Olay hala çözülememiş olsa da baş şüpheli 'baba' gibi duruyor...
Olay hala çözülememiş olsa da baş şüpheli 'baba' gibi duruyor...
6 kişilik aristokrat bir aile olan Dupont de Ligonnes ailesi bir anda sırra kadem basarak ortadan kayboldu. Üstelik ailenin 2 köpeği de ortalarda yoktu.
Ailenin babası Xaiver Dupont de Ligonnes, bir Kont'tu. Babası aristokrat olduğu için taşıdığı unvan bir nevi aile yadigarıydı.
Son derece dindar bir tutuma sahip olan ailenin 4 çocuğu vardı. Bunlar; 20 yaşındaki Arthur, 18 yaşındaki Thomas, 16 yaşındaki Anne ve 13 yaşındaki Benedict'ti.
Üstelik aile, posta kutularına 'buraya posta bırakmayın ve gönderene iade edin' yazılı bir not dahi bırakmıştı.
Evi inceleyen polisler olağandışı bir durum ile karşılaşmamıştı. Ev terk edilmiş gibi bir havada olsa da 6 kişilik bir aile ve 2 köpeklerinin bir anda evden yok olmaları mümkün değil gibi görünüyordu.
Bu yüzden insanların akıllarında soru işaretleri dolaşıyordu.
Xaiver tarafından yazılan bu mektupta Xaiver'in bir Amerikan ajanı olduğu ve görev için Fransa'da bulunduğu yazıyordu.
Xaiver dışarıdan son derece gizemli görünen bir adamdı ve işi hakkında pek konuşmazdı. Dışarıdakiler sadece başarılı bir iş adamı olduğunu bilirlerdi. Bu nedenle mektubu okuyan bazı dostları bu duruma inandı.
Birkaç kez gelip giden polislerden dolayı olaya basın da inanılmaz bir ilgi göstermeye başladı.
Evin balkonunun alt kısmında bir gariplik fark eden polis memurları, daha sonra bahçedeki çukurları görmüştü. Yapılan incelemeler sonrasındaysa evin annesi Agnes, çocuklar Arthur, Thomas, Anne, Benedict ve evin iki köpeğinin cesetlerini bulundu.
Nefes alamadığından dolayı ölen annenin solunum cihazının tam da o gece durduğu düşünülenler arasındaydı.
Tüm aile kıyafetleri ile beraber çarşafa sarılarak gömülmüştü. Aynı zamanda etraflarında küçük dini simgeler vardı.
Bu yüzden 50 yaşındaki baba Xaiver baş şüpheli haline gelerek araştırılmaya başlandı.
Üstelik tüm çevresi tarafından maddi olarak gayet iyi bir durumda olduğu bilinen Xaiver'in 2010 ve 2011 yılları arasında ciddi problemler yaşadığı ve tüm iş girişimlerinin ters teptiği tespit edildi.
Arabasını da yanına alan Xaiver, sürekli güvenlik kameralarına yansımış olsa da polisler tarafından bir türlü yakalanamadı. Xaiver, en son bir sahil kasabası olan Roquebrune-sur-Argnes'te görüldü.
Kayıtların sonunda ormanlık bir alana doğru ilerleyen Xaiver'in intihar ettiği düşünülse de cesedi bulunamadı.
Bu olaydan sonra 2015 yılında Xaixer'in en son görüldüğü yerin yakınlarında bir cesedin kemikleri bulundu fakat kemiğin ona ait olmadığı tespit edildi.
Fotoğrafın arkasında ' Ben hala yaşıyorum.' yazıyordu ve altında da Xaiver'in imzası bulunuyordu.
Pek çok insan onun intihar ettiğini düşünse de büyük olasılık bir yerlerde saklandığına inanıyor.