Evdeki on yüz bin milyon küçük ev aletine her bir yenisini eklediğinde şaşırsak da aslında annemizin bu koleksiyoner tavrı sayesinde her duruma hazırlıklı olmayı öğrenmedik mi?
Evdeki on yüz bin milyon küçük ev aletine her bir yenisini eklediğinde şaşırsak da aslında annemizin bu koleksiyoner tavrı sayesinde her duruma hazırlıklı olmayı öğrenmedik mi?
Öncelikle annesi teknoloji ile ilgili iki soru soruyor diye şikayet edenler, unutmayın, zamanında bırakın akıllı telefonu, kaşık kullanamıyorduk. Size kim öğretti unutmayın. Bu bir yana cep telefonu alırken aslında en önemli iki kriterin verimlilikle alakalı olduğunu bize öğreten de annemiz değil mi? Büyük okunur tuşlar ve bitmeyen şarj! “Şu özellik” de bunlardan daha önemli diyin de görelim, haydi.
Yıllar içerisinde değme yatırımlara taş çıkaran kıymetini her daim koruyan Borcam stoklamayı annelerimizden öğrenmedik mi? Sonuçta Borcam her daim geçerli akçe.
Eskiden ne TV’de böyle evinizi dekore edelim programları vardı ne de dergilerde dekorasyon önerileri. Tek materyali dantel olan kadınlar elindekiyle harikalar yaratırken bugün hunharca dalga geçenler utansın. İyisiyle kötüsüyle dekorasyon ile ilgili ilk fikrimizi o danteller ve 3 boy cam fillerle annemiz vermedi mi?
Bugün iç çamaşırından el bezine kadar her şeyi ütülüyorsak sebebi “mikropları kırar” diyen, çamaşır yıkarken renk spektrumunda insan gözünün ayırt edemeyeceği farklı renklere göre ayırmayı bize öğreten annemiz değil mi?
Zamanında kızdığımız “O üstünün hali ne? Evden çıkmadan bir aynaya bak!” lafı ile bugün stil sahibi bir modasever olmamız konusunda ilk temeli atan annemiz değil mi?
Siz kendi neslinizdeki kadınların bakımlı olmasını kadın dergilerine bağlasanız da esas kahraman “Kadın dediğin evden çıkmayacaksa bile sabah kalktı mı en azında bir rujunu sürer.” ekolü annelerimiz değil mi?