İnsanlar arası iletişim; bilgi, duydu, düşünce, tutum ve kanallarla davranış biçimlerinin kaynak ile alıcı arasındaki bir ilişkilendirme yoluyla bir insandan diğerine aktarma sürecidir. İletişim kurmadaki temel amacımız karşımızdaki kişiye anlaşılabilir mesajlar göndermek ve karşı tarafın tutum ve davranışlarında değişiklikler yaratmaktır. Medyanın çıkış noktası da aslında mesaj verdiğimiz kişinin tutum ve davranışlarında değişiklikler yaratma isteğinden gelmektedir. İnsanların varoluşlarından itibaren gereksinim duydukları bir içgüdü olan ‘’iletişim kurma” isteğinin temelinde bile tutum değiştirme içgüdüsü yatmaktadır. Medya bunun en kolay yapılabilecek yolu olarak düşünülebilir. Geleneksel medya araçlarından radyo, televizyon, gazete, dergi kitlelere ulaşma açısından kullanılan ve insanların bilgi alma isteklerini karşılayan iletişim kanallarıdır.
2. Yerel Basından Konvensiyonel Medyaya
Bu bağlamda gazeteler ilk ortaya çıkışları itibari ile yereldirler. Ancak taşıdıkları gücün farkına varılması onlara ulus devletin siyasal sınırları içerisinde birlik ve beraberliği sağlamak üzere ulusal bir dil ile ulusal kimliğin inşası gibi önemli bir misyon yüklenmesine yol açtı. Sonraları aynı misyonu ortaya çıkış sırasıyla radyo ve televizyon üstlendi.
Radyo, televizyon, gazete ve dergi kullanımının yaygınlaşması ve ulaşılabilirliğinin kolaylaşması nedeni ile insanların bilgiye ulaşmak, gündemi takip etmek için bu mecraları kullanmaya başlaması geleneksel medyanın gücünün her geçen gün artmasını sağladı.