Pek çoğumuz tarafından tanınmamasına rağmen, yakınları ve sevenlerinde çok derin, asidik izler bırakmış bir sanatçıydı Orhan Atasoy. Dostlarının söylediklerine göre lakapları 'Asit Orhan', 'Ayı Orhan', 'Mafya Orhan'. Hikayeleri siz düşünün.
Bakalım bu topraklara 'Yanmışız' diyerek notalar akıtan, 'Yorgunum' diyerek aramızdan ayrılan Orhan Atasoy nasıl bir karaktermiş.
Orhan Atasoy 1949'da İstanbul'da dünyaya geldi. Özel bir kolejde okuduktan sonra İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ne girip heykel bölümünden mezun oldu. Daha sonra Avrupa'da çeşitli ülkeleri gezip müzikle ilgilenmeye başladı ve Türk müzik piyasasına Moğollar'ın gitaristi olarak girdi.
Orhan Atasoy'un Moğollar macerası pek uzun sürmemiş. Çünkü hayat tarzı Cem Karaca tarafından pek tasvip edilmemiş. Yani o dönemlerde 'Sex & Drug & Rock'n Roll' kültürü bizim 'Anadolu Rock' tayfasına pek uymamış. Orhan Atasoy da o aralar LSD kafalarında olduğu için o kafalara pek girememiş.
Sanırım Orhan Atasoy'a 'Aşk nedir?' diye sorulsa, cervabı kesinlikle 'Motosikletim.' olurdu. Hatta bu konuda yaptığı 'Motor Aşkı' isimli bir parçası bile var. Tam bir motorcu olan Orhan Atasoy'un motora atlayıp aylarca kaybolmuşluğu, Boğaziçi Köprüsü'nden daha nakit paralarla geçilirken üstünde olduğu Suzuki 750'si ile gişelerden tam gaz geçerek, polisi aylarca peşinden koşturmuşluğu da vardı. Bunlar yetmezmiş gibi motosiklet yarışlarına ve rallilere de katılmıştı.
Orhan Atasoy tam bir alt kültür adamı olarak yaşamıştı. Sokak çocukları, tinerciler, travestiler, kağıt toplayıcıları, torbacılar çok severlerdi Orhan Abilerini. Ayrıca kendi yaptığı bir tüfekle ezanın okunuşunu beğenmediği bir caminin hoparlörlerini vurduğu da söylenir.
Orhan Atasoy uzun bir dönem müzikten uzak kalmıştı. 1989 senesinde Seyyal Taner'in Nanay isimli albümüne hem çalmış hem de parçalar vermiş ve aynı yıl Sezen Aksu'nun çıkardığı albümde 'Gamsız' adlı bir bestesi yer almıştı. 1993'te ilk solo albümü 'Yanmışız'ı çıkardıktan sonra 90'ların başında 'Lost Ghost' diye bir grup kurmuştu ama Amerika'ya yerleşmesiyle bu proje de son bulmuştu. Orada möble ve heykeltraşlıkla uğraşmaya devam etmişti.
Seneler önce konuk olduğu Cem Özer'in talk show'una katıldığında Cem Özer allem edip kallem edip Orhan Atasoy'a playback bir şarkı söyletmiş Orhan Atasoy'da tepkisini gitarını ters çevirip, kasanın arka tarafında bulunan ahşap kısmını tef gibi çalarak göstermiştir. Bu kapak Cem Özer'de derin etkiler yaratıp özürler dilemesine sebep olsa da nafile, Orhan Atasoy yapacağını yapmıştı yine.
Ve kaçınılmaz son Orhan Atasoy'u karaciğer kanseri ve siroz suretinde 2009 yılında yakaladı.
Arkasında bıraktığı hatırları, dostları ve şarkılarıyla her zaman boğazdan geçen bütün gemilerin kaptanı olmaya devam edecek Orhan Atasoy...