AKP'de '5 Ocak' Krizinin Perde Arkası

Cumhuriyet'ten Erdem Gül'ün haberine göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bakanlar Kurulu’na ilk kez başkanlık edeceği günler öncesinden açıklanan 5 Ocak toplantısı, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, “Böyle bir toplantı yok” açıklamasıyla krize dönüşünce, faturayı kesecek sorumlu arayışı başladı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’la birlikte Başbakanlık çevresi, “Erdoğan ile Davutoğlu’nun arasına kimse giremez” diyerek Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Binali Yıldırım’ı suçladı. Yıldırım’ın Erdoğan sonrası Başbakan olmak istediği ve Davutoğlu’nun Başbakanlığını “içine sindiremediği” anımsatmaları da gecikmedi.

Erdoğan, Bakanlar Kurulu’na başkanlık edeceğini bizzat kendisi birçok kez söylemiş olmasına karşın 5 Ocak tarihini ilk açıklayan başdanışmanı Binali Yıldırım oldu. Yıldırım, 5 Ocak açıklamasını günlerce önce yaptı. Ne Davutoğlu, ne AKP’liler ne de muhalefet Yıldırım’ın açıklamasına hiçbir tepki göstermedi. Çünkü tüm ülke Erdoğan’ın Bakanlar Kurulu’na başkanlık edeceğini biliyordu, Binali Yıldırım bunun tarihini bildirmişti. Ancak ne olduysa Başbakan Davutoğlu, Yıldırım’ın açıklamasını günler sonra, “5 Ocak’ta böyle bir toplantı yok” diyerek yalanladı. Ardından Bülent Arınç, “İzmir milletvekili olmanın dışında bir sıfat taşımayan Binali Bey’in bu açıklaması yanlıştır” diyerek Yıldırım’ı suçladı.

Başbakan olmak istiyordu

Başbakanlık kulislerinde, 5 Ocak tarihini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bilgisi dışında mı açıkladığı konusu netlik kazanmayan Binali Yıldırım’la ilgili ilginç bir anımsatma ortaya atıldı. Buna göre Yıldırım, Erdoğan sonrası başbakan olmak istiyordu ve 5 Ocak kriziyle bunun doğrudan bir bağlantısı vardı. İktidar kulislerinde dile getirilen Yıldırım’ın başbakan olmak istediğine ve Davutoğlu’nu “içine sindiremediğine” ilişkin anımsatılan arşiv bilgisi şöyle:

Yıldırım yoktu

21 Ağustos 2014: 10 Ağustos’ta cumhurbaşkanı seçilen Tayyip Erdoğan AKP genel merkezindeki toplantıda yeni Başbakan’ın Ahmet Davutoğlu olduğunu açıkladı. AKP’lilerin tam kadro katıldığı bu toplantıda Binali Yıldırım’ın bulunmaması dikkat çekti. Toplantı Davutoğlu’nun başbakan olması kadar Yıldırım’ın katılmamasıyla da konuşuldu. Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasından itibaren parti içinde başbakanın kim olması konusunda yaptığı eğilim yoklamalarında Davutoğlu ile birlikte Yıldırım’ın adının da çıktığı ancak kendisinin tercih edilmemesi nedeniyle kırgın olduğu yorumları yapıldı.

Başbakan olsanız ne yazar

23 Ağustos 2014: Binali Yıldırım, “partiden de istifa edecek” söylentileri arasında iki gün ortadan kaybolduktan sonra Meclis’te basın toplantısı yaptı. Yıldırım, eğilim yoklamalarında Davutoğlu ile birlikte kendisinin de isminin gündeme geldiğini özellikle anımsattı. “Binali Yıldırım aykırı çıkış mı yapacak yorumlarını izlediğini” ancak partilerinde liderlik kavgası olmayacağını vurguladı. Ancak basın toplantısına Yıldırım’ın, “Hiçbir zaman görev beklentisi içerisinde olmadım. Düşündüğüm her şey benim için siyaset demek, millete hizmet demektir. Eğer ucunda hizmet yoksa, milletin hayatını kolaylaştırmak yoksa, hızlı trenler yapmamışsanız, havayolunu halkın yolu haline getirmemişseniz, bakan olmuşsunuz neye yarar, başbakan olmuşsunuz neye yarar” sözleri damgasını vurdu. Yıldırım’ın bu sözleriyle, doğrudan Davutoğlu’nu hedef aldığı kabul edildi.

