“Ne eğitimde ne istihdamda olan 15-24 yaş grubundaki nüfusun bitirilen eğitim düzeyine göre dağılımına ilişkin veriler de işsizlik sorununun boyutu hakkında can sıkıcı gerçeklere işaret ediyor.
Bu yaş grubunda yükseköğretim görmüş olanların yüzde 28’i işsiz. Bu oranı yorumlarken şu hataya düşmemek gerekiyor. “Daha üniversite eğitimi devam eden milyonlarca genç var, işsizlik tabii ki yüksek görünür” denilemez; çünkü unutulmasın, bu oran ne eğitimde ne istihdamda olanları kapsıyor. Dolayısıyla hâlâ eğitimine devam edenler zaten bu değerlendirme içinde yer almıyor.
TÜİK verilerine göre ikinci çeyrek itibarıyla üniversite eğitimini tamamlamış 25 yaşından küçük genç sayısı 1,2 milyon. Bu gençlerin de yüzde 28 oranındaki 334 bini işsiz.
Üniversite mezunu erkek sayısı 438 bin, bunların yüzde 23,6 oranında 103 bini henüz iş bulabilmiş değil.
Kadınlarda ise tablo daha karanlık. Üniversite mezunu 25 yaşından küçük kadın sayısı 754 bin ve bunların yüzde 30,6 oranında 231 bini işsiz.
Burada akla “Neredeyse bir milyon atanmayan öğretmen var, bu sayılar az” düşüncesi de gelebilir ama bu sayının 25 yaşından küçük üniversite mezunlarını kapsadığını hatırlatmak isterim.”
Anne babaların emekli maaşı ile yaşamını devam ettiren milyonlarca genç ve orta yaşlı var. Çalışsalar bile maaşın çoğu yol, yemek gibi masraflara gidecek, alınan para karşılığında sizden beklenen iş ağır. Evde oturup masraf çıkarmadan sabit bir yaşam sürmek daha mantıklı geliyor.
evet bende onlardan biri ne yaptığımızı bizde bilmiyoz
Kendi çalıştığım fabrikalardan gözlemim orta yaşlı çalışanlar çeteleşmişler yeni gelen gençleri ezip işten soğutuyorlar.