7 Sayısı, 7 Gezegen, 7 Çakra

Yoga felsefesine göre ‘Çakralar’ bedendeki görünmeyen enerji merkezleridir. Bedende sinirlerin hemen yakınında 7 adet enerji alanı vardır ve bu alanlar enerjisel olarak durmadan dönerek enerji üretirler. Çakraların dönüş hızı bozulduğunda ya da yanlış dönmeye başladıklarında bedende bazı rahatsızlıklar meydana gelir. Bu 7 adet enerji merkezi astrolojide 7 gezegenle bağlantılıdır. Nedir o yedi gezegen? Güneş, Ay, Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn. Daha sonra modern astroloji Uranüs, Pluto ve Neptün gibi gezegenleri keşfetmiş ve bu gezegenlerin de bazı çakralarda ortak yönetici olduğu varsayılmıştır.  

7 sayısı hem bizim kültürümüzde hem de bir çok diğer kültürde önemli bir sayıdır. Örneğin bir kişi öldükten sonra 7’sinde dua okunur. Kuran-ı Kerim’in ilk suresi Fatiha 7 ayettir.  Haftanın 7 günü vardır. 7 Temel renk, müzikte 7 nota vardır. Gökkuşağı 7 renktir. İstanbul 7 tepelidir. Kızılderililere göre mevsimler 7 tanedir. 7 Uyurlardan tutun da Hristiyanlık’taki 7 ölümcül günaha kadar 7 sayısını çok yerde görürüz.

Gelelim çakralara: Her çakra, bedendeki bir sinir örgüsünde (plexus) enerji formunda yani görünmez ama hissedilir bir şekilde yer alır. Aslında bu enerji üreten görünmez tekerlekler bizim ruhsal, fiziksel, zihinsel yönlerimizi dengede tutar.

Astroloji ile enerji tekerleri arasında bir uyum vardır. Her çakra bir gezegen tarafından yönetilir. Çakralar onları yöneten gezegenlerin karakteristiğini yansıtırlar. 

İçimizdeki 7 çakra da aslında tam bir Güneş Sistemi'ne benzer. Bir anlamda insan, büyük macro-kozmosun yani büyük alemin micro-kozmosu yani küçük âlemidir. Yani içimizde de bir Samanyolu Galaksisi vardır bu felsefeye göre.  

Her bir çakra hayatın belirli bir alanıyla bağlantıdadır. Kişinin sağlığını, duygusal gücünü ve enerji düzeyini gösterir. Bütün alemle enerji akışımızda bir köprü görevi görür. Ve her bir çakra bir astrolojik gezegenle bağlantılıdır. 

Her burcu bir gezegen yönetir. İşte çakralar bu gezegenlerle bağlantılıdır. Kısaca söylemek gerekirse:

Koç ve Akrep burçlarını Mars gezegeni

Boğa ve Terazi burçlarını Venüs gezegeni

İkizler ve Başak burçlarını Merkür gezegeni

Yay ve Balık burçlarını Jüpiter gezegeni 

Oğlak ve Kova burçlarını Satürn gezegeni yönetir.

Örneğin Koç ve Akrep burçları savaş ve cesaret gezegeni Mars tarafından yönetildiğinden daha mücadeleye, savaşa yatkınlarken, Terazi ve Boğa burçları daha güzelliğe, konfora sanata düşkündürler çünkü onların yöneticisi, sevgi ve keyif gezegeni Venüs’tür. Başak ve İkizler burçları daha çok konuşur çünkü onları iletişim gezgeni Merkür yönetir. Balık ve Yay burçları daha mistiktir ve sıkıya gelemez çünkü onları iyi şanstan ve iyimserlikten beslenen Jüpiter gezegeni yönetir. Oğlak ve Kova burçları daha ciddidir çünkü onları sabır, görev ve dayanıklılıktan sorumlu Satürn gezegeni yönetir. 

7 çakra 7 gezegenle bağlantılı dedik. Ancak bazı çakralar kollektif gezegenler dediğimiz Uranüs, Neptün ve Pluto gezegenleriyle  de bağlantılıdır. Kolektif gezgenler, kişinin iradesinde olmayan, kitlesel, devasa aydınlanma gezegenleridir. Modern astrolojide bazı burçların ikinci yöneticisi olarak da kabul edilir. Örneğin Akrep burcunun ikinci yöneticisi Pluto, Balık burcunun ikinci yöneticisi Neptün ve Kova burcunun ikinci yöneticisi ise Uranüs’tür. Pluto transformasyon yani dönüşümden, Uranüs aydınlamadan, Neptün de hayallerden ve hayal kırıklıklarından sorumludur. 

