65 Yıl Akıl Hastanesinde Kaldıktan Sonra Orada Ölen, Amerika'nın İlk Çıplak Modeli: Audrey Munson

“Güzellik dünyanın en beter lanetidir.” cümlesini duyduğunuz mutlaka olmuştur. Kişiden kişiye değişen göreceli bir olgu olan güzellik için söylenen bu söz, yine kişiden kişiye göre doğru yahut yanlıştır.

İnsan var olduğu andan itibaren güzelliğin peşinden koşmuştur, sayısız kötülükler yapmıştır onun uğruna.

Herkes bir şekilde beğenilmek ister; egonun en doyurucu besinidir ‘güzel’ sıfatına sahip olmak.

Güzellik çoğu insan için tek başına bir beğenilme aracıdır.

İnsanların gözlerinin sizde olmasını sağlar, dikkatleri toplamanıza ve ilgi çekmenize yarar. 

Velhasıl, birçok kötücül düşünceyi de barındırır ‘güzel’ sıfatına sahip olmak…

Şimdi size dünyanın en beter lanetinden payına düşeni almış bir güzelden bahsedeceğiz, Audrey Munson.

New York'taki birçok meşhur heykele modellik yapmış, birçok filmde oynamış, Amerika'nın ilk süpermodeli olarak bilinen ikonik bir isim.

Munson, 1891 yılında Amerika’da doğdu, annesi onu gençliğini orada geçirmesi için New York’a gönderdi.

Amaç ise elbette eğitim ya da kendisini geliştirmesi gibi masumane değildi, cinsel anlamda onu bir meta haline getirip ilerleyen dönemlerde üzerinden para kazanmaktı.

Munson New York’a gittikten kısa süre sonra ajanslarla görüşmeye ve film sektöründe yer almaya başladı.

İlk ciddi oyunculuğunu ise 1915 yılındaki Inspiration ile sergiledi.

Filmde yer alan bir sahnede üstsüz bir şekilde kameralar karşısına geçerek, sessiz sinema döneminde ilk kez çıplak görünen kadın olmuştur Munson.

Sonralarda ünü “memelerini bir filmde gösteren ilk kadın” olarak tüm Dünya’ya yayılmaya ve insanlar tarafından tanınmaya başlar.

Lakin oynadığı bu filmden neredeyse hiç para kazanamaz Munson.

Inspiration filmindeki rolüne ve herkes tarafından ilgi çekmesine rağmen yalnızca 450$ kazanır.

Sonralarda modellik de yapmaya başlayan Munson, bu sektörden de istediği paraları kazanamaz.

Haftalık kazancı 30$’ın üzerine çıkmaz bir türlü. Yaklaşık 3-4 sene boyunca aylık kazancı 100-150$ olan Munson, diğer oyuncu ve modellerin yaşadığı şatafatlı hayata özenir durur. Fakat bir türlü o hayatı elde edecek başarıyı yakalayamaz.

Yıllar boyu paranın peşinde olan ve sürekli farklı yerlerde sahne alan Munson, 30’lu yaşlarına geldiğinde artık şansını Amerika dışında değerlendirmek için Meksika’ya gider.

Fakat, başarıyı orada da yakalayamaz, hatta Amerika’daki yaşantısından çok daha kötü şartlar içerisinde yaşamak zorunda kalır.

40’lı yaşlarına gelen ve artık modellik ya da oyunculuk yapamayan Munson, tekrar New York’a döner.

Obsesyonları artan ve sürekli kendisinin güzelliğinden ve başarılarından bahseden Munson, hiçbir iş bulamaz.

Parasızlıktan ötürü evinden atılan ve sokaklarda yaşamaya başlayan Munson, defalarca intihar girişiminde bulunur, yatırıldığı hastaneden defalarca kaçar.

Artık son çare olarak St. Lawrence Akıl Hastahanesine yatırılır…

Akıl hastanesinde de intihar girişimlerini sürdürür.

“Güzellik dünyanın en beter lanetidir.” sözünü kanıtlayan hüzünlerle ve acılarla dolu tam 65 yıl geçirir akıl hastanesinde, onca yılın ardından 105 yaşına geldiğinde sessiz sedasız bir şekilde tanışır ölümle...

Popüler İçerikler

Galatasaray Taraftarından Heyecanın Bir An Bile Eksik Olmadığı Trabzonspor Maçına Tepkiler
Kayıplara Karışan Köfteci Yusuf Yeni Adımla Ortaya Çıktı
Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti
YORUMLAR
24.06.2021

O kadar intihar girişiminde bulunup 105 yaşında ölmek..

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