Sanat Tarihinden Bilmediğiniz 6 İlginç Gerçek

1959 Yıllarında 2,5 Milyon Doları Reddeden Fakir Bir Sanatçı

Mark Rothko Soyut Dışavurumcu anlayışa sahip, resimlerinde abartılı bir sadelik bulunan Polonya asıllı bir ressamdır. 30 yıllık sanat hayatı boyunca kendi deyimi ile 'Fakirliğin tadına vardı' ve çok ciddi maddi sıkıntılarla boğuştu.

Ancak bir gün Rothko nun tüm hayatı alt üst olacaktı.

Manhattan da bulunan süper lüks bir restoran olan Four Seaosons açılışı için Mark Rothko ya sipariş verildi. Restoranın 1959 da açılışı yapılacaktı. Yapacağı resim karşılığında ona tam 35 bin dolar ödemeyi kabul ettiler. Bu günümüz parası ile 2,5 Milyon dolar demekti.

Bu gün 2,5 milyon doları reddedebilecek kaç insan tanıyorsunuz ?

Rothko oraya gelecek olan zengin sınıfının kendi sanatını anlayamayacağını düşünerek, oraya resimlerini vermeyi reddetmiştir. Aradan geçen 10 yılın içerisinde  ölümü saplantı haline getiren sanatçı evindeki banyosunda ölü bulunmuştur.

Mona Lisa Kaçırıldı

Sanat tarihinin en bilinen yüzlerinden olan Mona Lisa. Artık bıkkınlık veren sırlarla şifrelerle günümüzde oldukça popülerdir. 

Ancak gülüşünün sırrı bir yana yaklaşık 40 kat çok ince boya sistematik olarak üst üste bindirilerek yapılmış bir eserdir.

Pek bilinmeyen ilginç bir hikayeye de tanıklık etmiştir.

Tablo 1911 yılında bulunduğu müzeden kaçırılmıştır. Hem de Müzenin bir çalışanı tarafından. 2 yıl sonra bulunabilmiştir. Ancak işin ilginç yanı ise tablo kaçırıldıktan bir gün sonra tam 60 bin kişi tablonun kaçırıldığı müze olan Louvre Müzesine akın etmiştir.

Neden mi ?

Olmayan resmi görmek için olsa gerek...

Bu Resmi Siz mi Yaptınız ? Hayır Siz Yaptınız !

Başlığı okuyanlar kimden bahsettiğimiz hemen bileceklerdir. Ancak bilmeyenler için söyleyelim Picasso.

Çağdaş Sanatın babalarından olan Picasso resimlerine her bakan anlam veremeyebilir.

Bunu bende yaparım bile diyebilirler. Ancak Picasso 20 yaşına gelene kadar yeteri kadar gerçekçi çalışma yapmıştır. Ve sonrasında taklitçilik olarak adlandırdığı klasisizme ve gerçekçiliğe sırt çevirerek kendi gerçekçiliğini yaratmış bir sanatçıdır. O aptal değildi aksine son derece zeki bir adamdı.

Picasso o gün Fransa da ki eski bir binadaki atölyesinde çalışıyordu. Picasso sık sık yaratıcı resimlerinden hoşnut olmayan despota tarafından ziyaret ediliyor ve denetleniyordu. O tehlikeli bir adamdı ve en güçlü silahı şüphesiz sanatıydı. Yine böyle bir denetim sırasında bir Alman subay atölyede dolanmaya başladı. Masanın üzerinde sanatçıya ait bir resmin fotoğrafını gördü.

Fotoğrafa umursamaz bir tavırla göz gezdirdikten sonra Picasso'ya göstererek, 

  • Bunu siz mi yaptınız diye sordu.

-Hayır dedi Picasso

  • Siz yaptınız.

Resim küçük bir köyün üzerine bir gecede atılan tam 6 bin bombayı konu alıyordu. Guernica köyünde tehdit unsuru olarak nitelendirilecek hiç bir şey yoktu. Orada sadece fakir çiftçiler ve köylüler yaşam sürmekteydiler. Ve Alman uçakları o köyü Kübik bir hale getirmişti. Bunu dünyaya bir mesaj vermek amacı ile yapmışlardı. Bakın biz bunu yapabiliyoruz deniyordu. 

Ve Guernica tablosu bu olaya atılan en şiddetli tokat niteliği taşımaktaydı.

Picasso'nun Hediye Ettiği Resmi Bir şişe Rakıya Değişmek !

Fikret Mualla bu ülkede yaşamış en değerli sanatçılarımızdan biridir. O hayatın aksiliklerinden kurtulamamış ve kurtulabilme amacı ile kendisini resme vermiş bir efsanedir. 

