Konuyla ilgili konuşan Dursun Sezer, ''Bundan iki yıl önce evi bitirmeden müteahhit kaçtı. Zararımı karşılamak için savcılığa avukatımla suç duyurusunda bulunduk. Tamamlanması için 65 bin lira alacağım çıktı. Bu ayın 15'inde beni arayarak paranın müteahhit tarafından yatırıldığı söylendi. Uluyol'daki bankanın orada buluştuk. İsminin Rıfkı olduğunu söyledi. Yanında da ismini bilmediğim iki kişi daha vardı. Yanındaki kişilere, (Siz bankaya gidin, muameleleri hazırlayın, biz de on dakika sonra geleceğiz, arkadaşa parasını teslim edelim) dedi. Bu sırada beni bir çay ocağını götürdü. Orada çay içtik, o sırada, (Bu işlemin 3 bin liralık bir dosya masrafı var. Bunu banka hesabına yatıralım, sonra da öğle paydosu olmadan paranı çek) dedi. Biz de gittik, başka bir bankadan çektik. Parayı ek hesaptan borç olarak hemen elimden aldı. Yan tarafta bulunan bir bankanın ATM'sine yatırdı. Daha sonra bankaya gittik. Bankaya kendisi girdi, (Sen kapının önünde bekle) dedi. Bankanın güvenliğiyle 5-10 saniye bir şey konuşup çıktı. (Öğle paydosu olmuş, işlem yapılamıyor) dedi. (Arkadaşların işlemleri yapacaktı, ne oldu?) dedim. (Onlar arabanın yanına gitmiştir) dedi. Buradaki otoparkın yanına beni getirdi. Arabasının orada olduğunu söyledi. Ben de durumdan şüphelendim, resmini çektim. Sonra telefonla fotoğrafını çektiğimi anlayınca elimden telefonu kaptı, kaçmaya başladı. Ben de (Hırsız var, yakalayın) diyerek bağırmaya başladım. Bir iki kişi önünü kesmeye çalıştı. O sırada telefonu fırlatarak kaçıp gitti'' dedi.