Çiğdem Toker, dünkü yazısında 4 Ağustos 2015 tarihli Resmi Gazete’de yer alan kararnameyi köşesine taşımış, kömür madeni ocaklarında faciayı önleyecek sistemin kurulmasının 2019’a kadar uzatıldığını yazmıştı.
Toker’in yazısı şöyle:
'Lütfen 4 Ağustos 2015 tarihini bir kenara not edin.
İstifa etmiş hükümetin Resmi Gazete’de yayımladığı kararname, açık açık yeni Soma facialarına davetiye çıkaracak fütursuzlukta hükümler içeriyor.
Haberi, ekonomi sayfamızda.
Kömür madenlerinde kullanılan patlamayı önleyici sistemlerin, uluslararası standartlara uygun hale getirilme süresi, 2019 yılı sonuna kadar uzatıldı.
Sistemini yenilemek istemeyen madenler, sorumluluğun işverende olması kaydıyla eskimiş sistemleri kullanmaya devam edebilecek.
Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel ile görüştüm.
Yüksel, Türkiye’deki kömür madenlerinin büyük bölümünün, ucuz olduğu için Çin malı sistemler kullandığını, giderlerini artıracağı için ATEX adı verilen uluslararası standartlara uygun sistemleri kullanmakta gönülsüz olduğunu söyledi.
Ve şimdi sıkı durun.
Yüksel’in paylaştığı çok önemli güncel verileri aktaracağım:
Türkiye’de kömür üretimi yapan 176 işyeri var.
İş müfettişlerinin 2014 ve 2015’te yaptığı denetimler sonucunda 176 işyerinin 126’sı yönetmeliğe uygun olmadığı için kapatılmış.
Kapatılan 126 işyerinin tam 65’inin kapatılma nedenleri arasında, bu kararnameye konu olan patlayıcıyı önleme sistemi sertifikasına sahip olmaması yer alıyor.
Başkan Yüksel, sertifika zorunluluğunu 2019 yılı sonuna kadar uzatan bu kararnameden itibaren, kapatılan 65 kömür madeninin tekrar açılabileceğini söylüyor.
Tablonun korkunçluğuna bakar mısınız?
Soma’da 301 madenci yanarak yaşamını yitirdi.
İnsan yaşamından bahsediyoruz…
Böyle bir katliamın ardından standartları yükseltmek gerekirken, tam tersine aşağıya çeken ucuz güvenlik sistemini teşvik eden, kapatılan madenlere “Buyrun yeniden açabilirsiniz” anlamına gelen bu kararnameye ne söylense az!
Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel’e, “geçici hükümet”in neden böyle bir karar almış olabileceğini sordum.
“Çünkü” dedi, “Çin malı sistemleri satan şirketler büyük bir piyasa. Hükümet onların talebine direnememiş olmalı”.
“Peki” dedim, “Kapatmaya gerekçe olan düşük standartlı koruyucu sistemleri, standarda uygun olanlarla değiştirmenin maliyeti nedir?”
Yüksel, geçenlerde büyük bir maden işvereninin verdiği rakamı paylaştı: 800 bin Avro.
Sakıncası yok.
Siz buna, sırf maden patronları bu parayı harcamasın, Çin malı güvenlik sistemi satan şirketler zarar etmesin diye, karın tokluğuna cehennemin dibinde çalışmaya razı olan işçileri ölüme göndermenin faturası da diyebilirsiniz.
Yarın öbür gün, kapatıldığı halde bu Resmi Gazete sayesinde açılacak 65 madenden birinde bir facia yaşandığında, o Resmi Gazete’de evlatlarımızın feda kararnamesini göreceksiniz.”
Kaynaklar: Hürriyet, CHA ve Cumhuriyet