Bu yıl 57'ncisi düzenlenecek olan Altın Portakal Film Festivali 3 Ekim 2020 tarihinde başlayacak. Festivalde yarışacak uzun metrajlı filmleri değerlendirecek seçici kurulda ise Festival danışmanı, akademisyen ve senarist Ahmet Gürata, Sevin Okyay ve Mehmet Açar yer alacak. Peki festivalde hangi uzun metrajlı filmler yarışacak? Gelin birlikte bakalım!
Not: Filmlere ait tanıtım yazıları beyazperde.com'dan alınmıştır.
Filmin yönetmen koltuğunda 'Sarı Sıcak' filmi ile tanıdığımız Fikret Reyhan yer alıyor. Çekimleri kısa bir süre önce tamamlanan film, izleyiciyle ilk olarak festivalde buluşacak.
Fizik profesörü olan Altan, yıllardır Amerika'da yeşil enerji alanında çalışmaktadır. Onun hayatı, ailesini trafik kazasında kaybetmesinin ardından bambaşka bir hal alır. Altan, yaşadığı kaybın ardından, çocukluğunun geçtiği İstanbul'a dönmeye karar verir. Ancak İstanbul'a geldiğinde karşısında bambaşka bir şehir bulur.
Dirlik Düzenlik, farklı yaşlarda üç kadından oluşan bir ailenin hikayesi. Bu üç kadın sevgi ve nefret arasında sürekli gidip gelen bir ilişki yaşıyorlar. Dudu ve Betül’ün bir tarafta, Gülcan’ın başka bir tarafta sürdürdüğü; güzellik-çirkinlik, evlilik-bekarlık, para-parasızlık, sağlık-hastalık cephelerindeki bu savaş, Anne Dudu’ya gelen evlilik teklifiyle artık kazananın ve kaybedenin olmadığı bir noktaya geliyor.
Yönetmen koltuğunda Derviş Zaim'in oturduğu 'Flaşbellek', Suriye'de yaşanan olayları konu ediyor. Filmin oyuncu kadrosunda Saleh Bakri, Ali Süleyman, Sara El Debuch ve Husam Chadat gibi isimler yer alıyor.
Orçun Benli'nin yedinci uzun metrajı Gelincik, polisiye ve gerilim sever izleyicilere hitap ediyor. Başrollerinde Ahmet Mümtaz Taylan, Hande Doğandemir, Nilperi Şahinkaya ve Kaan Öztürk'ün yer aldığı film sonbaharda vizyona girecek.
Dünya çapında 23 ödül alan “Zerre” filminin senaristi ve yönetmeni Erdem Tepegöz'ün yazıp yönettiği bilim kurgu türündeki “Gölgeler İçinde”nin başrolünde Numan Acar yer alıyor.
Hayaletler, elektriğin saatlerce kesik olduğu bir günde yolları kesişen dört insanın hayatına odaklanıyor. Saatlerce süren elektrik kesintisi, birçok insanın yaşamını etkiler. Yine şehirde karanlığın hüküm sürdüğü bir gün, hip hop dansçısı olmanın hayalini kuran Didem, kentsel dönüşüm fırsatçısı Raşit, belediyede temizlik görevlisi olarak çalışan İffet ve mahallede yaşayan çocuklara gönüllü film dersi veren Ela’nın yolları kesişir. İstanbul’da Sucular semtinde yaşayan dört insanın yollarının kesişmesi ile onların birbirinden farklı hayatları da iç içe geçer.
İnsanlar İkiye Ayrılır, borç tahsil eden bir şirketin çalışanlarının hikayesini konu ediyor. Bir şirket, bankaların çeşitli nedenlerle peşine düşmediği borçları satın alır. Borçların peşine düşen şirket, her ne pahasına olursa olsun borçları tahsil etmeye kararlıdır.
Yönetmen koltuğnda Atalay Taşdiken'in oturduğu filmin başrollerinde Mehmet Usta ve Özge Gürel yer alıyor. Filmde, Mehmey Usta Yusuf karakterini canlandırırken Özge Gürel de Yusuf'un eşi Tazegül'e hayat veriyor.
Felsefe profesörü olan İlhan, annesinin kardeşine olan düşkünlüğü nedeniyle ailesinden beklediği sevgiyi alamayan bir kadındır. Kendi ailesine sahip olmak isteyen İlhan, menopoza girdiğini öğrenmesiyle büyük bir yıkıma uğrar. Bir an önce çocuk sahibi olmaya karar verir ancak sevgilisinden ayrılmıştır. Bunun üzerine yüksek lisans öğrencisi olan Mustafa ile bir anlaşmak yapar. Para karşılığı yapılan anlaşma sonrasında hamile kalan İlhan, sıkıntılı bir hamilelik geçirir. Bu zor dönemi Malatya'da Mustafa'nın ailesinin yanında geçirmek zorunda kalan İlhan, burada sağır ve dilsiz küçük bir kızla tanışır. Ninesini yeni kaybeden Zel ile İlhan arasında farklı bir bağ oluşur. Kullandığı parfümü ile Zel'e ninesinin nergis kokusunu anımsatan İlhan, küçük kız sayesinde sevginin ne demek olduğunu öğrenir.
Aile babası olan Orhan, bir yandan borçlarını ödemek için çabalarken bir yandan da komada olan annesi ile ilgilenir. Bu sıkıntılı süreçte ailesi ile de sorunlar yaşayan Orhan, evdeki rolünü kaybeder. Bambaşka bir adam haline gelen Orhan, annesinin bağlı olduğu makinelerden biri arıza verdiğinde ne yapacağını bilemez ve annesini kaybeder. Annesinin ölümünün herkes açısından iyi sonuçları olacağını düşünen Orhan, annesinin ölümünün sorumlusu mudur?
Ölü Ekmeği, geleneksel müziğin ustası olmanın hayalini kuran küçük bir çocuğun hikayesini konu ediyor. İklim şartları nedeniyle ağaçların meyve vermediği ücra bir bölgede yaşayan bir çocuk, Türk geleneksel müziği sanatçısı olmayı hayal eder. Bu sırada öğretmeni ile birlikte yolculuğa çıkan çocuk, genç bir kıza bir elma getireceğine dair söz verir.
Peki siz bu filmler hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyoruz.