşun örneklerinde görülen tipik bir özellik. Ayrıca bu tip metallerin bulundukları ortamın özelliklerine göre zamanla aşındığı ve bozulduğu bilinse de, yapılan incelemelere göre metalin kendinden kaynaklanan bir bozulmanın da mevcut olduğu ifade ediliyor. Kısacası kurşun, oksitlenerek ve atomik düzeyde dağılarak doğal durumuna dönüyor. Uzmanlar, bu durumdaki bir kurşun tabletin birkaç yüzyıllık olamayacağını, daha eski olması gerektiğini belirtiyor ve ısıya maruz kalmış bile olsa, bu durumun ortaya çıkması için 1,800-2,000 yıllık bir sürece ihtiyaç olduğunu ekliyor.
Araştırmacılar, tabletlerin Paleo-İbrani alfabesi kullanılarak yazıldığını ifade ediyor. Bir başka ilginç detay ise, Hz. İsa'nın İncil'de 'tekton' kelimesiyle ifade edilen ve genellikle 'marangoz' olarak dilimize çevrilen mesleğinin, aslında tam çevirisinin 'zanaatkâr' olması ve bu tabletlerde rastlanan tarzda metal işlerini yapan insanlara da o dönemde aynı ismin veriliyor olması...
Bugüne değin Hz. İsa'nın hayatı ve yaşadığı coğrafya pek çok tartışmaya sebep olmuş, İncil'in orijinalliği hakkında pek çok şüphe dile getirilmişti. Yapılan bu keşif, eğer otantik olduğu ortaya çıkarsa akıllardaki pek çok soru işaretini çözecek ve yeni bir takım tartışmalara sebep olacak gibi görünüyor...
Hz. Osman'ın halifelik döneminde Kuran ayetlerinin yazılı olduğu yaprak, deri, kemik gibi şeyleri ''Kuran'ı kitap haline getireceğim'' bahanesiyle toplatıp neden yaktırdığı ve neden kendine göre ayetler eklettiği Kuran'ı piyasaya sürdüğünü söylemez gelir burda ''ama incil zaten deforme edilmiş bir kitap'' der. Hı-hı! evet.
adamlar 2000 yıl önce tablet kullanmışlar bizimkiler hala okullara dağıtacaklar.
Kral Davud'un "Geleneği"