Hepimizin yüreğini yakan 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir yıl geçti! Asrın felaketi 50 binden fazla vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden oldu. Mynet ekibi de 365 gün öncesiyle sonrasını değerlendirmek amacıyla Malatya ve Adıyaman’a giderek hem vatandaşın hem konteyner kentteki çocuklarımızın son durumunu hem de yapımı tamamlanan konutları inceledi.
İşte Mynet Genel Yayın Yönetmeni Ersel Yıldırım’ın izlenim ve gözlemleri….
İncelemelere önce Malatya'dan başladık. Malatya şehir merkezi ve Yeşilyurt ilçesi felaketten büyük zarar gördü. Malatya Valisi Ersin Yazıcı, 6 Şubat depremlerinde Malatya'da 1.237 kişinin hayatını kaybettiğini ifade ederken yıkılan binaların çok büyük çoğunluğunun ikinci depremde çöktüğünü aktardı. Daha sonra konteyner kenti ziyaret ettik.
Hem Malatya hem de Adıyaman merkezde neredeyse yan yana ayakta kalan iki bina olmadığını görüyoruz. Yıkılan ve enkazı temizlenen alanlar üzerine konteynerden iş yerleri açılmış ve burada ticari hayat hareketlendirilmeye çalışılıyor.
Depremden kısa süre önce eşini kanser nedeniyle kaybeden bir vatandaş kızı ve torunlarıyla konteyner kentte yaşıyor. 6 Şubat gecesinde yaşadıklarını ise şöyle anlatıyor...
'İnanın depremden sonra bir hayalimiz yok geleceğe dair bir umudumuz yok, öyle yaşıyoruz. Depremde 12 katlı evin 6. katındaydım. Biz en son şehadet getirdik, öleceğiz sandık. Nasıl sağ çıktık biz de bilmiyoruz. Allah bizi kurtardı. O anları unutamıyorum Allah kimseye göstermesin.'
Küçük Mustafa ise evine ziyarete gelen yabancı gazetecileri görünce çok şaşırdı. 'Hello' diyerek onları selamlayan Mustafa kısa süre sonra arkadaşlarıyla birlikte top oynamaya gitti. Malatya Yeşilyurt'taki konteyner kentte daha 3 aylık olan bir bebeğimiz de vardı. Tatlılığıyla herkesin dikkatini çekti.
Konteyner kentlerin neşesi ise her yerde olduğu gibi yine çocuklar. Kahkahaları ve gülen yüzleriyle her şeyi bir anlık unutturan çocuklar adeta yarınlar için umut oluyor. O çocuklardan biri de sürekli abisiyle şakalaşıp duran Akpınarlı küçük Hasan.
Yeni evlerini heyecanla bekleyenler arasında olan Hasan'ın en büyük hayali ise en köşedeki evin kendilerine çıkması. Özellikle o evi istediğini söyleyen Hasan, eve geçtiklerinde ilk olarak ineklerini köyden getireceğini belirtiyor.
En acıklısı da bu gece aynı felaket yaşansa, aynı yanlışların birebir tekrarlanacak olması.