7 çakra 7 gezegenle bağlantılı dedik. Ancak bazı çakralar kolektif gezegenler dediğimiz Uranüs, Neptün ve Pluto gezegenleriyle  de bağlantılıdır. Kolektif gezgenler, kişinin iradesinde olmayan, kitlesel, devasa aydınlanma gezegenleridir. Modern astrolojide bazı burçların ikinci yöneticisi olarak da kabul edilir. Örneğin; Akrep burcunun ikinci yöneticisi Pluto, Balık burcunun ikinci yöneticisi Neptün ve Kova burcunun ikinci yöneticisi ise Uranüs’tür. Pluto transformasyon yani dönüşümden, Uranüs aydınlanmadan, Neptün de hayallerden ve hayal kırıklıklarından sorumludur.

Şimdi gelelim, çakralar ve gezegenlerin nasıl çalıştığına ve bizi nasıl etkilediğine…

1. Çakra (Kök Çakramız, Mars ve Satürn yönetiminde)

Kök çakra adı üstünde kök konularla ilgilenir. İstikrar, güven, topraklanma gibi konuları yönetir. Kök çakrada korkular, endişeler, kaygılar varsa kişi kendini güvende hissetmez ve savaş gezegeni Mars’ın negatif yönünü kullanarak bitmeyen çatışmalar içine girer. Oysa Mars’ı ve kök çakrayı olumlu ve etkili kullanmak kişinin yaratıcılığını, olumlu eylemlerini artırması, cesaretle adım atması anlamına gelir. Bu çakranın rengi kırmızıdır. Mars astrolojide eylem, savaş ve cesaret gezegenidir. Satürn’e gelince, Satürn bizim dünyadaki sabır, dayanıklılık, yaşam derslerinden sorumlu gezegenimizdir. Sağlam olmayan yapıları yıkar, onun derdi daha iyisini yapmamız olsa da yıkılan şeyler elbette bize acı verebilir.  Satürn aynı zamanda otorite, sorumluluk, sınırlamalar, yaşam içgüdüsü ile de ilgilidir. 

Mars’ın enerjik ve aksiyon almak isteyen doğasına Satürn burada engel koyabilir, ‘dur bakalım, ağır ol, işini sağlam kazığa bağla’ diyebilir. Her iki gezegen birlikte kök çakranın gerektirdiği gibi dengeli, istikrarlı bir şekilde gelişmemizi ister. Hem eylem hem de sabrın ödüllendirildiği bir çakradır burası. Bu çakra doğru çalışmadığında, kendimize güvenimizi kaybeder, istikrar yolundan çıkarız. Bu duygular bazı fiziksel semptomlar da yaratabilir. Sindirim problemleri, sırt ağrıları gibi. Bu çakrayı dengeli çalıştırabilmek için kişinin hedeflerine istikrarlı ve sabırlı bir şekilde ulaşmaya çaba göstermesi gerekir. Hematit, Kırmızı Jasper Taşı, Obsidiyen gibi taşlar kök çakra problemlerine iyi gelir. Toprağa basmak da bir çözümdür. 

2. Çakra (Sakral Çakra, Jüpiter, Venüs ve Pluto yönetimindedir) 

Jüpiter astrolojide büyük iyicil ve şans gezegeni olarak geçer. Dokunduğu yeri bereketlendirir. Bolluk ve gelişme verir. Venüs gezegeni ise yaratıcılık, güzellik ve uyumdan sorumludur. Pluto ise derin dönüşüm gezegenidir. Her dönüşüm de haliyle eskiyi bırakıp yeni bir forma girmeyi içerdiği için biraz sancılıdır. Bu sakral çakrada gezegenlerin hepsi birden çalışır. 

Bu çakranın enerjisi bloke olduğunda ya da dengesizleştiğinde, utanç, ilişkilerde bozukluk, yaratıcılık yoksunluğu, samimiyetsizlik gibi durumlarla karşılaşabiliriz. Bu çakranın dengede olabilmesi için sanatla uğraşmak, doğada vakit geçirmek, farklı kültürleri araştırmak iyi gelir. Romantik ilişkilerimizde alma verme dengesini de kurmayı öğrenmemiz bu çakranın akışta çalışmasını kolaylaştırır. Yine tefekkür etmek, ibadet etmek, dua, meditasyon, günlük tutmak  bu çakranın dengesini yerine getirir. 