Hürriyet Ankara temsilcisi Deniz Zeyrek'in konuya ilişkin analizine göre, Davutoğlu ve Arınç’ın sert tepkisinin altında, Cumhurbaşkanı’nın Bakanlar Kurulu’nu toplayacak olması değil, bu açıklamanın Yıldırım tarafından yapılması var. “Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Gölge Kabine” yakıştırmaları, Ak Parti’deki Davutoğlu ekibini rahatsız ediyor. Tartışmayı, 5 Ocak’ta olmasa da büyük ihtimalle yine ocak ayında bir Bakanlar Kurulu Toplantısı’na başkanlık etmesi beklenen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bitirecek.

Deniz Zeyrek 5 Ocak polemiğine ilişkin şu bilgileri aktarıyor: 

Yaptığımız görüşmelerden, Erdoğan’ın yakın ekibi ile Bakanlar Kurulu tarihini henüz konuşmadığını anlıyoruz. Ancak 5 Ocak tarihinin Erdoğan’ın, “İnşallah 2015’e de öyle gireriz” sözlerinden çıkarıldığı da kesin. Yıldırım da 5 Ocak tarihini birçok siyasetçi ve gazeteci gibi “2015’in ilk Bakanlar Kurulu günü” yani “2015’in ilk pazartesisi” olarak telaffuz etmiş. Yıldırım’ın açıkladığı tarihin bağlayıcı değil, tahminden ibaret olduğu, hükümet çevrelerinde de biliniyor. Zira o açıklamadan sonra Başbakanlık ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı arasında bir bilgi alışverişi gerçekleşmiş. Başbakan Davutoğlu da, “5 Ocak’ta öyle bir toplantı yok” açıklamasından önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşüp teyidini almış.

BU DURUMDAN ÇOK RAHATSIZLAR

Peki, tablo bu kadar netleşmiş, aradan geçen 10 günde açıklama unutulmuşken, Davutoğlu ve Arınç, konuyla ilgili soruları yanıtlarken, Yıldırım’a yönelik siyasi eleştiri dozunu neden bu kadar sert tuttu?

Konuştuğum yetkililer, öncelikle Yıldırım’ın Erdoğan sonrasında başbakan adayı olarak konuşulan isimlerden biri olduğuna dikkat çektiler. AK Parti kulislerinde, Yıldırım’ın ‘Cumhurbaşkanı’nın sağ kolu, sözcüsü’, ‘Cumhurbaşkanı ile hükümet/ AK Parti arasındaki köprü’ imajını özellikle yaydığına inanan ve bu durumdan çok rahatsız olanlar da var. Arınç da Yıldırım’ı eleştirdiği açıklamasında Yıldırım’ın danışmanlık ya da sözcülük gibi bir sıfatı olmadığının altını çizdi.

YANIT VERMESİ BEKLENMİYOR

Yıldırım cephesinde durum farklı. Başbakan adaylığı meselesini Davutoğlu’nun ilan edildiği gün geride bırakan Yıldırım, Davutoğlu’nun başarısız olma ihtimalini, AK Parti’nin, yani Erdoğan ile birlikte yola çıktığı ‘dava’nın başarısız olma ihtimali olarak görüyor. Bu nedenle Yıldırım’ın, Arınç’a ve Davutoğlu’na yanıt vererek polemiği büyütmesi beklenmiyor. 5 Ocak’ta olmasa da Ocak ayında bir Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etmeyi planlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaşanan polemik nedeniyle Yıldırım’a herhangi bir tepki gösterip göstermediğini de araştırdım. Aldığım yanıt, henüz böyle bir gelişme olmadığı yönünde.

Kaynaklar: Deniz Zeyrek - Hürriyet |  Erdem Gül - Cumhuriyet

Popüler İçerikler

Volkan Demirel, Elini Sıkmadığı Şenol Güneş'le Arasında Geçen Diyaloğu Anlattı
Cübbeli Ahmet Çakarlı Araçla Geldiği Etkinlikte Şeriatı Savundu: Skandal Sözlere Tepki Yağdı!
İstanbul Boğazı'nın En Pahalı Yalısında Fiyat Güncellemesi: Değeri Tam 120 Milyon Euro