İnanılmaz zor bir hayat yaşamıştır. Okulda İspanyol Giribine yakalanmış ve annesine bulaştırarak ölümüne neden olmuştur. Bu olay ölene kadar bastıramayacağı bir suçluluk duygusuna neden oldu. Annesinin ölümünden hemen sonra babasının genç kadınlarla evlilikleri onda öfke krizlerine sokan bir ruhsal duruma sokmuştur.

O iyi bir insandı ne yazık ki aksilikler ölene kadar peşini bırakmamıştır. 

Ancak Fransa da büyük bir sergi açmış ve tüm yapıtlarını satmayı başarmıştır. Üstelik Picasso'nun bile dikkatini çekmiştir. Onun resimlerine hayran kalan Picasso bir çalışmasını satın almıştır. Bununla yetinmeyip bir resmini de Fikret Mualla'ya hediye etmiştir. Picasso'nun resmini görüp beğenen birine bir şişe rakı fiyatına resmi vermiştir.

Yanlış Anlaşılan Özgürlük !

Eugene Delacroix burnunun dibinde gerçekleşen devrimden hoşnut değildi. Üstelik devrimin sokakta rahat rahat gezme hakkını engellediğini ve tehlikeli olduğu içinde tehlikeli buluyordu.

Derdi neydi bu insanların ortalığı karıştırdılar !

3 silahşör ün yazarı Alexandra Dumas onu bir gün cadde kenarında görmüş ve hakkında şöyle yazmıştır; Biraz pısırık bir adam.

Delacroix Fransız devrimi hakkında böyle düşünüyordu. Etliye sütlüye karışmayı sevmeyen böyle bir adam nasıl Dünyadaki tüm devrimlerin simgesi olabilecek bir resim yapabilirdi ?

Delacroix bu durumu eleştiren bir resim yapmaya kafaya koymuştu. Ancak amacı devrimcileri yüceltmek değildi. Aksine o bir kralcı anlayışa sahipti. Resme dikkatle bakıldığında devrimin aslında yüceltilmediğine ve devrime katılan insanların iyi insanlar olmadığını anlamak söz konusudur. Etraftaki insanlar öldürdükleri askerlerden çaldıkları eşyaları üstlerinde taşıyorlardı. Kontrolsüzce oraya buraya saldırıyorlar izlenimi vermekteydi. 

Resim her iki taraftan da sansür yedi. Devrimden sonra öne çıkan yöneticiler ayak takımı sayesinde devrimi gerçekleştirdikleri gerçeğini gösterdiğinden resmi sergiletmediler. Devrim yıkıldıktan sonra da resim eski kötü bir olayı anlattığı gerekçesi ile sergilenemedi.

Ancak ne olursa olsun devrim denilince akla gelen ilk resim olma özelliğini hiç bir zaman kaybetmedi.

İlk Burun Estetiği Operasyonu

Michalengelo Rönesansın en büyük sanatçılarından bir tanesidir. O yaptığı resim ve heykellerle zamanında devrim yapmayı başarmış ender sanatçılardandır.

Ancak o resim konusundaki eşsiz ustalığından ziyade heykel alanındaki ustalığının ön plana çıkmasını istiyordu. Ne var ki Sistina Şapeline yaptığı o devasa duvar resimleri heykellerinin bir adım önüne geçmiştir.

O atmosferi yaşamak isteyenler

Bir diğer ölümsüz yapıtı ise Davut heykelidir. Davut aslında bir dini karakter değildir. İsrail topraklarında ilk imparatorluğu kuran bir emperyalisttir. Ancak incil de sıkça adı geçtiğinden ve dev yaratık Golyatı bir sapan ile yendiğinden heykeli yapılması istenmiştir.

İnanması zor ancak Michalengelo bu heykeli en tepeden saçlarından başlayarak aşağıya doğru ine ine yapmıştır. Bir gün heykeli bitirmeye yakın bir sırada heykeli sipariş veren büyük din adamı kontrole gelir. Ona;

-Burnu sence de biraz büyük olmamış mı ? Biraz düzeltmen gerekiyor der.

Michalengelo ne derse desin Rahip i ikna edemez ve yerden bir miktar mermer tozu alarak merdivene tırmanır, burnun yanına çıkar. Çekiçle vuruyormuş gibi yaparak avucundan tozları yere bırakmaya başlar.

En sonda avucunda kalan mermer tozlarını aşağıda duran rahibin yüzüne üfleyerek tam mı diye sorar ? 

Rahip hoşnut bir şekilde gülümser.

  • Muhteşem oldu

Ancak burunda hiç bir değişiklik yapılmamıştır.

Popüler İçerikler

Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!