3.Çakra Solar Plexus, Güneş Çakrası. (Bu çakra Güneş ve Mars tarafından yönetilir) 

Kendine güven, öz disiplin, bir amaca sahip olmak, liderlik bu çakranın özellikleri arasındadır. Bu çakra eylem yapmamız ve amaçlarımızın peşinden gitmemizle ilgilidir. 

Bu çakra dengede olduğunda, kişisel gücümüzü etkili bir şekilde kullanabiliriz. Kararlı adımlarla amaçlarımıza yürüyebiliriz. Düşlerimizi gerçeğe çevirebiliriz. Bu çakradaki düzensizlik bize atalet ve amaçsızlık olarak yansır. 

Güneş bize amaç duygusu ve motivasyon verirken Mars kararlılık ve zorlu görevlerle mücadele etme gücü verir. Her ikisi birlikte liderlik kapasitemizi belirler. Bu çakra dengeli olduğunda kendimizi tereddüt etmeden ve korkmadan ortaya koyabiliriz. Bu çakrayı dengelemek için içe dönmeli, korkularımızla yüzleşmeli, amaçlarımıza ulaşmak için ataletten çıkmayı ve eylem yapmayı öğrenmeliyiz. Açık havada dolaşmak, egzersiz yapmak ve özellikle karın kaslarını kuvvetlendirmek iyi gelir. Çünkü bu çakranın yeri tam da karın bölgesindedir. Eskilerin ‘o onun yumuşak karnı’  dediği yer özgüvenimizin eksik olduğu yerdir. Özgüveni güçlendirmemiz gerekir. Fiziksel olarak da karın bölgesi egzersizleri yapmak iyi gelir.

4. Çakra Kalp Çakrası (Venüs ve Ay tarafından yönetilir)

Kalp çakrası; sevgi almak ve vermek, affetmek, empati geliştirmek, hayatta neşeyi deneyimlemekle ilgilidir.  Venüs dişil enerjiyi, arzuları, keyfi, hazları, güzelliği yönetir. Kendini sevmek de dahil tamamen sevgi ile de ilgilidir. Ay ise akışkanlık, büyüme, alıcılık, şifa ve duygusal zekamızla ilgilidir. Her ikisi birlikte duygusal bir denge yaratır. Kendimizi sevdiğimizde, olduğu gibi kabul ettiğimizde,  ne geçmişte ne gelecekte, sadece anda olduğumuzda hayatımıza derin bir neşe duygusu gelir. 

Kalp çakrası son derece güçlü bir enerji merkezidir, bu merkez sayesinde kendimizle diğer insanlar arasında sağlıklı ve şifalı bir ilişki kurarız. Venüs ve ay enerjileri ile birlikte şifaya açılırız. Bu çakra iyi çalıştığında aşkı, sevgiyi, derin ruhsal bağlantıyı ve neşeyi ve dengeyi deneyimleriz. 

Dua, ibadet, meditasyon, kalp çakrasını açan yoga duruşları, sanatla uğraşmak, sakinlikte kalmak, doğayı izlemek, ihtiyacı olanlara yardım etmek bu çakranın dengede çalışmasına hizmet eder. Pembe kuvars taşı, pembe gül, gül kokusu bu çakrayı şifalandırır. Doğa sesi içeren müzikler dinlemek de yine bu çakranın dengeli çalışmasını kolaylaştırır. 

5.Çakra Boğaz Çakrası (Merkür tarafından yönetilir) 

Boğazın üzerinde yer alan bu çakra iletişimden, kendini ifadeden, sözlerimizden, dinlememizden  ve kendi gerçekliğini anlamaktan sorumludur. 

İfade gezegeni Merkür zihnin berraklığı, düşüncenin ve iletişimin saflığı ile ilgilidir. 

Boğaz çakrası yazmak, şarkı söylemek gibi aktivitelerle dengelenir. Yine meditasyon teknikleri zihnin sakinleştirilmesine yardım eder. Bilinç dışı zihin de bu aktivitelerle aydınlanır. Turkuaz, mavi dantel akik taşı bu çakraya iyi gelir. Kişinin kendisini anlamlı ve tam kendi olarak ifade etmesi bu çakra ile ilgilidir. Bu enerji merkezi dengeli olduğunda gerçeği konuşabilir, kendimizi güvenli hissedebilir, başkaları tarafından duyulup dinlenebilir ve gerektiğinde liderlik rolü alabiliriz. Bu çakra dengesizleştiğinde kişi kendini ifade edemez ya da ifade etse bile kimse onu dinlemez, boğaz sorunları yaşayabilir, uyku sorunları baş gösterebilir, kas ağrıları deneyimleyebilir. Bu çakranın dengeli çalışması için kişinin kendisini tümüyle dürüst ve anlayışlı bir biçimde ifade etmesi gerekir. 

