Diyarbakır’da zırhlı araç çarpması sonucu 5 yaşındaki Efe Tektekin’in hayatını kaybetmesiyle ilgili davada sanık polis hakkında beraat kararı verildi. Polis İdris A. 'Vicdanım rahat' dedi.
Diyarbakır’da zırhlı araç çarpması sonucu 5 yaşındaki Efe Tektekin’in hayatını kaybetmesiyle ilgili davada sanık polis hakkında beraat kararı verildi. Polis İdris A. 'Vicdanım rahat' dedi.
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 2019 yılında zırhlı araç çarpması sonucu 5 yaşındaki Efe Tektekin’in yaşamını yitirmesiyle ilgili davada karar çıktı. Mahkeme, polis memuru İdris A.’nın sanık olarak yargılandığı davada “kasıt ve taksir” olmadığı gerekçesiyle beraat kararı verdi.
Zırhlı araç çarpması sonucu yaşanan ölümlerden biri Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 11 Eylül 2019’da yaşanmıştı. Caddenin karşısına geçmeye çalışan 5 yaşındaki Efe Tektekin, zırhlı araç çarpması sonucu yaşamını yitirmişti. Tektekin’in ölümüne ilişkin “taksirle ölüme neden olmak” suçundan yargılanan zırhlı araç sürücüsü polis memuru İdris A.’nın yargılandığı davanın karar duruşması bugün Diyarbakır 9’uncu Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Diyarbakır 9’uncu Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Tektekin ailesinin avukatı Sedat Çınar, Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi adında avukatlar Kübra Nur Kartal ve Ömer Sansarkan katıldı. Tutuksuz yargılanan polis memuru İdris A. ve avukatı da duruşmada hazır bulundu.
Tektekin ailesinin avukatı Sedat Çınar, AİHM ve AYM kararları ile güvence altına alınan yaşam hakkının devlete yüklenmesine ilişkin yükümlülüklerin bu yargılamada ihlal edildiğini söyledi.
Soruşturma safhasında etkin soruşturma yapılmadığını belirten Çınar, “İş yerleri kameraları tespit edilmemiştir. Olayın sıcağı sıcağına aracın fotoğrafları çekilmemiş, araca ilişkin tespitlerde bulunulmamıştır. Kaldı ki sanığın polis memuru olması sebebiyle tahkikatın polis teşkilatı tarafından yürütülmesi de evrensel hukuk ilkelerine aykırıdır. Tanıklar aracın kamerasının çalıştığını ve görüntüleri izlediğini beyan etmiştir. Fakat gelen cevabi yazıda kameralarının arızalı olduğu bildirilmiştir” dedi.
Araç takip sistemi olan arvento kayıtlarının sorgulanması gerektiğini belirten Çınar, “Sanığın güzergâhı dışına çıktığı beyanları itibariyle sabittir. Bahse konu yerde hız sınırının 50 km/saat olduğuna ilişkin bir düzenleme yoktur. Dosyada da tespit edilmemiştir. Mevcut dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanığın eyleminin bilinçli taksir veya olası kast çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Sanıktan şikayetiyiz” diyerek sanık polisin cezalandırılmasını istedi.
Davada Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi avukatları da söz aldı. Avukat Kübra Nur Kartal, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere sanığın fren tertibatını kullanmadığının anlaşıldığını söyledi.
Sanığın eyleminin “bilinçli” veya “olası kast” ile işlediği kanaatinde olduklarını ifade eden Kartal, sanık polisin cezalandırılmasını talep etti. Avukat Ömer Sansarkan, sanıkları kamu görevlileri olan davaların cezasızlıkla sonuçlanmasını eleştirerek, “Bu da cezasızlık algılarına yer açmaktadır. Bu tespitler nazara alınarak sanık hakkında lehe olan hükümler uygulanmaksızın cezalandırılmasını talep ederiz” dedi.
Yapılan savunmaların ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı. Sanık hakkında “Taksirle ölüme neden olma” suçundan cezalandırılması istemiyle dava açıldığını hatırlatan mahkeme, “kasıt ve taksir” olmadığı gerekçesiyle sanık polis memuru İdirs A. hakkında beraat kararı verdi. Sanık polisin avukat ücreti de hazine üzerine bırakıldı.
ulan yanlışlıkla kedi bile ezsem 3 gün uyku uyuyamam bu ülkenin her kademesi bozuk , kötü kalplisi çok . polisi siyasetçisi esnafı her kesimi bozuk iyi insan çok az
ne oluyor bu ülkeye böyle ,bu vicdansız insanlar ne ara bu kadar çoğaldı ülkem nereye gidiyor , hayatları harcamak ne ara bu kadar bedava oldu adaletede söyleyecek söz yok aq
5 yaşında çocuk ölmüş. Tamamen kaza ile olsa dahi vicdanı rahat olmazdı vicdan sahibi kişinin.