6. Çakra Üçüncü Göz Çakrası (Satürn ve Neptün tarafından yönetilir)

Bu çakra ruhsal aydınlanmanın, içgörünün merkezidir. İki kaşın arasında iki taç yapraklı bir lotus yani nilüfer çiçeği ile sembolize edilir. Taç yapraklardan biri Satürn diğeri de Neptün’ü simgeler. Satürn, sorumluluk gezegenidir.  Sınırları, yapıları, kurumları, disiplini simgelerken Neptün gezegeni düşleri, rüyaları, hayal gücünü ve ruhsallığı simgeler. Bu kombinasyon ruhsal gerçekliklerin dünyaya yansıtılmasıyla ilgilidir. 

Bu çakra dengeli olduğunda hayatı daha yüksek bir perspektiften görmeye başlarız, hayattaki amacımızı anlarız, iç görü geliştiririz, korkularımızdan sıyrılır, içsel hakikatimizi buluruz. Bu çakra dengesiz olduğunda karmaşa içinde kalırız, bilinmezlikten korkarız, sezgilerimizle bağlantımız kesilir. Dua, meditasyon, imgeleme çalışmaları, yoga gibi eylemler bu çakrayı dengeye getirir. Daha bilinçli olur ve anın içinde yer alırız. Fiziksel dünyanın ötesindeki derin gerçekleri anlamaya başlarız. 

Bu çakra dengeli olduğunda kişi iç sesini duyar, hayatı daha dolu dolu yaşar kendi gerçek potansiyelinin farkına varır. Bu çakra ruhsal gelişimimizi hızlandırır, yüksek benliğimizle bağlantıda oluruz, aydınlanmaya giden yola açılır ve hayatı daha netlikte yaşamaya başlarız. 

7.Çakra Taç Çakra (Jüpiter ve Uranüs tarafından yönetilir)

Bu iki gezegenden Jüpiter ruhsal anlayışı Uranüs ise zihinsel bariyerleri aşıp daha yüksek bir aydınlanmaya ulaşmayı simgeler. Bu çakra ilâhi hakikati anlamaya, idrak etmeye ve her günü bir amaçla yaşamaya yardım eder. 

Bu çakra dengeli olduğunda bütün yaradılışla bir olduğumuzu, ayrılık gayrılık olmadığını hissederiz. İçsel bilgeliğimiz gelişir, ruhsal içgörülerimizi hayatımızı yönlendirmekte, hayatımıza olumlu değişimler getirmekte, sadece kendimize değil bütün insanlığa fayda sağlamakta kullanabiliriz. 

Jüpiter aynı zamanda yayılma ve genişleme gezegenidir, ruhsal bilgimizin genişlemesine yardım eder, bilincin daha yüksek boyutlarına erişmemizi sağlar. Jüpiter enerjisi bizi ilâhi hakikatin bilgisine yaklaştırır ve bizi daha büyük bir anlayışa doğru götürür. Bizi sıradan gerçekliğin zincirlerinden özgürleştirir hakikatimizi yaşamamıza yardım eder. Dönüşümüze ve şifalanmaya hizmet eder. 

Uranüs ise kendi kendimize yarattığımız zihinsel sınırlamalardan bizi özgürleştirir.  Hayatımızda netlik sağlar.  

Not: Bu ve bunun gibi konulara ilgi duyuyorsanız Bodrum’da 25-29 Ekim 2023 tarihlerinde yapılacak 6. Yoga ve Sağlık Festivali’ne ücretsiz olarak katılabilir, YouTube Bodrum Yoga Fest kanalından  seminerleri ücretsiz izleyebilirsiniz. 

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

"Televizyon Benim DNA'm" Diyen Acun Ilıcalı TV8'in Yıllık Giderini Açıkladı!
Suriye'de Neler Oluyor? Suriye’de Darbe Girişimi: Devlet Televizyonu Yayını Kesti
Bir Döneme Damgasını Vuran Evlilik Programlarında Yaşanmış En Utanç Verici Anlar